“Kumbara Sende” projesi yeni katılımcılar bekliyor
Anadolu Efes’in öncü desteği ile hayata geçirilen “Kumbara Sende” projesi, katkıda bulunmak isteyen tüm kişi ve kurumların desteğine açık, başta tiyatro sevdalıları bütün kültür-sanat dostlarını bekliyor…
Bir süredir dikkatle takip ettiğim Kumbara Sende, Tiyatro Kooperatifi tarafından kurulan, Türkiye’nin ilk karşılıksız tiyatro destek programı. Devlet, Şehir ve Belediye Tiyatroları gibi kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı olmayan ve kendi öz kaynaklarıyla sanat üreten özel tiyatroları karşılık beklemeden desteklemek üzere Anadolu Efes’in öncü desteği ile hayata geçirilmiş. Program, özel sektör ve seyirci desteğiyle, özel tiyatroların işletme giderlerini direkt karşılamayı, bu yönüyle tiyatrolara yaşamsal katkı sunmayı ve kriz anında başvurulabilecek sürekli bir kaynak yaratmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz günlerde Kumbara Sende programını konuşmak üzere Anadolu Efes’in Kurumsal İletişim ve İşler Direktörü Selda Susal ve projenin yaratıcılarından Tiyatro Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi, DasDas’ın kurucuları arasında bulunan tiyatro sanatçısı Mert Fırat’la üçümüzün de anılarında önemli bir yeri olan Kadıköy Baylan’da bir araya geldik. Kahvelerimizi yudumlayıp pastalarımızı beklerken söze Selda Hanım başladı:
“37 yıldır kültür sanatı destekliyoruz”
“Anadolu Efes olarak en büyük farkımız, 37 yıldır kültür sanatı aralıksız destekliyor olmamız, pandemide dahi ara vermedik. Türkiye’de aktif olan özel tiyatroların yaşadığı ekonomik sıkıntılara çözüm üretmek amacıyla ‘sanatın geleceği için seyirci kalamazdık’ sloganıyla yola çıkarak Tiyatro Kooperatifi iş birliğiyle 2023 yılında Türkiye’deki ilk karşılıksız tiyatro destek programı olan Kumbara Sende’yi hayata geçirdik. Böylece Tiyatro Kooperatifi ortağı olan ve 6 Şubat depreminden etkilenen illerde halen faaliyette bulunan, 2023-2024 sanat sezonunda en az bir oyun sahneleyen veya sahneleyecek olan tiyatroların faydalanabileceği program, Anadolu Efes’in öncü desteği ile başlamış oldu. Şu ana kadar 30 tiyatronun bu programdan faydalanmasına vesile olduk. Bu tiyatroların sürdürülebilir olarak üretimlerinin devamlılığını sağladık. Anadolu Efes’in desteği ile 11 tiyatro sahnesinin 31 aylık kira gideri, 87 oyunun şehir içi nakliye gideri, on oyunun şehir dışı nakliye gideri, sekiz tiyatronun 39 oyunu için salon tahsis ücreti, bir tiyatronun 20 günlük prova alanı kira gideri, beş tiyatro sahnesinin 38 aylık çeşitli fatura giderleri, sekiz tiyatrodan 12 personelin 14 aylık maaşı, altı tiyatronun 14 aylık depo kirası karşılandı. Kumbara Sende, katkıda bulunmak isteyen tüm kişi ve kurumların desteğine açık bir program olarak devam ediyor.”
“Sektörün temel sorunu ekonomi”
Baylan’ın leziz tatlıları geldiğinde sözü Mert Fırat aldı:
“Sektörün temel sorunu ‘ekonomi’ olduğu için, ekonomik birliktelik üzerinden bir örgütlenme modeli olan ‘kooperatif’ oluşumunu seçen Tiyatro Kooperatifi; Türkiye’deki tiyatro sanatının gelişmesini, yurt içi ve yurt dışında yaygınlaşmasını ve tiyatro sanatını her açıdan desteklemeyi hedefliyor. İstanbul’da tiyatro Kooperatifi’ne üye olan 71 tiyatroyuz. Bölgelerdeki tiyatroları dahil edince 100’ün üzerinde üyemiz bulunuyor. Tiyatroların rahatlıkla katılabileceği bir sistemimiz var. Bunun karşılığı, Türkiye’deki özel tiyatro biletlerinin yarısı, nereden baksanız 2 milyon bilet…
Kumbara Sende’ye kadar esnek olmayan fonlar ya da kredi yapıları, destekler söz konusuydu. Hiçbir esneklik yoktu. Bizim projemizde, Selda Hanım’ın da söylediği gibi çok başlık ve onların alt kırımları var. Dolayısıyla tiyatroların dertlerinin ne olduğunu bilen bir yapı söz konusu. Sadece kooperatif değil, Anadolu Efes gibi yapılar da bunun farkındalar… Aslında bizim problemlerimiz atipik. Halihazırda ekonomik genel verilerin çok hızlı iniş çıkış gösterdiği bir dünya var. Dolayısıyla kültür sanat bundan en hızlı etkilenen ve en hızlı çözüm üretmek zorunda kalan iş kolu. Her zaman da öyle oldu.
Anadolu Efes ile pandemiden itibaren başlattığımız bir işbirliği var. Online oyun projeleri ve birçok etkinlik yaptık. Kooperatif dışındaki tiyatroları da yıllardır destekliyorlar zaten. Kumbara Sende ile oluşturduğumuz bu fon yapısını kurumsallaştırmak çok önemliydi. Bir anlayış, bir sistem, bir çeşit paylaşım ekonomisinin nereye gidebileceğini de anlatan bir hikâye oluştu. Hem B2B (işletmeden işletmeye) hem B2C (firmadan firmaya) insanların anlayışlarını değiştirecek bir araç yaratmak çok değerliydi. Böyle çıktık yola…
Şu anda bulunduğumuz noktada Selda Hanım’la birlikte İzzet (Özilhan) Bey de dahil olmak üzere herkes konuyla ilgili. Bu çok önemli, çünkü her yerde anlatıyorlar. TÜSİAD’ın turizm masasında da kültür sanat masasında da konuşulan bir konu oldu artık bu. Çarpan etkisi çok önemli. Şimdi birçok kurum arıyor, ne yapabileceklerini soruyorlar. Ben, Mayıs Haziran gibi farklı gruplardan da katkı geleceğini düşünüyorum. Fonların sürekli yatırım çağrısı yapan, ilgilenen kuruluşlara bilgi veren bir yapısı olsun istiyoruz. Kooperatifimiz içinde sadece bu konuyla ilgilenen bir arkadaşımız olacak.”
“Katılımcı olmak çok önemli”
Selda Susal, sohbetimizin burasında katılımcılığa dikkat çekti:
“Bence katılımcı olmak çok önemli. Bir problemi tek başına bir insanın, bir şirketin üstlenmesi çok olası değil. El ele vermemiz çok önemli. Problemin çözümüne katılımcı olmak kültür ve felsefesiyle çalışmak gerektiğine inanıyorum. Çünkü hiçbirimiz tek başımıza kurtarıcı olamıyoruz. Bir sorunun çözümüne katkıda bulunmak burada en önemli felsefe diye düşünüyorum. Dayanışma kültürünün olabildiğince yaygınlaşması çok kıymetli. Buradan da sizin aracılığınızla diğer şirketlere, başka kurumsal yapılara da katılımcı olmaları için çağrıda bulunuyorum.”
Peki, nasıl başvuracaklar? Mert Fırat yanıtlıyor:
“Kooperatifi arayacaklar veya mail atacaklar. Tabii IBAN numarasına da destek gönderebilirler. Kumbara Sende halihazırda stratejisi olan bir yapı, söylediğimiz gibi katkı verilebilecek ürünleri çok fazla. Bu arada, tiyatro dünyasına destekler üzerinde ve bu konudaki tüm enstrümanlar hakkında sanatçı arkadaşlarımızla birlikte çalışmayı sürdürüyoruz.”
Konuyu biraz daha açar mısınız?
“Biz, tacir statüsündeyiz. Türkiye’de tanımlanabilmiş 6 bin 700 meslek grubu var, ama biz tanımlanabilmiş değiliz. Hiçbir yere tâbi değiliz. Tiyatroların bir odası, bir meslek birliği yok; bir meslek tanımı bile yok. Bu tanım daha yeni yeni yapılmaya başladı. Beş sene önce kooperatifimizi kurarken hem hak temelli mücadeleyi yürütmek, vergilendirmeden meslek tanımına kadar kendi alanımızı zenginleştirmek ve ileri taşımak istiyorduk. Ortaklarına kâr payı dağıtmayan, üzerinde çalıştığı projeler ve başvurduğu fonlarla elde edeceği tüm bütçeyi hedeflerini gerçekleştirmek üzere kullanan, sanatın kamusal bir hizmet olduğu ön kabulüyle sosyal fayda amaçlayan bir yapı olan kooperatif, kamu kurumlarını, yerel yönetimleri, özel sektör temsilcilerini ve sivil toplum kuruluşlarını da doğal paydaş kabul ediyor. Biz de hem kamu kuruluşlarıyla hem belediyelerle hem uluslararası kamu ile birlikte işler yapıyoruz.”
Mavi Sahne
Anadolu Efes’in yolu Tiyatro Kooperatifi ile nasıl kesişti? diye soruyorum Selda Hanım’a. Şöyle anlatıyor:
“2018 yılında Anadolu Efes olarak Mavi Sahne’yi kurmamızla başladık. Çünkü, birçok yetenekli, genç tiyatro topluluğu vardı, ancak tiyatro sahnesi bulmak konusunda sıkıntı yaşıyorlardı. Dolayısıyla DasDas içerisinde Mert’le (Fırat) birlikte Anadolu Efes Mavi Sahne’yi kurduk. Orada bu yetenekli topluluklar ayda iki kere sahne imkânı buluyorlar. Bir yandan kültür sanatın sürdürülebilirliğini sağlıyoruz bir yandan da kültür sanata erişime de katkı sunmaya çalışıyor, Mavi Sahne’nin oldukça indirimli biletleriyle daha geniş kitlelerin, özellikle üniversite öğrencilerinin tiyatroya erişimini kolaylaştırmak istiyoruz.
Bu arada Anadolu Efes, pandemi döneminde salgın sebebiyle kapalı olan özel tiyatrolara katkı sağlamak için Tiyatro Kooperatifi tarafından başlatılan ‘Bizde Yerin Ayrı’ kampanyasına, bin adet gösterim kartı ile kurumsal destek veren ilk şirket oldu. Gösterim kartları COVID-19 sürecinde aktif rol alan Türk Tıp Öğrencileri Birliği’ne hediye edildi.
Anadolu Efes olarak pandemiden dolayı kapalı kalan özel tiyatrolara destek olmak için yine Tiyatro Kooperatifi ile Yaz Buluşmaları’nı gerçekleştirdik. Çeşitli tiyatro oyunlarının dijitale taşınmasında katkılarımız oldu.
Bu süreçte kültür sanatı neden yeme, içme ve eğlence mekânlarına taşımayalım, böylelikle daha fazla insanlara neden erişmeyelim dedik ve Pub-Up Mavi Sahne’yi kurduk. Burada Berkay Ateş ve arkadaşlarıyla birlikte il il geziyor, etkinlikler düzenliyoruz.
Tiyatroyu daha erişilebilir hale getirmeye ve tiyatro sevdasını yaymaya çalışmaktan hiç bıkmayacağız, söz veriyoruz!”
Tiyatro Kooperatifi özel tiyatrolar için başta yasal statü değişikliği olmak üzere devlet ve yerel yönetim desteklerinin artırılması ve özel tiyatroların adil ve şeffaf bir şekilde bu desteklerden yararlanması gerekliliğini savunuyor. Anadolu Efes’in öncü desteği ile hayata geçirilen “Kumbara Sende” projesi, katkıda bulunmak isteyen tüm kişi ve kurumların desteğine açık, başta tiyatro sevdalıları bütün kültür-sanat dostlarını bekliyor…
Böylesine önemli bir çalışmaya bir nebze desteğim olabilirse ne mutlu bana. Baylan (nazlı demek) bugün bir başka keyifli…