2001 Krizi ve Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı

Hükümetlerin 1970 ile 2001 arasında uyguladıkları dokuz istikrar programı enflasyonu düşürüp istikrarı sağlaya­mayınca, sorunlar iyice birikmiş ve ağırlaşmıştı. Her canlanma döneminin ardından bir kriz veya durgunluk yılı geliyor, bu dur-kalk temposu ekonomi­nin büyüme potansiyelini yok ediyor­du. 2001 yılı ilkbaharında uygulanan “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” sorunların büyük bölümünü, daralma ve işsizliğin yaygınlaşması pahasına da olsa çözdü.

2000-1 Ocak: Yürürlüğe giren IMF des­tekli “Enflasyonu Düşürme Programı” yılın ilk yarısında olumlu sonuçlar verdi.

Ocak ayı: Ecevit’in 1974 ve 1979 yılla­rındaki başbakanlıkları sırasında tırma­nışa geçen dünya ham petrol fiyatları, 2000 yılında da tekrar artmaya başladı. 1999 yılbaşında Ecevit azınlık hüküme­ti kurduğunda 9.5 dolar düzeyinde olan 159 litrelik bir varil petrolün fiyatı 2000 yılı başında 25 dolar olmuştu.

13 Kasım: Egebank’ın eski sahibi Hü­seyin Bayraktar’ın gözaltına alınması ve Yurtbank’ın sahibi Ali Balkaner ile oğlu Hakan Balkaner’in Mali Şube’de sorgulanması piyasalardaki panik ha­vasını körükledi. Hükümet Borsa’da sa­tış, döviz piyasasında ise alışlar başla­dığında, gelişmeleri izlemekle yetindi. BDDK Başkanı Zekeriya Temizel “Bu kadar dedikoduya ABD bankaları bile dayanamaz” diyordu.

16 Kasım:
Söylentilerin etkisiyle repo faizleri yükselişe geçti.

17 Kasım:
Türkiye’den 109 milyon do­larlık sıcak paranın çıkması para ve sermaye piyasalarını sarstı. Merkez Bankası piyasaya para sürerek nakit sı­kıntısını bir ölçüde azalttı.

20 Kasım: Para piyasalarındaki kriz Borsa’ya da bulaştı. Ekonomiden döviz çıkışı iyice hızlandı.

22 Kasım: Oranlar repo faizinde yüzde 2000’i, bono faizinde ise yüzde 100’ü aştı. Bazı bankaların kaynak ihtiyacı içine düşmesi, para ve sermaye piyasaların­da büyük dalgalanmalara yol açtı. Bu kez, Demirbank, Etibank ve Bank Kapi­tal, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. Böylece fondaki bankaların sayısı 11’e çıkmış oldu.

28 Kasım: Borsa düşerek 9646 seviye­sine geldi. Yüzde 90’lara kadar gerile­yen gecelik faizler, bir anda yüzde 240’a tırmandı. Bazı bankalar piyasaya likidi­te vermek istemeyince Merkez Banka- sı’nın döviz rezervleri erimeye başladı. Kasım ayı içinde sistemden 7.6 milyar doların çıktığı hesaplanıyordu.

30 Kasım: Merkez Bankası’nın dö­viz karşılığı piyasaya para vereceği­nin açıklanması, piyasalarda gecelik faizleri yüzde 400’e yükseltti. IMF ise destek karşılığı Telekom’un yüzde 33.5’lik bölümünün ve kamu banka­larının özelleştirilmesini istiyordu.

1 Aralık: Merkez Bankası piyasaya li­kidite vermeyi bıraktı. Dövize hücum azalırken ciddi boyutlara varan TL sıkışıklığı nedeniyle gecelik repo faiz­leri yüzde 1700’lere çıktı. Borsa 7977 seviyesine kadar indi. Bu gelişmelerin ardından IMF ile anlaşıldığı yönün­de haberler gelmeye başlayınca Borsa endeksi yüzde 20 oranında arttı. Gece­lik faiz oranları yüzde 1500’den yüzde 180’e geriledi.

6 Aralık: Başbakan Ecevit, IMF’den 10.4 milyar dolar geleceğini söyleyin­ce panik sona erdi. IMF’nin 7.5 milyar doları rezerv desteği olmak üzere 10.4 milyar dolarlık kredi vermesi, döviz çıkışlarının verdiği zararı bir noktaya kadar telafi etti. Ancak IMF yönetimi, kendisinin önerdiği yarı sabit kur sis­teminin olumsuz sonuçlarını görmüştü ve hükümete kur politikasının değişti­rilmesi için baskı yapıyordu.

Aralık: ABD’ye giden Türk yetkililer, burada IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ile bir kez daha görüştü. Tam 12 ay önce kur çapasına dayanan programı öneren Fischer, bu kez kurların serbest bırakılmasını istiyor ve “Köpekbalıkla­rı bir kez kan kokusunu aldı. Artık onla­rı durduramazsınız” diyordu.

  • Özelleştirme programı aksayınca Dünya Bankası 700 milyon dolarlık kredinin verilmesini durdurdu.
  • Tarımdaki destekleme fiyatları nede­niyle Ziraat Bankası’nın ve Halk Banka­sı’nın görev zararları bir yıl içinde 2 mil­yar dolar artarak 21 milyar dolara çıktı.
  • Yıl sonunda Türkiye’deki nüfusun 67 milyon 803 bin 927 olduğu açıklandı.
2001-19 Şubat: Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit’in tar­tışması para ve sermaye piyasalarında çalkantılara yol açtı.

21 Şubat: İMKB’de yeni gün yoğun bir satış dalgası ile başladı. 8731 puanla günü açan borsa endeksi, yüksek faizin etkisi ile seansı 7515 düzeyinde kapa­dı. Satışlar başlayınca endeks akşam saatlerinde 7180 puana kadar geriledi. Günlük değer kaybı ise yüzde 18.11 ile çok yüksek bir düzeydeydi. “Kara Çar­şamba” sonrasında İMKB’de üç günlük kayıp yüzde 28.4 olmuştu.
  • İnterbank piyasasında oranlar yine havada uçuşuyordu. İlk işlemin yüzde 2500’den yapılmasından sonra yüzde 6200’le en yüksek düzeyine çıkan bu pi­yasada günün ortalaması yüzde 4028’di.
  • Sabah 11.00’de ilk işlem yüzde 1100’den gerçekleştikten sonra öğleden sonra yüzde 3500’e çıktı. Saat 15.30’da ise repo faizi olağanüstü yüksek bir dü­zeye tırmandı ve yüzde 7500’ü gördü. Günün ortalaması ise yüzde 4428’di.
  • Öğle saatlerinde Hazine’nin 3.9 katril­yon liralık itfasından çıkan paranın bir kısmı daha dövize yöneldi. Bankaların bir gün içinde Merkez Bankası’ndan aldıkları döviz miktarı net 3 milyar 112 milyon doları buldu.
  • Gece yarısı yapılan toplantıda dalgalı kur uygulamasına geçilmesi kararlaştırıldı.
22 Şubat: İMKB’deki yatırımcılar dal­galı kura güvenoyu verdi. Borsa endeksi perşembe günü 709 puan artarak 7890 puandan kapandı.
  • İnterbank piyasasına nakit sıkıntısı damgasını vurdu. Normal düzeylerden açılan piyasada faiz oranı bir ara yüzde 3000 düzeyini görse de kapanış oranı yüzde 1401’di.
  • Repoda öğleden sonra yüzde 5200’e ka­dar çıkan faiz oranı yine de kara çarşam­banın altında kaldı.
27 Şubat: Başbakan Ecevit, Kemal Derviş’i Türkiye’ye çağırdı.

28 Şubat:
Ulusal Bank’a el konulması, bankacılık sisteminde bir bahar temiz­liğinin ilk işaretiydi.

2 Mart:
Kemal Derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanı oldu. Derviş IMF’den kredi alınması için 15 gün içinde 15 reform yasasının çıkartılması gerektiğini açıkladı.

8 Mart:
AB Bakanlar Konseyi, Türkiye için “Katılım Ortaklığı Belgesi”ni ka­bul

14 Mart:
Kemal Derviş, yaptığı bir ba­sın toplantısı ile uygulanacak progra­mın ana hatlarını açıkladı.

15 Mart:
Hükümet Erol Aksoy’a ait İk­tisat Bankası’na el koydu.

4 Nisan:
Şeker Yasası kesinleşti.

14 Nisan:
Kemal Derviş Güçlü Ekono­miye Geçiş Programını’nı açıkladı.

20 Nisan:
Ford Otosan tesisleri Göl­cük’te üretime geçti.

25 Nisan:
Merkez Bankası Yasası’nda yapılan değişikliğin hedefi, bu kuruma daha fazla özerklik verilmesiydi.

27 Nisan: Normalleşmenin sonucu olarak Standard and Poor’s, Türkiye’nin görünümünü negatiften çıkardı.

2 Mayıs: Doğal Gaz Piyasası Kanunu çıkarıldı.

11 Mayıs:
Bankalar Yasası’ndaki deği­şiklik 1999-2001 döneminde 19 banka­nın kapatılmasına yol açan koşulların ortadan kaldırılmasını amaçlıyordu.

15 Mayıs:
IMF İcra Direktörleri Ku­rulu, Türkiye’de uygulanan ekonomik programı ve finansal paketi onayladı.

21 Mayıs:
Kabul edilen Telekom Yasa­sı, koalisyon ortakları arasındaki anlaş­mazlıkları su yüzüne çıkardı.

4 Temmuz:
Bankkapital, Egebank, Ya- şarbank, Ulusalbank ve Yurtbank adlı bankalar Sümerbank’a devredildi.

5 Temmuz:
Mavi Akım projesi için ilk çalışmalar Samsun’da başladı

13 Temmuz: Emlak Bankası, Ziraat Bankası ile birleştirilerek kuruluşundan 75 yıl sonra tarih sahnesinden silindi.

30 Temmuz: Şahenk Grubu’na bağlı Doğuş Holding’e ait Osmanlı Bankası ile Körfezbank birleştirildi.

19 Ekim: Korkmaz Yiğit’e ait Bank Ekspres el değiştirdi ve adı Tekfenbank oldu.

5 Kasım:
20 milyon liralık banknot do­laşıma çıkarıldı.

30 Kasım: Toprakbank, TMSF’ye devredildi.

2 Aralık: EGS Bank ve İktisat Bankası diğer bankalara devredildi

13 Aralık: Garanti Bankası ile Osmanlı Bankası birleştirildi. Böylece Osmanlı Bankası kapatılmış oldu.
  • BDDK, Kentbank ve Etibank’ı kapattı. Cumhuriyetin ilk bankalarından olan Etibank da böylece tarihe karıştı.
  • 2001 Krizi’nin faturası çok ağır oldu. Krizin ailelere ve çalışanlara etkisi ise daha şiddetliydi. Yalnız finans kesimin­de 40 bin dolayında bankacı işsiz kaldı. Özel sektördeki sigortalı işçi sayısın­daki azalma resmi rakamlarda 356 bin görünüyordu. İşsiz kalanların sayısı bu sayının çok üstündeydi. Sigortalı işçi ça­lıştıran yaklaşık 30 bin işyerinin kapan­ması, bir bölüm küçük esnaf ve tüccarın kepenklerini kalıcı olarak indirmesi yoksulluğun yaygınlaşmasına neden oldu. 2001 yılında 12 aylık enflasyon yüzde 66 düzeyinde gerçekleşti. Kriz yılında milli gelir yüzde -9,5 oranında daraldı Kişi başına milli gelir 3 bin 125 dolardan 2 bin 200 dolara geriledi.
2002-4 Şubat: IMF ile 18. Stand-by An­laşması imzalandı.

4 Haziran: Toprakbank, TMSF’ye dev­redildi.

19 Haziran: Pamukbank, TMSF yöne­timine alındı.

1 Ağustos: Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Yasası yürürlüğe girdi.