Sultanahmet’teki Yeşil Ev’de bir akşam: Geçmiş’ten bugüne yolculuk

Anılarımızda özel yeri olan mekânlar vardır. Benim için Sultanahmet’teki Yeşil Ev bunlardan biridir. Bahçesinde havuzun kenarındaki masalarda çok kez yemek yemiş, katkım olan etkinliklerin törenlerinin orada yapılması için ısrar etmişimdir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sultanahmet’teki Yeşil Ev’de bir akşam: Geçmiş’ten bugüne yolculuk

Hepimizin anılarında özel yeri olan mekânlar vardır. Benim için Sultanahmet’teki Yeşil Ev bunlardan biridir. Bahçesinde, ağaçların altında havuzun kenarındaki masalarda çok kez yemek yemişimdir. Katkım olan etkinliklerin açılış, kapanış törenlerinin orada yapılması için ısrar etmişimdir. Son etkinliğim, Cengiz Özek’in yıllardır sürdürdüğü Uluslararası Kukla Festivali olmuştur. Zaten o tarihten bu yana da uğramamıştım, taa ki birkaç gün öncesine kadar…

Bu harika mekândan yararlanmamızı sağlayan Çelik Gülersoy’dur. Bütün yaşamını İstanbul’un güzelleşmesi, tarihi değerlerinin korunması için adamış, doğaya tutkun bu İstanbul âşığının bize kazandırdığı mekânlardan birisidir Yeşil Ev… Çelik Bey, turizm, hukuk, edebiyat, şehir ve sanat tarihi alanında birçok özgün eserler vermiş araştırmacı-yazar kimliğiyle de öne çıkmaktadır.

1930 doğumlu Çelik Gülersoy, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nda (TTOK) 1947 yılında memur, 1957’de müdür yardımcısı, 1961-1965 yılları arasında hukuk müşaviri, 1965’ten 2002 yılına kadar ise Genel Müdür olarak görev yapmıştı. TTOK’nın 11 başkanı ile çalışan Gülersoy, 2002 yılında Yönetim Kurulu Başkanı olmuş ve görevini vefatına kadar (2003) bir yıl sürdürmüştü. Çelik Gülersoy’a Turing için yapmış olduğu çalışmalar neticesinde Onursal Başkan unvanı verilmişti.

Gülersoy’un Turing bünyesinde bu yöndeki çalışmaları 1979 yılında Malta Köşkü’yle başlamış, büyük dönüşüm Yıldız Parkı’ndaki Çadır Köşkü’nün ön ve arka bahçeleri, Emirgan Parkındaki Sarı Köşk ile sürmüştü. Çamlıca Tepesi’nin düzenlenmesini de Çelik Bey üstlenmişti. Yıldız Parkı’nda Pembe ve Yeşil seralar ile İstanbulluların keyif alacağı mekânlar oluşturmuştu.

Peki Yeşil Ev?

Yeşil Ev’in hikâyesi

1984’te Sultanahmet’te otel olarak düzenlediği eski konak, Yeşil Ev adıyla açılmıştır. Yeşil Ev’in bulunduğu Soğukçeşme Sokağı da türünün öncü bir örneğidir. Vaktiyle Reji Nâzırı (Tekel Genel Müdürü) Şükrü Bey Konağı olarak bilinen tarihi bir konaktır, XIX. yüzyıl Osmanlı üslûbunu yansıtmaktadır. Yeşil Ev’in bahçesinde yukarıda sözünü ettiğim dönemin mimari yapısına uygun İtalyan işi pembe bir havuz bulunmaktadır. İşte bu havuzun yanına yıllar sonra yeniden sığındım. Bir zamanlar orada hissettiğim huzuru hiç unutmamıştım neyse ki hâlâ sürüyordu.

Bugün Yeşil Ev, Hilton’un Curio Collection markası altındaki ilk oteli olan Dorak Holding’le birlikte Sultanahmet’te hayata geçirdiği Hagia Sofia Mansions-Curio Collection by Hilton tarafından işletiliyor. Yeşil Ev, bölgenin özel mekânlarını tek bir çatı altında toplayan bu otelin çatısı altında. Onun dışında Soğuk Çeşme Sokağı’ndakiler dahil toplam 17 konak; asıllarına uygun olarak restore edilen The Sarnıç Restaurant ve tarihi Sarnıç SPA, Sofia Garden Cafe ve Sofia Teras yine aynı bünyede yer alıyor.

Otel olarak hizmet vermek üzere aslına sadık kalınarak restore edilen Yeşil Ev’in 19 odası; Viyana stilinde mobilyalar, pirinç karyolalar, kadife perdeler, Türk motifli halılar ve varaklı aynaların yanı sıra değerli tablolar ve İstanbul gravürleriyle süslü.

Yenilenen menü

Yeşil Ev’in yenilenen menüsünde; özellikle haftasonu kahvaltıları ya da yaz sıcağında dev ağaçların gölgesinde serin bir bahçede yemek yemek isteyenler için seçenekler yer alıyor.

Hagia Sofia Mansion Curio Collection By Hilton Oteli’nin Executive Şefi Doğukan Kara. Grubun beş restoranından biri olan Yeşil Ev’in Restoran’ın şefi ise Kadercan Abdi. Kadercan Şef şöyle diyor:

“Şef kadromuzun ve mutfak ekibimizin gençlerden oluşması hepimizin mesleğine bağlılığı tutkusu ve heyecanı yüksek olması bizim buradaki en büyük gücümüz… Menümüzde bulunan her ürünümüzü bulunduğumuz yerin tarihi yapısı ve misafir portföyünü ele alarak geliştiriyoruz. Günün enerjisini yansıtan, her güne farklı bir amuse bouche’a Josper’ımızdan odun ateşinden gelen imza tabağımız olan dana şaşlık, daha önce patlıcanın bu haline denk gelmediğiniz patlıcan püremiz ve pamuksu kıvamıyla humusumuz, 48 saatlik mayalandırma işlemi sonrası yüzde 70 hidrasyonlu hamurumuzdan özel pizza serilerimiz ve fırın sütlacımız eşlik ediyor.”

Son yıllarda yaşadığım sukutuhayallere kapılmadan Yeşil Ev’den bu kez de memnun ayrıldım. Bazı şeylerin hâlâ sürmesi, sürdürülmesi çok güzel. Çelik Bey’i saygı ve özlemle anıyorum…

 

Yaşam Keyfi