“Sürdürülebilir sanatı ve sosyal faydayı önceliklendirmeye devam edeceğiz”
Kale Grubu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay: Sürdürülebilirliği merkezine koyan üretim ve dayanışma platformu Kale Tasarım ve Sanat Merkezi ile kendilerini seramik sanatına adamış, kültürel mirasımızı gururla taşıyan sanatçılarımızın yanındayız.
Kale Grubu'nun davetlisi olarak gittiğim Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) işbirliğinde Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ve Ankara Galeri Nev ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen “Bir Denizkestanesinin Anıları-Melike Abasıyanık Kurtiç” sergisi yolcuğu boyunca Kale Grubu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay da bizimleydi. Kendisiyle sergi öncesi öğle yemeğinde sohbet etme fırsatı buldum, açılıştaki konuşmasından da notlar aldım…
“Kale Grubu olarak, bugüne kadar yalnızca üretimi, büyümeyi değil, ürettiğimiz değerleri toplumla paylaşarak gelişmeyi hedefledik” diye söze başladı Zeynep Hanım ve şöyle devam etti:
“Köklerimizden aldığımız ilhamla, yalnızca üretim ve ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda sosyal fayda sağlamayı ve değerlerimizi geniş kitlelerle paylaşmayı da hedefledik. Grubumuzun genlerinde üretime, kültürel mirasımıza, değerlerimize ve sanatçılarımıza sahip çıkmak var. Kurucumuz ve Onursal Başkanımız merhum İbrahim Bodur’dan devraldığımız değerlerin ışığında seramik ile topraktan başladığımız yolculuğu daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Kale Grubu olarak yaşadığımız toplumun kültürel dinamiklerini geliştiren projelere destek vermeyi yalnızca sosyal sorumluluğumuzun bir parçası olarak görmüyoruz. Aynı zamanda bizi besleyen ve geliştiren projeler olarak görüyor ve sahip çıkıyoruz.”
Bu bağlamda kültür ve sanat alanlarında gerçekleştirilen yakından takip ettiğim pek çok projenin destekçisi oldu Kale Grubu: “Bu projelere destek verirken dikkat ettiğimiz en önemli nokta, projenin uzun soluklu olmasının yanında, kendi alanında ülkemize ve insanımıza değer katması oldu” diyerek sözlerini sürdürdü Zeynep Bodur Okyay… Tam burada Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’ni sormanın zamanıydı. Anlattı:
2008’den bu yana
“Bizim bir tasarım merkezi kurma yolculuğumuz 2008 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde oluşturduğumuz Kale Tasarım Merkezi ile başladı. KTSM’nin bilginin paylaşıldığı, yenilikçiliğin teşvik edildiği, sürdürülebilir sanatın desteklendiği bir adres olmasını arzu ettik. Tasarımın kültüre katkısı, insanlığın gelişimine katkısı, iş geliştirmeyi kolaylaştırması, ülkenin imajına katkısı kısaca geleceğe katkısı düşünüldüğünde bu alanda yapılan her çalışma yarınlarımız için çok kıymetli.
Kale Tasarım Merkezi’nde tasarımcılar, tasarım ofisleri ve tasarım deneyimi olan kurumlarla sanayicilerle öğrencileri bir araya getiren etkinlikler düzenledik. Bugüne kadar kültür ve sanat alanında da sayısız projenin hamisi olduk. Misyonumuz doğrultusunda, toplumsal hafızamızı tazeleyip zengin kültürel birikimimizi yeni nesillere iletirken hem kadim hem de yeni nesil sanatçılarımızın üretimlerine sürdürülebilir katkı sağladık.”
Bu etkinliklerden bazılarını hemen sayayım: Piri Reis’i dünyanın daha iyi tanıması için düzenlenen uluslararası seramik sergisi, Türkiye’nin ilk çağdaş seramik sanatçısı Füreya Koral Retrospektifi ve sanatçı kitabı, 2018 Troya Yılı’nda BASE iş birliğinde genç sanatçılarla birlikte hayata geçirilen Düşler Ülkesi: Troya sergisi ve çağdaş sanatçılarımızdan Elif Uras’ın ilk monografisi “Kaynak.”
Kadın sanatçıların yeri çok özel
Kale Grubu etkinliklerinde kadın sanatçıların yeri çok özel: “Kadın sanatçıların sanat dünyasındaki varlığı ve katkıları, seramik sanatının gelişmesi Kale Grubu olarak desteklediğimiz ve vurgulamaktan her zaman büyük memnuniyet duyduğumuz bir konudur. Kale Grubu olarak pandemi döneminde başlattığımız daha iyi bir dünya, daha iyi bir yaşam felsefesi ile yola çıkan ‘İyi Bak Dünyana’ hareketi de birilerinin hayatına dokunsun ve iyileştirsin istiyoruz. İşimize değer katmak için sorundan değil, sorumluluktan besleniyoruz.”
KTSM’nin gelecek vizyonunu da sordum Zeynep Hanım’a: “Sürdürülebilirliği merkezine koyan bir üretim ve dayanışma platformu olan Kale Tasarım ve Sanat Merkezimiz ile disiplinlerarası iş birliklerini destekleyerek, sürdürülebilir sanatı ve sosyal faydayı önceliklendirmeye devam edeceğiz. Bu vizyonla gelecek dönemde de kendilerini seramik sanatına adamış, kültürel mirasımızı gururla taşıyan değerli sanatçılarımızın yanında olacağız.”
Kurtiç’e hayranlık ve saygı
Zeynep Bodur Okyay’ın sergi açılışındaki konuşmasından aldığım kimi notlarım ise şöyle: “Bir Denizkestanesinin Anıları isimli sergi dolayısıyla Melike Abasıyanık Kurtiç’e olan hayranlığımızı ve saygımızı bir kez daha ifade etmek isterim. Kurtiç, doğadan aldığı ilhamla seramik dünyasına kendi izini bırakan önemli bir sanatçıdır. Yaşamı boyunca, kendi çizdiği yolda yürüyerek sürekli kendini yenileyen ve başkalarına ilham veren bir isim olmuştur.
‘Ben doğada dinlenirim, doğanın kucaklayıcı güzellikleri içinde kendimi bulurum’ dediğinde, doğanın onun için sadece bir çevre değil, bir başyapıt olduğunu da hep vurgulamıştır.
Kurtiç’in sanatındaki farklı ve özgün tarzı, doğadan ilham aldığı tasarımları ve benzersiz malzeme kullanımı, onun Türkiye ve dünya sanatına katkısını ön plana çıkaran unsurların başında gelmektedir.
İlk dönemlerinden günümüze kadar uzanan eserlerini incelemek, bu güçlü ve benzersiz hayal dünyasına sahip kadın sanatçının etkileyici yolculuğunu görmek hepimiz için büyüleyici bir deneyim...
Melike Abasıyanık Kurtiç’in denizkestanelerindeki derinlik, estetik ve duygusallık, sadece bir sanatçının değil, aynı zamanda bir kadının gücünü ve duyarlılığını yansıtmaktadır.
Bu değerli sergiyi hayata geçirmemize olanak sağlayan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ile Ankara Galeri Nev’e de bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum.”
Ben de Zeynep Bodur Okyay şahsında Kale Grubu’na kültür sanatın yanında oldukları için teşekkür ediyorum.