(Driverless vehicles) Bazı sanayiciler, yöneticiler ve bilim insanları 1980 yılından bu yana sürücü olmadan bir yerden diğer bir yere gidecek taşıt araçları üzerinde çalışmaktadır. Bu konuda ilk deneme Almanya’da 1980 yılında Ernst Dickmanns tarafından yapılmıştır. Bu araçlarda uygulanan temel ilke taşıma robotlarında kullanılan tekniklere benzemektedir. Bu tür robotlardaki GPS cihazı konum bilgileri vermektedir. Sensörler ise çevredeki araçların konumunu ve trafik bilgilerini algılamakta ve bu verileri işleyerek değerlendirmektedir. Belleğinde fren mesafesi ve benzeri trafik kuralları, yol bilgisi ve harita görüntüsü bulunan bu araçların yaygınlaşmasıyla trafik kazalarının yol açtığı can kaybının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Sürücüsüz araçlarda radarlar yakın nesneleri ve canlı varlıkları algılamak için kullanılmaktadır. Arka tampondaki sensörler bir nesne algılandığında alarm sinyali vermektedir. Ön camdaki kameralar yoldaki şeritleri algılayıp aracın düzgün bir şekilde ilerlemesine katkı sağlamaktadır. Araçların üstüne monte edilen ve adına “Lidar” denen cihaz dakikada 900 devir yaparak araca 360 derecelik bir “nokta bulutu” görüntüsü sağlamaktadır. Araçta gece görüşü sağlayan kızılötesi kameralar da bulunmaktadır. Yolun görüntüleri ön camdaki stereo kameralar sayesinde tespit edilmekte, kameraların sağladığı veriler anında işlenip riskli durumlarda araç fren yapmaktadır. Aracın hızını tekerleklerde bulunan kodlayıcılar ölçmektedir.