(Bimetallism) İki değerli madenin para sisteminde bir arada kullanılmasıdır. Bu sistem paranın değeri açısından daha istikrarlı olacağı düşüncesi ile tek maden sistemine tercih edilmiştir. Altın üretiminin altın kullanımından daha y
(Double taxation) Vergi mükelleflerinin aynı servet veya gelir kaynağı üzerinden iki defa vergilendirilmelerini tanımlar. Örneğin bir ülkede oturduğu halde gelirini bir başka ülkede elde eden kişi çifte vergilendirmeye tabi tutula
(China Industrial Production) 1980 sonrasında yüksek hızla büyüyen Çin ekonomisinin gidişatı artık tüm dünyada ilgi ile izlenmektedir. Batı basınında üretim ve büyüme istatistiklerinin güvenilir olmadığı ileri sürülmekte ama sanay
(Crossed check) Bu kıymetli evrak üzerindeki tutar, ibraz eden lehtara doğrudan doğruya nakit olarak ödenmez. Çek üzerindeki miktar ancak bir banka hesabı üzerine geçirilebilir. Lehtar parayı bu bankadan çekebilir. Çizgili çekin
(Child benefit, children’s allowance) Ücret veya maaş karşılığı çalışan bir kişinin bakmakla yükümlü olduğu çocukları için işveren veya devlet tarafından sağlanan bir ek ödemedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ödenen çocuk zamları
(Multifibre Agreement: MFA) Sanayileşmiş ülkelerin baskıları sonucunda tekstil ürünlerinin ithalatına kota sınırlamaları getiren anlaşmadır. 1974 yılında Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) çerçevesinde imzalanan a
(Multilateral Agreement on Investment: MAI) Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin kuralları serbestleştiren ve dünya kamuoyunda MAI diye bilinen anlaşmadır. Uluslararası sermayenin herhangi bir engelle karşılaşmadan faal
(Multilateral Investment Guarantee Agency: MIGA) Gelişmekte olan ülkelere yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını, millileştirme, yatırım sözleşmesinin bozulması ve kâr transfer güçlükleri gibi risklere karşı korumak amac
(Depression) İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranının düştüğü ve işsizlik oranının arttığı kriz durumunu tanımlar.
(Resolution) Bir finansal kuruluşun faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli sermayeye artık sahip olmadığının ilgili otoritelerce tespit edilmesi durumunda, bu kuruluşun faaliyetlerine devam edebilmesi için ihtiyaç duyduğu serm
(Junk bond) Mali gücünün üstünde borcu olan şirketlerin çıkardığı geri ödenmesi riskli olan tahvildir.
(Call center) Satın alınan mal ve hizmetler ile ilgili satış sonrası sorunların çözümü için kurulan iletişim sistemidir. Sorunlar bu merkezlerdeki müşteri temsilcilerine telefon veya e-posta ile iletilir.
(Account group) Reklam ajansında belirli bir müşteri için hazırlanan reklam projesinde görev alan ve ajansın strateji, medya planlaması, araştırma, yaratıcı bölüm ve trafik gibi çeşitli bölümlerinde çalışan kişilerden oluşan kar
(Anchor store) Bir yerel alışveriş merkezinde bulunan, ucuzluk veya kalite düzeyi nedeniyle tüketicilerin iyi tanıdığı perakende işletmesidir. Bu mağaza merkez için bir çekim odağı görevini üstlenir.
(Cross selling) Bir bölümün veya departmanın satıcısının, müşterilerine diğer departmanlardan tamamlayıcı ürünleride satmaya çalışmasını tanımlayan bir terimdir.
(Shopping district) Farsçada dört yanı açık alışveriş mekânlarına dört taraftan girilip alışveriş edilebilir anlamında çarsû denirdi. Kelime Türkçeleşince çarşı oldu ve belde merkezindeki sabit alışveriş ve üretim yerleri için kull
(Pull strategy) Nihai tüketicilere yönelik olarak yapılan ve onları perakendecilerden ürünleri talep etmeye cesaretlendiren tanıtım, tutundurma, reklâm ve benzeri etkinlikleri içeren stratejidir.
(Below the line advertising) Bir firmanın bir reklam ajansı ile anlaşma yapmadan kendi imkânları ile indirim, postalama ve benzer yöntemleri kullanarak gerçekleştirdiği tutundurma çalışmasıdır. Bu çalışma ile ulaşılacak potansiyel
(Above the line advertising) Reklamda dış mekânların veya televizyon, radyo, gazete, dergi, sosyal medya ve arama motorlarının kullanılmasını tanımlayan bir terimdir