Esneklik

(Elasticity) Bir değişkenin, diğer bir değişkende meydana gelen küçük bir değişim karşısında gösterdiği tep­kinin derecesini ifade eder. Kavram elastiklik olarak da adlandırılır. De­ğişkenlerden birini X, bu değişken­deki değişmeyi

Esnek Talep

(Elastic demand) Fiyatta meydana ge­len oransal bir değişme karşısında talep miktarının daha büyük oranda ve ters yönde değişmesi ve esnekliğin mutlak değer olarak birden büyük olmasıdır.

Esnek Ücret Sistemi

(Flexible wage system) Firmaların iş gücü maliyetlerindeki değişmelere anında uyum gösterebildikleri, işçileri işteki başarım ve katkılarına göre ödül­lendirdikleri esnek işgücü piyasaların­da geçerli olan ücret sistemidir.

Esnek Üretim Sistemi

(Postfordist production system) Bir­birine bir malzeme taşıma ağı ile bağ­lanmış, yarı bağımsız sayısal kontrollü tezgâhlardan oluşan bir sistemdir. Bil­gisayar kontrollü sistemde simülasyon tekniklerinden de yararlanılır.

Eş-Dost Kapitalizmi

(Crony capitalism) Banka kredilerinin, önemli projelerin ihalelerinin ve üst düzey yönetim makamlarının piyasa temelli veya performansa dayanan kri­terlere göre dağıtılmadığı bir düzendir. Bu düzende kaynakların ve görevlerin dağıtı

Eş Eğim Doğrusu

(Isocline) Farklı eş ürün eğrileri üze­rinde faktörler arasındaki marjinal tek­nik ikame oranının veya eğimin sabit kaldığı noktaların geometrik yeri ve ge­nişleme yolu eğrisinin doğru biçiminde olduğu durumdur.

Eşel Mobil Sistemi

(Sliding scale system) Sabit gelirlile­rin satın alma güçlerinin enflasyon yü­zünden azalmasını önlemek için, maaş ve ücretlerin gerçekleşen enf

Eşit Ücret İlkesi

(Principle of equal wages) Aynı işi ya­pan işçilerin, cinsiyet ve işkolu ayrımı olmaksızın eşit ücret almaları gerek­tiğini vurgulayan ilkedir. "Eşit işe eşit ücret” ilkesi özellikle aynı işi yaptığı için daha düşük ücret alan kadın

Eş Marjinal Fayda Yasası

(Law of equal marginal utility) Tüke­ticinin satın alacağı mallardan her biri­ne yapacağı harcamanın sonuncu lira­sından elde edeceği faydanın, malların her biri itibarıyla eşitlenmesi gerektiği­ni öngören ve H. H. Gossen tarafından

Eş Ürün Analizi

(Isoquants analysis) Üretici denge­sinin nasıl belirlendiğini gösteren bu analiz aracı sabit bir üretim miktarını meydana getiren iki üretim faktörünün çeşitli bileşimlerini ortaya koyar. Fir­manın üretim fonksiyonu O = f (L,K) olar

E Tipi Antrepo

(Type E warehouse) Eşyanın antrepo işleticisinin sevk ve idaresinde olduğu, belirli bir antrepo binası ve yeri bulun­mayan ancak güvenilirliği saptanan ve gerekli güvenceyi veren kişilerce açıl­masına gümrük idaresince izin verilen

Etkin Piyasa Hipotezi

(Efficient Market Hypothesis) Bu hi­potez, bir piyasada işlem gören değerle­rin fiyatlarının, o değerlere ilişkin elde edilebilir bilgilerin tümünü yansıttığını varsayar. Hipotez, fiyatı belirleyenin alıcı ve satıcılar olduğu varsay

EURIBOR

(Euro Interbank Offered Rate) Avrupa para piyasasının en önemli referans faiz oranı, Avrupa’nın önde gelen bankala­rının birbirinden borç aldığında uygu­lanır. 1 haftadan 1 yıl kadar beş değişik vade için hesaplanmaktadır. EURIBOR,

Eurobond

(Eurobond) Bu menkul değer, devlet ya da şirketlerin, kendi ülkeleri dışında kaynak sağlamak için uluslararası piya­salarda yabancı para üzerinden satışa sundukları bir uzun vadeli borçlanma türüdür. Hazine’nin dış piyasalarda dolar

Euro Bölgesi

(Eurozone) Euro Bölgesi veya Euro Alanı, euro’yu ortak para birimi ve ya­sal ödeme aracı olarak seçen 19 Avrupa Birliği üyesi ülkenin oluşturduğu eko­nomik ve parasal birliktir. Euro Bölgesi’nde Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya,

Eurodolar

(Eurodollar) Amerika Birleşik Devlet­leri (ABD) dışındaki bankalarda veya ABD bankalarının yurt dışı şubelerinde tutulan ABD doları cinsinden mevduat­ları ifade etmek için kullanılmaktadır. Euro ifadesi, bu tür mevduatların büyük ço

Eve İş Verme Sistemi

(Putting-out system) Almancası “ver­lagsystem” kelimesidir. Özellikle teks­til alanında loncaların yüksek ücret istemlerinden kaçınmak amacıyla 16. yüzyılda başlayan üretim sistemidir. Bu sistemde evde üretilmek üzere mal­zeme veril

Evrensel Temel Gelir

(Universal basic income) Bu terim bir ülkenin tüm yetişkin yurttaşlarına ko­şulsuz olarak her ay belirli bir tutarın ödendiği sistemin adıdır. Bu sistem için “asgari gelir güvencesi” terimi de kulla­nılmaktadır. 20. yüzyıldan önce ü

Evrimci İktisat

(Evolutionary economics) Ekonomik gelişmenin, teknolojik devrimlerin yol açtığı çevrimsel döngülerden çok, fir­maların uyguladığı yeniliklerle gerçek­leştiğini savunan düşünce akımıdır. Bu görüşü savunan iktisatçılar arasında N. Rosebe

Ex-Ante

(Ex-ante) İçinde bulunulan bir dönem­den sonrasına ve ileriye bakış anlamı­na gelir ve dinamik akım analizlerinde kullanılır. Geleceğe bakıldığında gelir, harcama, tasarruf, yatırım değerleri bir beklentiyi ifade eden tahminlerdir.