Dönemin devlet adamları Avrupa’daki Sanayi Devrimi’nden sonra İmparatorluk topraklarında da yeni fabrikaların kurulması gerektiğini kavramışlardı. O dönemde fabrikaların kurulması için gereken sermaye birikimi yoktu. Bankacılık sistemi henüz kurulmamış ve girişimcilik kültürü gelişmemişti. O yıllarda Bursalı İzzet Paşa gibi en modern makinalarla dokuma üretimi yapmayı amaçlayan özel girişimciler, ortam özel girişimin gelişmesine uygun olmadığı için başarı sağlayamamışlardı. Kurulan özel sanayi girişimlerinin büyük bölümü de zaten devlete devredilmişti. Bu ortamda devlet, sanayinin kurulması görevini üstlenmek zorunda kalmıştı.. Bu dönemde kurulan sanayi tesislerinin pek azı sürekli olabildi. Fabrikaların üretimini ihraç etme imkânı yoktu. Üretim, ancak Saray’ın ve ordunun ihtiyacını karşılayabiliyor, halka satış için bile fazla mal kalmıyordu. Düşük gümrük vergisi ile gelen ve pazarı istila eden ithal malları ile rekabet zordu. Memur kafası ile yönetilen fabrikalarda ürün maliyeti yüksekti ve kalite konusunda sorunlar yaşandığı oluyordu. Sonuçta büyük umutlar ile başlayan “Osmanlı Sanayi Devrimi” uzun soluklu olamadı. Kurulan fabrikaların çoğunluğu kötü yönetim, sermaye artırımı için kaynak bulunamaması ve mevcut teknolojik düzeyin zamanla eskimesi yüzünden kapandı. Bu fabrikaların çok azı 20. yüzyılı görebildi.
1838: Meclis-i Vala-yi Ahkam-ı Adliyye kuruldu.
1838-16 Ağustos. İngiliz Ticaret Anlaşması: Anlaşma, İstanbul Baltalimanı’nda imzalandı. İngiltere, Mısır’da isyan eden Mehmet Ali Paşa’ya karşı önlem almak isteyen Osmanlı’ya destek vermeyi taahhüt etti ve karşılığında ekonomik ödünler aldı. Anlaşma Türkiye’nin dış ticaretini serbestleştiriyor, ithalat artışının yolunu açıyordu. Yeni kurulan ve dış rekabete karşı korunması gereken sanayi dalları bu serbestleşmeden zarar gördü. Anlaşma ile gümrük vergisi ithalatta yüzde 5, ihracatta ise yüzde 12 olarak belirlendi. Oysa aynı dönemde Avrupa ülkeleri yerli sanayilerini korumak ve ithalatı sınırlamak için her türlü önlemi alıyordu.
1839-3 Kasım. Tanzimat Dönemi başladı: Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Batı üst yapı kurumları model alındı ve reformlara başlandı. Örneğin memurlar ve subaylar için belirlenen pantolon ve fes gibi yeni giysilerin kumaşı yurt dışından ithal ediliyordu. Japonya’da reform döneminde geleneksel hayat tarzı değiştirilmemiş ve ithalat artışı görülmemişti. Türkiye’de ise reformlarla birlikte Batılı hayat tarzı yaygınlaştığı için ithalat ve dış ticaret açığı tırmanışa geçmişti.
1840: Posta Nezareti kuruldu. İlk resmi postane İstanbul Sirkeci’de açıldı.
Sanayi tesisleri Yedikule surları ile Küçükçekmece ve Bakırköy arasındaydı ve Türkiye’de 1961’den sonra kurulmasına başlanan organize sanayi bölgelerine benziyordu. O yıllarda bu sanayi bölgesine Osmanlı’nın Manchester’ı deniyordu.
1842-Ziraatta bekleneni vermeyen reform: Tiftik keçilerinin yünü dışında Osmanlı’daki diğer yün çeşitleri Avrupa ülkelerindeki yünlere göre daha düşük kaliteli olduğu için gerekli önlemler alındı: “1842 sonlarına doğru Osmanlı hükümeti yün elde etmek için, 15 bin kadar merinos koyununu Bursa civarında bir çiftliğe yerleştirdi. Pamuklu bez için, 1840 ortalarında bir Amerikan ziraat mütehassısı İstanbul’un batısında (Yeşilköy) bir örnek çiftlikte pamuk ekimine başlattı. Pamuk çekirdeklerini ayırmak için çırçır makineleri ısmarladı ve tüm doğu Trakya’nın Amerikan Güney Carolina eyaleti usulünde büyük çiftliklerle donanacağına inandı. Hatta memleketinde evvelce azat ettiği kölelerini bile buraya getirtti. 1840 sonlarına doğru, İstanbul’un batısında örnek çiftliğindeki pamuk ürünleri zarar gördü ve fidanlar susuzluktan kurudu. Merinos koyunu tasarısı idare edilemedi ve koyun sürüsündeki hayvan sayısı kötü beslenmeden, hava şartlarından, hastalıktan ve hırsızlıktan ötürü azaldı.”
1843: Deniz taşımacılığı yapmak üzere Fevaid-i Osmaniye unvanlı bir kuruluş oluşturuldu.
1846: Zeytinburnu Makine ve Demir Fabrikası’nın izabe fırını üretime başladı. Fabrika Bakırköy ve Zeytinburnu’daki en önemli tesisti. Tesisin büyüklü küçüklü 16 ayrı bölümü ve atölyesi vardı.
1846: Ticaret anlaşmalarının sonuncusu Rusya ile yapıldı.
1847: İstanbul (Dersaadet) Bankası kuruldu. Banka beş yıl sonra kapandı.
1849: Zeytinburnu Demir Fabrikası Tophane-i Amire’ye devredildi.
1850: Bakırköy’de bir bez fabrikası ve basmahane faaliyete geçti. Özel bir şirketin bu fabrikası 10 yıl sonra devlete, 1867’de Harbiye Nezareti’ne devredildi ve Levazımat-ı Umumiye-i Askeriye Bez Fabrikası adını aldı.
1851: İlk anonim şirket, Şirket-i Hayriye adı ile kuruldu.
1852: Sahak Abru Efendi, J.Baptiste Say’ın Catéchisme d’Economie Politique adlı eserinin tercümesine kendi yorumlarını da ekleyerek “İlmi Tedbir-i Menzil" adıyla yayınladı.