Avrupa'da alkol tüketimi düşüyor: Türkiye kaçıncı sırada?
Avrupa’da alkol tüketimi son 40 yılda belirgin biçimde düşerken, son 10 yılda bu düşüş yavaşladı. Türkiye en az içen ülke konumuna gelirken, cinsiyet farkı da yüksek ülkeler arasında yer alıyor. Tüketim oranları ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyor. Peki hangi ülke ne kadar alkol tüketiyor?
Avrupa'daki yaşam tarzında değişiklikler ve alışkanlıklar alkolle olan ilişkiyi 80’lerden bu yana büyük ölçüde değiştirdi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), alkol için "Herhangi bir düzeyde alkol tüketimi sağlığımız için güvenli değildir" uyarısında bulunuyor.
Fazla alkol tüketimi kanser gibi riskler içeriyor. Sağlık yetkilileri alkolü bırakma ya da azaltma çağrılarını sürdürüyor. Dünyada bazı kuruluşların "Dry January" gibi yılın ilk ayında alkolden uzak durma gibi çalışmaları bulunuyor.
2000’lerde düşüş yavaşladı
Veriler, Avrupa'da alkol tüketiminde 80’lerden bu yana büyük düşüş olduğunu gösterirken, 2000'li yıllarda bu düşüşün yavaşladığını gösteriyor.
Euronews haberine göre, Avrupa genelinde alkol tüketimi nasıl değişiyor? Hangi ülkelerde alkol tüketimi yüksek ya da düşük?
Veriler, ev içi ya da dışı ayırmadan 15 yaş ve üzeri kişi başına litre cinsinden yıllık alkol satışını gösteriyor. AB ve DSÖ Avrupa Bölgesi'nde alkol tüketiminde kademeli bir azalma görülüyor.
AB'de 15 yaş ve üzeri kişi başına toplam alkol tüketimi son 40 yılda 2,9 litre ya da yüzde 23 oranında düşerken, 1980'de 12,7 litre olan tüketim, 2020'de 9,8 litreye kadar geriliyor.
40 yılda önemli gerileme
1980’den 2000’e alkol tüketimi önemli bir düşüş kaydederken, azalma sonraki 20 yılda yavaşlıyor. AB'de 2010 ve 2020 yılları arasında alkol tüketimi kişi başına sadece 0,5 litre düştü.
Rusya ve çevre ülkeler de dahil olmak üzere 53 ülkeyi kapsayan DSÖ Avrupa Bölgesi'nde 2000 yılında 12 litre olan alkol tüketimi 2020 yılında 9,5 litreye düşerek yüzde 21 oranında 2,5 litre azaldı.
Bu düşüşe karşın, DSÖ Avrupa Bölgesi hâlâ dünyada kişi başına en yüksek alkol tüketim seviyesine sahip bölge oluyor.
Bölgede 15 yaş ve üzeri her bir kişinin yılda ortalama 9,5 litre kullanımı, 190 litre bira, 80 litre şarap ya da 24 litre yüksek alkollü içkiye eş değer oluyor.
Türkiye’de durum ne?
2020 yılında, AB, İngiltere, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ve AB'ye aday ülkeler dahil 36 Avrupa ülkesi arasında yıllık alkol tüketiminin en düşük olduğu ülke Türkiye olurken, kişi başına ortalama 1,2 litre oluyor. En yüksek ülke ise 12,1 litre ile Letonya'da oluyor.
Türkiye’de 2010 yılında 2020 yılına alkol tüketimi kişi başına 0,3 litre düşerken, bu da yüzde 20 azalış anlamına geliyor.
AB vatandaşları ortalama olarak 9,8 litre alkol tüketirken, ekonomi ve nüfus açısından AB'nin "Dört Büyükleri" arasında en fazla alkol tüketen ülke, 10,6 litre ile Almanya, 10,4 ile Fransa 7,8 litre ile İspanya ve 7,7 litre ile İtalya geliyor. İngiltere'de ise alkol tüketimi kişi başına 9,7 litre oluyor.
10 yılda nasıl değişti?
2010-2020 yılları arasında ülke düzeyindeki değişikliklere bakıldığında, alkol tüketimi 25 ülkede azalırken 11 ülkede arttı.
Bazıları küçük değişiklikler kaydetse de çoğu ülke bu dönemde kayda değer değişiklikler göstermiştir.
Alkol tüketimi bu dönemde 14 ülkede bir litrenin üzerinde düşüş gösterirken, 5 ülkede artış gösterdi.
İrlanda ve Litvanya bu dönemde alkol tüketiminde en yüksek düşüşü kaydeden ülkeler olmuştur. Her iki ülkede de alkol tüketimi 2,1 litre düşerken, bu ülkeleri İspanya ve Yunanistan (her ikisi de 2 litre) takip etti.
Hollanda, Fransa, Güney Kıbrıs ve Finlandiya da 1,5 litrenin üzerinde düşüş kaydetmiştir. Sırbistan, Belçika, Hırvatistan, Danimarka, İsviçre ve Almanya'da da düşüş miktarı bir litre ile 1.5 litre arasında gerçekleşti.
AB'de alkol tüketimi 2010 ve 2020 yılları arasında 0,6 litre azaldı.
Tüketimin en çok arttığı ülkeler
Tüketimin 2,3 litre arttığı Letonya en yüksek artışa sahip ülke olurken, 1,4 litre ile Bulgaristan, 1,1 litre ile Malt, 1’er litre ile de Romanya ve Polonya’da da önemli artışlar görülüyor. Norveç, İtalya ve İzlanda'da artış 0,5 litrenin üzerinde oluyor.
Alkol tüketimi Avrupa genelinde önemli ölçüde farklılık gösterdiğinden, yüzdelik değişime bakmak da faydalı olabilir.
Yunanistan yüzde 24,1 ile en yüksek düşüşü gösterirken, onu Hollanda (yüzde 20,9), İspanya (yüzde 20,4) ve Türkiye (yüzde 20) izledi.
Düşüş oranı İrlanda, Sırbistan, Litvanya, Finlandiya, Fransa ve Güney Kıbrıs'ta da yüzde 15'in üzerinde oldu.
Birçok Avrupa ülkesi alkol tüketimini sınırlandırmak için vergilendirme, alkole ulaşımda getirilen kısıtlamalar ve alkol reklamlarının yasaklanması gibi bir dizi politika uyguladı. Ancak OECD'ye göre bu politikaların etkinliği, sahadaki zayıf uygulama ve sınırlı kaynaklar nedeniyle azalıyor.
Cinsiyet alkol tüketiminde rol oynar mı?
Alkol tüketimi cinsiyete ve eğitime göre önemli ölçüde farklılık gösteriyor.
Son 30 gün içinde tek bir seferde 60 gram veya daha fazla saf etanol içtiğini bildiren 18 yaş ve üzeri yetişkinlerin oranına bakıldığında- ki bu da 6 ya da daha fazla içkiye denk geliyor.
2019 yılında, AB ülkelerinde yaklaşık her beş yetişkinden biri (yüzde 19) ayda en az bir kez ağır epizodik (aşırı) içki içtiğini bildirdi ve bu oran 2014 yılından bu yana sabit kaldı.
Tüm ülkelerde erkeklerin, kadınlara oranla ağır içki içtiğini bildirme olasılığı daha yüksek oluyor. 2019 yılında, AB ülkelerinde ortalama olarak, erkeklerin yüzde 26,6'sı ayda en az bir kez ağır epizodik içki içtiğini bildirirken, bu oran kadınlarda yüzde 11,4 oldu.
Erkeklerde en yüksek ağır epizodik içicilik oranı yüzde 55,2 ile Romanya tarafından bildirildi. Bu oran Danimarka, Lüksemburg, Almanya ve Belçika'da yüzde 35'in üzerinde oldu.
Danimarka, Lüksemburg, Almanya ve İrlanda'daki kadınlar, yüzde 20'nin üzerinde olan en yüksek ağır epizodik içme oranlarını sergiledi.
Türkiye'de de erkeklerde ağır içki tüketimi yüzde 5,3 olurken, bu oran kadınlarda yüzde 0,6 oranında oluyor.
Erkeklerde ağır içicilerin kadınlara oranı cinsiyetler arasındaki farkı gösteriyor. Bu oran İrlanda (1,46), İzlanda (1.63) ve Almanya'da (1,74) en düşük seviyededir.
Türkiye ve Güney Kıbrıs, bu oranın 8'in üzerinde olduğu cinsiyetler arası ağır içki içme farkının aykırı değerlerine sahip oluyor.
Akademik araştırmalar, cinsiyet farklılıklarının farklı kültürel beklentilerle ilgili olabileceğini ve geleneksel cinsiyet rollerini yansıtabileceğini öne sürerken, aynı zamanda cinsiyetler arası istihdam farkı ve düşük gelirle de ilişkili olabileceği düşünülüyor.
Düşük eğitimli kişilerde ağır içicilik oranı daha düşük
Eğitim seviyesinin de ağır içicilikte önemli olduğu öngörülüyor. Letonya hariç AB ülkelerinde daha düşük eğitim seviyesine sahip kişilerde ağır epizodik içicilik oranı daha yüksek olmuyor.
Ortalama olarak, lise altı eğitime sahip kişilerin yüzde 12,5'i, en az lise (yüzde 22,3) veya yükseköğrenime (yüzde 20,2) sahip kişilerin yüzde 20'si veya daha fazlasıyla karşılaştırıldığında, ağır epizodik içicilik bildirildi. Bu farklılıklar önemli ölçüde daha yüksek satın alma kapasitesini yansıtıyor.
OECD'nin 'AB Döneminde Sağlık Durumu-2022' raporuna göre, "Alkol, daha fazla eğitimli ve daha yüksek gelirli kişiler için daha uygun fiyatlıdır. Ancak alkolle bağlantılı zararlara bakıldığında, daha düşük sosyo-ekonomik statüye sahip kişiler üzerindeki yük daha fazladır” diye belirtiliyor.
En yüksek eğitimli aşırı içici farkı Letonya, Yunanistan, Estonya, Bulgaristan ve Litvanya'da görülüyor. Bu ülkelerde, düşük eğitimli kişilerde ağır epizodik içicilik oranı, yüksek eğitimlilere göre biraz daha yüksek oluyor.
Güvenli bir alkol kullanım düzeyi var mı?
Bu sorunun basit bir cevabı var: Güvenli bir alkol kullanım seviyesi yok!
DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Bulaşıcı Olmayan Hastalık Yönetimi Birim Lideri ve Alkol ve Yasadışı Uyuşturucular Bölgesel Danışmanı Dr. Carina Ferreira-Borges, "Güvenli bir alkol kullanım düzeyinden söz edemeyiz. Ne kadar içtiğiniz önemli değil. İçen kişinin sağlığına yönelik risk, herhangi bir alkollü içeceğin ilk damlasından itibaren başlar" diyor.
Ancak alkol miktarı yine de önemli oluyor. Ferreira-Borges, "Kesin olarak söyleyebileceğimiz tek şey, ne kadar çok içerseniz o kadar zararlı olduğu ya da başka bir deyişle, ne kadar az içerseniz o kadar güvenli olduğudur” diye belirtiyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.