Yolunuzu Kahramanmaraş’a mutlaka düşürün

Binlerce yıl öncesine dayanan tarihine ışık tutan yapıları ve doğal güzellikleriyle bilinen kahraman şehir Maraş, 500 çeşit endemik bitkisi, gastronomi tutkunları için geniş mutfak kültürü ile harika bir destinasyon.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yolunuzu Kahramanmaraş’a mutlaka düşürün

Kentleri önce insanları, sonra doğası ve de lezzetleri nedeniyle severim. Üçünü de yaşadım geçtiğimiz haftasonu tıpkı daha önceki Malatya ve Mersin seyahatlerimde olduğu gibi… Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın (KMTSO), şehrin yöresel lezzetlerinin tanıtmak, doğal ve tarihi güzelliklerinin turizme kazandırmak amacıyla düzenlediği program nedeniyle Evliya Çelebi’nin söyleyişiyle “şehr-i azim”deydik (azimli ı̇nsanların şehri). Üç günlük seyahatimizde fıstık ezmesi, sızma zeytinyağı, parmak peyniri, ravanda şerbeti, sarı çeltik pirinci, urmu dudu, ı̇rişkik, havuçlu pilav, ekşili turşu, eli böğründe, Maraş paçası, yavan köfte, ekşili çorba, tarhana çorbası, ekşili aya sulusu, helise, haşlama ı̇çli köfte, ekşili kabak sulusu, Andırın tirşiği, Maraş tava, çullama, keçi sütüyle yapılmış yoğurt, Maraş çöreği, Maraş köftesi, sömelek köfte, cevizli kırma tatlısı gibi saymakla bitmeyecek kente özgü 100 farklı lezzeti tatma; Maraş tarhanası, sumak ekşisi, dondurma gibi marka ürünlerinin yapımını da yerinde izleme fırsatı bulduk. Kahramanmaraş’ın muhteşem zenginliklerini, kuşaktan kuşağa kültürümüzün temsilcisi olan yemeklerinin lezzetlerini Anadolu halk mutfakları araştırmacısı gazeteci ve yazar Adnan Şahin ile tattık. Ve fark ettik ki Kahramanmaraş’ın “Unesco Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi Şehri” olarak tescil edilmemesi için hiçbir neden yok; azimli insanlar şehrinin azimlerine tanık olduğumuz sevdalıları bir an önce başvurmalı…

Ev sahiplerimiz

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şahin Balcıoğlu, KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, KMTSO Organizasyon Sorumlusu Dilek Aytemiz gezimiz boyunca bizi yalnız bırakmadılar. Şehrin dünya gündemine ayak uydurması için özel çaba gösteren Balcıoğlu, ilk akşam yemeğinde yaptığı konuşmada Kahramanmaraş’ın her anlamda saklı bir cennet olduğunun altını çizerek “Şehrimizin güzelliklerini, özelliklerini keşfedeceksiniz. Birlikte neler yapabileceğimizi konuşmak istiyoruz. Burası saklı bir cennet ve her gelenin hayran kaldığı bir yer. Bu güzellikleri herkese tanıtmak istiyoruz” dedi. Bu arada, Balcıoğlu’nun butik üretim başarılı nar ekşisinden söz etmezsem, haksızlık olur diye düşünüyorum.

Nazlı Ceylan Balduk Kurtul ise ismi bütün Türkiye’de bilinen Ticaret Odası eski Başkanı Mehmet Balduk’un kızı. Şehirde turizmi geliştirmek, gastronomik değerleri ön plana çıkarmak için yoğun bir çalışma içinde; bu amaçla pandemi sonrası için birçok projesi var.

Zengin bitki çeşitliliği

Kahramanmaraş’ta 2 bin 500 çeşit çiçekli bitki bulunuyor. Yaklaşık 500 tanesi Türkiye’ye özgü, endemik. Bunların 25’i adlarını bu ilden alıyor. İlginç olan iklimin özelliği; ne tam Akdeniz, ne tam Güneydoğu, ikisinin sentezi âdeta. Bu nedenle çay dışında neredeyse bütün bitkiler yetiştirilebiliyor.

Türkiye’nin 3. büyük su havzası olan Kahramanmaraş’ta yıllık 120 ton balık üretimi yapılıyor.

2 bin 259 metrelik Uludaz Tepesi, sürü halinde görülen uğur böcekleri ile doğa turizmi açısından önemli bir nokta. Başkan Balcıoğlu’nun gösterdiği fotoğraflarda halk arasında “gelin böceği” veya “uç uç böceği” olarak bilinen “yedi noktalı uğur böceğinin binlercesi bir aradaydı. Uğur böcekleri ile harika görüntüler veren tepede bir şenlik planlanıyor.

Kentin kısa tarihi

Direkli Mağarası’nda bulunan, halen sergilenmekte olan M.Ö. 13.600 yılına tarihli “ana tanrıça” figürini kentin tarihi hakkında bir fikir veriyor. Afşin ilçesindeki Ashab-ı Kehf Külliyesi ve Kutsal Mağara, Yedi Uyurlar efsanesinin merkezi olan tarihi ve kültürel bir ziyaret alanı. Üç günlük yoğun program bile şehrin değerlerini görmeye yetmediğinden gidemediğimiz yerler hakkındaki bilgileri Dilek Aytemiz anlatıyor.

Kahramanmaraş, tarihî süreç içerisinde Hititler, Asurlar, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Dulkadiroğulları ve Osmanlı idaresinde kalıyor. 1919 yılında Sütçü İmam’ın attığı ilk kurşun, “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz” parolasıyla kurtuluş mücadelesinin de başlangıcı oluyor. Bu başarısından dolayı şehre, “Kahraman” unvanı veriliyor.

Edebiyatçılar şehri

Ben, edebiyatçılarıyla da tanıyorum Kahramanmaraş’ı; Necip Fazıl Kısakürek, Abdürrahim Karakoç, Mahsuni Şerif, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Bejan Matur bu isimler arasında. Şair Cahit Zarifoğlu lise yıllarında Kahramanmaraş’ta okuyor. Edebiyatçılarıyla övünen kent, UNESCO‘ya Türkiye’den edebiyat alanında müracaat eden ilk ve tek şehir.

Kahramanmaraş’ta kaldığımız üç gün boyunca doğal güzellikleri ve gastronomik lezzetleri, dört mevsim eşliğinde yaşadık. İlk gün şehirdeki yaz havası, ikinci gün bahar yağmurlarına, çıktığımız Yedikuyular Kayak Merkezi’nde yağan karlar ve bembeyaz dünya ise bizi kış aylarına taşıdı. İstanbul’a bir kez daha heybemde harika anılarla dönerken aklımda Cahit Zarifoğlu’nun İşaret Çocukları’ndan dizeler vardı:

“Çarşılar ellerinde ekmek iğneleri/Cami avlularına açılan/Havuz sularına kapılan çocuklar/Görmeden güneşin bütün renklerini/Götürmezlerdi dükkândaki babalarına/Ocaktan akan kaynar yemekleri/Nenelerinin koyduğu avuç taslarına.”

Yaşam Keyfi