(New economy) İnternetin 1995 yılından sonra yaygınlaşması ile özellikle zengin ülkelerin sermaye piyasalarında bilişim ve iletişim şirketlerine yoğun bir ilgi başlamıştı. O yıllarda analistler ve yorumcular ekonomide yeni bir dönemin başladığını düşünmekteydi. Ekonominin yapı, işleyiş ve kurallarında köklü değişiklikler olacağı inancı ile binlerce girişimci yeni teknoloji şirketleri kurdu. Borsalarda bu şirketlerin hisse senetlerinin değerleri hızla yükselmekteydi. Bu oluşumu nitelemek için dönemin ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan 1997 yılında “Yeni Ekonomi” terimini kullanmıştı. Teknoloji ağırlıklı NASDAQ endeksinin bir yıl öncesine göre yüzde 100’ü bulan bir tırmanışla 10 Mart 2000’de 5133’e kadar çıkması yatırımcıları da yeni bir dönemin başladığına inandırmıştı. “Yeni ekonomi” diye adlandırılan bu dönemin bilgi temelli olacağı düşünülüyordu. Ekonomideki temel değişimlerin kısa bir sürede gerçekleşmeyeceği ise daha sonraki yıllarda anlaşıldı. Nokta.com (dot.com) balonunun patlaması ile NASDAQ hızla değer kaybetmeye başladı. 2000 yılının mart ayı ile 2002’nin ekim ayı arasındaki düşüş nedeniyle yeni ekonominin yatırımcıları yüksek tutarlarda para kaybetti. Herkes bilişim şirketlerinin hisse senetlerini elinden çıkarmaya bakmaktaydı. Bu çöküntü nedeniyle “yeni ekonomi” terimi gözden düşerken, para ve sermaye piyasaları tekrar eski ve bilinen yatırım araçlarına dönmekteydi.
İkinci Yeni: 2005 yılından sonra yeni bilişim teknolojilerinin, ekonomileri daha yavaş da olsa köklü bir biçimde değiştireceği anlaşıldı. Çünkü bilginin üretim sürecindeki rolü hızla artmaktaydı. Krizin sarsıntılarını atlatan bilişim sektörü tekrar atağa geçince “yeni ekonomi” terimi bir kez daha gözde oldu. Microsoft’un kurucusu Bill Gates dünyanın en zengin adamı olurken, Yahoo, Google ve benzeri bilişim şirketlerinin değeri hızla artmaktaydı.
Atılım dönemi: Yeni ekonominin güçlenmesi 2010 yılından sonra platform ekonomisinin ortaya çıkması ile başladı. Yeni ekonominin eskisinden farkları da bu gelişme süreci içinde ortaya çıktı: Yeni ekonomide değeri, yaygın kullanım ve kabul yaratıyordu. Yeni dönemde bir ürün bollaştığı halde eskisine göre daha fazla değerli olabilmekteydi.
Oysa eski ekonomide nadir bulunan mallar daha değerli olur, arz azaldıkça fiyat yükselirdi. Yeni ekonomide büyüme ancak belirli bir “kritik kütle” aşıldıktan sonra hızlanmaktaydı. Bu ortamda belirli bir konuda işe ilk başlayan ve kritik kütleyi ilk aşan şirketin büyüme avantajı, arkadan gelenlere göre çok daha fazla olmaktaydı. Yeni ekonomide mesafe ve sınır kavramları doğal olarak eski ekonomiden çok farklıydı. Örneğin ABD’deki Seattle kentindeki bir ofiste merkezi bulunan Amazon, 160 ülkeye satış yapabilmekteydi.