Marka Konferansı’nın 20. yıl toplantıları böyle geçti
İş dünyasının 2 bine yakın önemli isminin katılımıyla açılan konferans, iki gün boyunca alanının önde gelen isimlerinden olan konuşmacılar tarafından ortaya konan yeni fikirlere sahne oldu.
20’nci yılında ana eksende İstanbul temasıyla gerçekleştirilen MARKA 2019 Konferansı sona erdi. İş dünyasının 2 bine yakın önemli isminin katılımıyla açılan konferans, iki gün boyunca alanının önde gelen isimlerinden olan konuşmacılar tarafından ortaya konan yeni fikirlere sahne oldu.
Önemli 3 STK da, MARKA Konferansı’na destek verdi. TÜSİAD ile akıllı şehir politikaları; İKSV ile kültür sanatıyla markalaşan İstanbul hedefini somutlaştırma arayışı ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ile de İstanbul plastik sorununa çareler konuşuldu.
20. yıl Gala Gecesi’nde, Plastik Avcıları İstanbul Projesi’ne destek sağlamak için düzenlenen bir bağış kampanyası da gerçekleştirildi.
Gala gecesinde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dünyanın en önemli markasının İstanbul olduğunu vurgulayarak, “Marka ve İstanbul bir araya gelince birbirine çok yakışıyor. İstanbul’un geleceğe taşınması konusunda 3 kavramı önümüze koyduk. İstanbul adil, yaratıcı ve yeşil bir şehir olmalı. Şehirleri iyi şekillendiriyorsanız, dünyayı da iyi şekillendiriyorsunuz demektir” dedi.
Şarkıcı Yalın, İstanbul’un birleştirici gücünden ilham alarak bestelediği yeni şarkısı ‘İstanbul’u ilk kez canlı olarak Gala Gece'sinde sergiledi. Yalın’a Kübalı şarkıcı Solanch de la Rosa da eşlik etti.
Ayşegül Yürekli Şengör
Yürekli'nin Yapı Kredi World ana sponsorluğunda düzenlediği etkinlikte konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör, konferansın var olduğu günden beri İstanbul’dan ilham aldığını vurgulayarak, İstanbul markasını hakkettiği noktaya yükseltmek için bir sorumluluk hareketi başlattıklarını kaydetti.
Kenan Doğulu, Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli, gazeteci Balçiçek İlter ile kapanış oturumunun sonunda İlter, Livaneli’nin ünlü ‘Ey Özgürlük’ şarkısını hatırlattı ve birden piyanonun başında Ozan Doğulu, ‘Ey Özgürlük’ şarkısını çalmaya başladı. Ardından Kenan Doğulu şarkıyı seslendirdi. Şarkının sonunu ise Livaneli ve Kenan Doğulu ve tüm katılımcılar hep birlikte söylediler.
Plastik Avcıları
MARKA Konferansı’nda Plastik Avcıları İstanbul projesi de konuşuldu. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de ilk gün yaptığı konuşmada “İklim değişikliği konusunda farkındalığın artırılması çok önemli. Plastik Avcıları çok önemli girişim. Biz de üyelerimizden yakın zamanda plastik kullanımlarını azaltma konusunda taahhütle gelmelerini istedik. Tabii ki bu çalışmaları tüm taraflar birlikte yürütmeli” diye konuştu.
İstanbul’da sanat
İKSV yöneticileri Görgün Taner, Yeşim Gürer Oymak ve Özlem Ece de 17 Aralık’ta kültür sanatın tüm taraflarıyla yaptıkları çalıştayın sonuçlarını paylaştı. Çalıştayda, İstanbul’un çok kültürlülüğünün ışığında somut projeler geliştirildi. Bunların arasında Topkapı Sarayı’nda Saraydan Kız Kaçırma operasının yeniden sahnelenmesi, İstanbul’da 24 saat kültür ve sanatın her bölgede yaşanacağı uzun hafta sonu etkinliği düzenlenmesine yerel yönetimlerin ve kamunun kültür sanatı desteklemesi bulunuyordu.
Polis limuzini!
Yapı Kredi’nin 75’inci yılı için özel bir koleksiyon yapan ve bu koleksiyondan 4 eseri konferans salonunda sergilenen Halil Altındere konferans için özel yarattığı ‘Polis Limuzini’ eseriyle de dikkat çekti.
Moma Direktörü
İlk gün sahnede olan MoMA’nın direktörü Glenn Lowry, şunları söyledi:
“Müzede, insanları buluşturup kaynaştırıyorsunuz. Sanatçıları ve düşünürleri bir araya getiriyor toplumu zenginleştiriyorsunuz. İstanbul’daki tüm müzeler o kadar önemli ki ruhu gibi toplumu birleştirip kaynaştırma başarısını yakalıyor. Ve bu başarılı olduğunda sizlere bambaşka bir şey yaşatıyor. Müze, hem halka açık olup kaynaştırmalı, yüzlerce binlerce farklı kişiye aynı anda aynı şeyi yaşatmalı, aynı zamanda butik müzeler de olmalı ki sanat eseriyle tekil ilişkiler de kurulabilsin.”
Prof. Dr. İlber Ortaylı
Prof. Dr. İlber Ortaylı, öncelikle İstanbulca yani İstanbul Türkçesi ile konuşanın kalmadığını vurgularken, “İstanbullularda edep erkan vardı, İstanbulca konuşurdu, etrafla da çok ilgilenirdi. Şimdi AVM’lere göre tarif veriyorlar. Kadıköy’de oturup Süleymaniye’yi bilmeyen İstanbullu olamaz” dedi.
Hindi Zahra
Şarkıcı Hindi Zahra, eserlerini seslendirdikten sonra sonra BJ Cunningham’ın sorularını yanıtladı. Çıkış şarkısı Beautiful Tango’yu 2008’de Myspace’e yüklediğini ve oradan keşfedilerek hikâyesine başladığını belirten Zahra, manevi ustasının ağaç olduğunu kaydetti.
Etkinlik konuşmacılarından Londra moda haftasının yıldızlarından modacı Mary Katrantzou ise Caroline Rush ile birlikte toplum için moda üretmeyi anlattı.
Cem Boyner
20 yıl önce ilk MARKA Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan Cem Boyner, Yeni Demokrasi Hareketi ile yaşadığı siyaset deneyime ilişkin “Buradan bugün bakınca temel fıkrası gibi geliyor ama o zamanlar Türkiye’nin ciddi tehditleri problemleri ve potansiyeli vardı. Biz de hayaller kurduk ama satamadık malı. YDH o açıdan derdini anlatamamış bir marka olarak hafızalarda duruyor” diye konuştu.
Fatima Bhutto
Pakistanlı yazar ve aktivist Fatima Bhutto ise yeni kitabı New Kings of the World’ü ve araştırmalarını paylaştı. Bollywood, Türk dizileri ve K-Pop’un (Güney Kore popu) dünyayı ele geçirmeye başladığını vurgulayan Bhutto şöyle konuştu:
“Bollywood’da yılda 200 bin tane film yapılıyor ve bu her ülkeden fazla. Türk dizileri dünyada ABD’den sonra en fazla izlenen ve ihraç edilen diziler. K-Pop ise kendi kültürünü yaymada çok hızlı.”
Konuşmalar birbirini izledi
Modacı Bünyamin Aydın “Boğaz’dan Dünyaya Süzülen İstanbul Kökenli Uluslararası Bir Moda Markasının Öyküsü: Les Benjamins” başlıklı sunumunda markasının yolculuğunu paylaştı.
Mehmet Kutman ve Melkan Gürsel ise, geliştirdikleri projeleri anlattılar. Kutman, “Neden Melkan bey diyorlar” sorusuyla başlattığı oturumda Gürsel, “Mimarlık çok da zorlu bir yol bunlarla başa çıkmak zorunda kalıyorsun ve güç göstermek zorunda kalıyorsun. Güç maskülenlikle birleştirilmiş ama aslında bir denge içindeki kadın erkek dengesi. Ben bunun çok kısa zamanda algının değişeceğini düşünüyorum” dedi.
Komedyen ve yazar Kaan Sekban, ‘Beyaz yakalının intikamı’ başlıklı oturumda Sani Şener, Agah Uğur, Ahmet Dördüncü’ye sorular yöneltti.
Sir Paul Smith, GQ UK Genel Yayın Yönetmeni Dylan Jones’un moderatörlüğünde başarısının sırrını paylaştı. 9 metrekarelik küçücük bir butikte bu işe başladığını söyleyen Smith, önemli olanın yüreğiniz ve kalbinizle çalışmak olduğunu vurguladı.
Prenses ve yazar Kenize Mourad, duygu dolu konuşmasına “Dedemin sarayına hoş geldiniz” derken dedesi V. Murat’ın 28 yıl boyunca Çırağan Sarayı’nda tutulduğunu hatırlattı.
“Aramaktan asla vazgeçme”
Dlyan Jones’un sorularını yanıtlayan Sahir Erozan gençlere tavsiyelerle başladığı konuşmasında “Aramaktan vazgeçmeyin yolunuzu elbet bulacaksınız” dedi. Hayatta bazen şans gerektiğini kaydeden Erozan, “Çok şanslıydım ilk işim ABD’nin ilk Michelin yıldızlı restoranında garsonluktu. Tüm gençlere önce garson olmalarını öneriyorum. Çok şey öğretecek size” diye konuştu.