Lolita Asil’in, ‘’Yer-yüzü Gök-yüzü’’ isimli sergisi Mardin’de açıldı
Lolita Asil’in Mardin Alman Karargâhı-Atamyan Konağı’ndaki son çalışmalarının yer aldığı sergisi, kültür-sanat, cemiyet ve basın dünyasını Mardin’de bir araya getirdi. Sergi, 19 Ekim’e kadar ‘gezilebilecek.
Mardin, her gittiğimde mutlu olduğum, ruhumu, bir denize benzeyen Mezopotamya Ovası’na bakarak dinlendirdiğim, taşın şiirsel biçimde kullanıldığı evleri hayranlıkla izlediğim harika bir şehir. Farklı dinlerden, farklı kimliklerden insanlar aynı coğrafyayı paylaşıyorlar. Sergisinin açılışına geldiğim Lolita Asil için de Mardin bunların yanı sıra kuşaklar boyunca ailesinin yaşadığı şehir. “Ben bu topraklarda doğmasam da büyümesem de bedenimin, hücrelerimin bu coğrafyayı tanıdığını, hatta beslendiğini düşünüyorum” diyor. Haklı da Mardin öylesine özel bir kent. Sergiyi de babası Sait Asil ile amcası İbrahim Asil’in anısına gerçekleştirmiş. Babası, 1950 -55’li yıllarda yaşam zorlukları yüzünden Mardin’den ayrılmış, İstanbul’a göç etmişler.
200 yıllık binada
Lolita Asil, ülkemizde soyut resmin temsilcilerinden. ‘’Yer-yüzü Gök-yüzü’’ ismini verdiği sergi, Mardin Alman Karargâhı-Atamyan Konağı’nda sanatseverlerle buluştu. Önce mekândan söz edeyim. Çünkü, Asil’in çalışmaları konakla bütünleşmiş, tarihi ve yeninin uyumlu beraberliği. Atamyan Konağı, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu ile ittifak yapan Almanlar tarafından karargâh olarak kullanılmış iki yüz yıllık bir bina. Mustafa Kemal Paşa garnizon, konut, karargâh olarak orayı kullanmış.
Mekân hepimizi büyüledi. Hepimiz diyorum çünkü, İstanbul’dan gelen konuklar arasında İlber Ortaylı, Oya Narin, Nazan Ölçer, Vera Bulgurlu, Kerim - Berrin Güzeliş, Annie Pertan, Hakan-Pınar Külahçı, Haluk – Semra Eldem, Can Ustabaşı, Sait Susin gibi kültür-sanat, cemiyet ve basından isimler vardı.
19 Ekim’e tarihine kadar açık olacak sergide Asil’in, iki katta sergilenen covid döneminde yaptığı çalışmaların yanı sıra, Londra’da geçirdiği iki yıl boyunca ortaya çıkan büyük boyutlardaki eserleri de yer alıyordu: “Güneş”, “Sonsuzluk”, “Gözün Derinliklerinde”, “Yeşil-Mavi”, “Kendimize Dönüş Yolu”, “Bir Gün, Yeniden, Hep Beraber”, “Varoluş”, “Yeniden Doğuş.” “Kendimize Dönüş Yolu” çocukların hayal güçleriyle renklendirecekleri interaktif bir çalışmayı da bulunduruyordu.
Lolita Asil
Lolita Asil eserleri ile umudu ve hayalleri yansıtmak istiyor. Sanatçı, sergisinde kendisi için önemli noktaları şöyle anlatıyor:
“Eserlerimin ışık, zaman, mekân sorunlarına geleneksel yöntemlerden bağımsız bir yaklaşımla sergilenmesi önemli noktalardan biriydi. Ayrıca izleyicinin sanat eserine bakış açısını değiştirmek, iki boyuttan arınıp uzaysal bir mekân hissi yaratmak ve farklı disiplinler ile desteklemek, hayal gücünün yaratmak üzerindeki öneminden yola çıkarak çocuklar ile interaktif bir çalışma sergilemek de benim için çok önemliydi.”
Açılış günü, Asil’in doğum gününe denk geliyordu. Bu nedenle yaş günü pastası kesildi, İlber Ortaylı’nın başını çektiği halayda türküler söylendi. Mardin bir kez daha anılarımızda unutulmayacak izler bıraktı.