Stratonikeia’da; bir zaman tünelindeymişiz gibi…
Binlerce yıllık tarihin birlikte olduğu nadir yerleşimlerden biri olan kentte Antik Dönem kalıntılarında, Osmanlı Dönemi’nden taş döşeli tarihi sokaklarda zaman tünelindeymiş gibi dolaşıyor, Erken Cumhuriyet Dönemi köy kahvelerinde dinlenebiliyoruz.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu, bu yönüyle arkeolojik açıdan dünyanın en zengin toprakları arasında. Bu zenginlikler arasında Antik Karia bölgesinin en önemli merkezlerinden olan Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Eskihisar köyünde Stratonikeia antik kenti de bulunuyor. Geçtiğimiz hafta içinde ziyaret ettiğimiz Stratonikeia, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma İmparatorluk, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerine ait yapı ve kent dokusunun birlikte görülebileceği bir yer. Yüksek maliyeti nedeniyle mermer kullanmaktan kaçınılmayan, dünyanın mermerden inşa edilmiş en büyük kentlerinden birisi. Binlerce yıllık tarihin birlikte yaşadığı nadir tarihi yerleşimlerden Stratonikeia’daki Antik Dönem kalıntılarında, Osmanlı Dönemi’ne ait taş döşeli tarihi sokaklarda zaman tünelindeymiş gibi dolaşıyor, Erken Cumhuriyet Dönemi köy kahvelerinde mola verebiliyoruz…
Kentin MÖ 3. yüzyılda Seleukos kralı I. Antiokhos tarafından önce üvey annesi sonrasında ise eşi olan Stratonike için inşa ettirdiği söyleniyor. Şehir, Anadolu’da gün yüzüne çıkarılmış en büyük Gymnasion yapılarından birine sahip. Sütunlu cadde ve zaman zaman konserlerin yapıldığı 12 bin kişilik tiyatro, kent meclisinin toplandığı bouleuterion’de taşa kazınmış 2 bin 200 yıllık Grekçe Menippos’un takvim yazıtı (Agustus dönemi), Roma Dönemi’nde (MS. 301) kentte satılan tüm mal ve hizmetlerin adları ile fiyatlarını gösteren duvardaki liste, Osmanlı Döneminden kalma dükkânlar ve ağa evleri ile Şaban Ağa Camisi bizi etkiliyor.
Eskihisar köyünde halen bir avuç insan yaşasa da burayı yeniden cıvıl cıvıl bir hale getirmek için Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi yapılarında restorasyon çalışmaları yapılıyor.
Türkiye İş Bankası destekliyor
Stratonikeia kazı çalışmalarına Türkiye iş Bankası destek veriyor. Banka; ülkemizin zengin arkeolojik varlığının gün yüzüne çıkarılması ve korumaya alınarak dünya mirasına kazandırılması, aynı zamanda toplumumuzun tarih ve arkeoloji bilincinin pekişmesi amacıyla bilimsel araştırmalarla Anadolu uygarlığına dair bilim insanlarının özverili çalışmalarına ve uzun soluklu projelere katkı sunuyor.
Zuhal Üreten
İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, bankanın Stratonikeia’daki kazı çalışmalarına sağladığı katkıya dair yaptığı açıklamada, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz bir coğrafya olan Anadolu’nun, arkeolojik açıdan dünyanın en zengin toprakları arasında yer aldığını vurguluyor. “Sahip olduğumuz arkeolojik varlığın gün yüzüne çıkarılması, bugünkü nesillerle buluşturulması ve geleceğe aktarılabilecek biçimde korunmasının her birimizin sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz” diyen Üreten, şöyle konuşuyor: “Biz de bu sorumlulukla İş Bankası olarak, arkeolojik çalışmalara uzun soluklu ve sürdürülebilir bir şekilde destek olmaya çaba gösteriyoruz. Zeugma Muzalar Evi, Patara, Teos, Nysa antik kentleri ve Kaman Kalehöyük kazılarına yönelik desteklerle, taşıdığımız sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Her projede ortaya çıkan ve çıkacak olan arkeolojik değerlerin, sadece Anadolu topraklarının medeniyet tarihine ışık tutmakla kalmayıp, dünya kültür mirasına da büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”
Prof. Dr. Bilal Söğüt
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Pamukkale Üniversitesi adına arkeolojik kazıların yürütüldüğü Stratonikeia’yı, gün boyunca ev sahipliğimizi üstlenen Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt anlatıyor.
Söğüt de kentin, Antik Dönemler ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarının iç içe olduğu, tarihi bir yerleşim yeri olduğunu vurgulayarak, şöyle diyor:
“Stratonikeia, Antik Dönem ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapı, kent dokusunun birlikte görülebileceği nadir yerlerden biridir. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığı ile diğer farklı kurumların desteğiyle bu çalışmalar yürütülmektedir. Kentteki yapılardan olan, kent merkezinde Kuzey ve Batı Cadde’nin birleştiği bir noktada yer alan ‘Tapınak-2’ olarak isimlendirilen yapı, İş Bankası’nın desteği ile kazılmaktadır. İş Bankası’nın desteği ile yapılan bu çalışmada Augustus döneminden MS 4. yüzyıla kadar yazıtlı mozaik ve imar düzenlemelerinin görüldüğü bir yapıya dair eserler ele geçmiştir. Bu yapıda ele geçen sütun başlıkları ve süslemelerin kalitesi, burada çok önemli bir yapının olduğunu göstermektedir. Daha önce yapılan önerilerin dışında, kazılar sonucunda bu yapının ne olduğu ve sonraki dönemlerde geçirmiş olduğu aşamalar net olarak tespit edilecektir. Arkeolojide son kazma, son söz demektir. Biz daha kazmaya devam ediyoruz. Bu nedenle yapının kesin olarak ne amaçla kullanılmış olduğu ve kesin evreleri, kazılar sonucunda belli olacaktır. Böylesine özel bir konumda bulunan ve mimari elemanları ile mozaikleri açısından çok özel bir yapı olduğu anlaşılan bu alanın kazılmasında verdikleri destek için İş Bankası ailesine çok teşekkür ederim.”