Metropolis’in beş yapısı
Prof. Dr. Serdar Aybek rehberliğinde mozikli bina, hamam, umumi tuvalet, meclis binası ve stoayı geziyoruz.
Metropolis’in seneler önce toz toprak içinde yürüdüğüm doğal yolları yerini yaşayan bir şehrinki kadar güzel bir altyapıya bırakmış. Bugün kenti yürüyerek gezmek, hatta bazı noktalara araçla gitmek mümkün.
Prof. Dr. Serdar Aybek ile birlikte tiyatro turumuzu tamamladıktan sonra hemen çevre duvarının doğusunda bulunan özel konut yapısına geçiyoruz. Buranın bir odası fresk ve mozaik dekorasyonu ile önem taşıyor. Freskleri iyi korunmamış olmasına karşın duvarların çerçeveli renkli paneller ile bezenmiş olduğu anlaşılıyor. Binanın tiyatroda etkinlerin olduğu zamanlarda kullanılmış olabilecek bir konuk evi ve resepsiyon salonu olduğu değerlendiriliyor.
Yamaçta kurulmuş
Metropolis yamaçta kurulmuş teraslar halinde bir kent. Yukarı doğru tırmanıyoruz. Hamam-gymnasium, hemen yanındaki umumi tuvalet-latrina yolumuz üzerinde. Roma hamamlarının tipik özelliklerini yansıtan hamam sıcaklık (caldarium), ılıklık (tepidarium) ve soğukluktan (frigidarium) oluşuyor. Döşeme altındaki bir metre yüksekliğinde olan merkezi ısıtma sistemi (hypocaust) ve duvarların içerisine yerleştirilmiş içleri boş tuğlalarla (tubuli) ısıtılıyor.
İlk geldiğim yıllarda hamamın tabanı, bastığımız toprağın tam dört metre altındaydı… Sürdürülen kazıların sonucunda geçen yüzyıllara rağmen iyi korunmuş hamam, bugün gezilebilecek durumda…
Roma kültüründe "thermae", Türk kültüründe ise "hamam" olarak anılan merkezler, sadece bir yıkanma yeri değil; daha ötesi sağlık, sosyal ve kültürel etkinliklerin yaşandığı yerler. Su ile temas, kişisel bir yenilenme ve arınma ritüeli o dönemlerde. Roma hamamlarının uzun vakit geçirmeye, sosyalleşmeye ve etkileşime açık olan dünyası, dönemin sosyal, ekonomik, politik ve kültürel koşullarını ortaya koyan ipuçları taşıyor.
Meclis binası
Bouleuteriona (meclis binası) doğru tırmanmaya devam ediyoruz. Kent yönetimiyle ilgili kararların alındığı Metropolis Bouleuterionu MÖ 2. yüzyılda Orta Kent olarak tanımlanan şehrin resmi kent merkezinde dört teras halinde planlanmış. Halen yarısı ayakta.
Antik dönemde insanların siyasi, dini, felsefi, ticari ve kültürel konularla ilgili tartışmalarda bulundukları, güneşli günlerde gölgeli bir ortamda yürüyüş yaptıkları ya da yağmurlu günlerde kendilerini korudukları yapılara stoa (sütunlu galeri) adı veriliyor. Bouleuterionda kentle ilgili kararları alan meclis üyeleri gündeme gelen konular üzerinde tartışmak için hemen yandaki stoanın yürüyüş alanını kullanıyorlarmış…