“Kültür ve tarihe ait hafızaları yarına bırakmayı amaçlıyoruz”

İstanbul'da düzenlenen 5. Bosna Sancak Kültür Günleri, Saraybosna'nın tarihini ve kültürünü aydınlatan etkinliklerde sanatseverleri bir araya getirdi. Metrohan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu ve Pera Müzesi'nde gerçekleştirilen konserler, sergiler, film gösterimleri ve söyleşilerle, Bosna-Sancak ve Türkiye arasındaki kültürel bağların daha da kuvvetlenmesi hedefleniyordu.

Hamdija Kreševljaković Video Arşivi'nden derlenen 'Sjećaš li se Sarajeva - Saraybosna’yı Hatırlıyor musun?' sergisi ve Saraybosna Filarmoni Orkestrası'nın 100. yaş konseri gibi etkinlikler, bu zengin kültürel deneyimi İstanbullularla buluşturdu. Aynı zamanda, Bosnalı yönetmen Pjer Žalica'nın film gösterimleri ve müzik konserleri, kültürel çeşitliliği ve derinliği yansıtan programlardı.

Fuat Çimen

Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı Başkanı Fuat Çimen etkinliklerle ilgili şöyle konuştu:

“Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı olarak bu yıl kültür günlerimizin beşincisini gerçekleştirdik. Kültür günlerimizde Bosna Hersek ve Sırbistan’ın Sancak bölgesindeki Boşnak toplumu ile 1800’lü yılların sonlarından bu yana Türkiye’ye gelen Boşnak Kökenli Türk vatandaşlarının kültürel etkileşimini sağlamak, adımızdan da anlaşılacağı üzere kültür ve tarihe ait hafızaları yarına bırakmayı amaçlıyoruz.

Vakıf olarak kültür günlerimizi sadece İstanbul’da değil Boşnak kökenli Türk vatandaşlarımızın olduğu her ilde belki daha küçük ölçekte yıla yayarak yapmayı hedeflediğimiz gibi, Bosna ve Sancak’ta da 200 yılı aşkın, buradaki göç ve yaşama tutunma mücadelesini anlatacak etkinlikler de yapmayı planlıyoruz.”

Azra Tüzünoğlu

Bosna Sancak Kültür Günleri'nin sanat yönetmeni Azra Tüzünoğlu ise Kültür Günleri’ni anlatırken Hamdija Kreševljaković Video Arşivi'nden derlenen 'Sjećaš li se Sarajeva - Saraybosna’yı Hatırlıyor musun?' sergisinden de söz etti:

“Bu yıl beşincisi düzenlenen kültür günleri, aslında benim sanatsal olarak dirsek temasında bulunmadığım ancak aile bağları sebebiyle yakından ilgili olduğum bir coğrafyaya odaklanıyordu: Bosna ve Sancak bölgelerine. Sanat alanında uzun yıllardır çalışan biri olarak, bölgeye nostaljik ya da folklorik bakış atmak istemedim. Bu programla yapmak istediğim, çağdaş Boşnakların, bugünün Bosna’sının ne düşündüğü, neler ürettiği ve bu üretimlerin bölgemize nasıl bağlantılanabileceğinin bir araştırmasını yapmaktı. Bu süreçte müthiş insanlarla tanıştım, çalışma fırsatı buldum.

Küçücük bir haberden yola çıkarak ulaştığım Nihad Kreševljaković ve Hamdija Kreševljaković arşivi, bizi savaşın tanıklığında bir hayat/sanat mücadelesine, müthiş bir kolektif direniş hikâyesini dinlemeye götürdü. Video arşiv, Saraybosna kuşatma altındayken Kreševljaković kardeşler ve Nedim Alikadić ile bir grup Saraybosnalı tarafından 1992-1995 yılları arasında çekilen amatör videoların özel bir koleksiyonundan oluşuyordu. Batı medyasından dinlemeye/izlemeye alıştığımız savaş görüntülerinin ötesinde, gündelik hayata, savaş sırasındaki sıradan yaşantıya odaklanan bu videolar olağandışı bir biçimde, savaşın biz sıradan insanlara aslında ne kadar yakın olduğunu da anımsatıyordu. Bosna’da siviller tarafından dokümante edilmiş bir soykırım günlüğünü bize açıyordu. Bu arşiv, neredeyse 10 yıl kadar evvel Alman sanatçı Clarissa Thieme’nin de dikkatini çekmiş ve sanatçı 2016 yılından başlayarak, arşiv üzerine düşünen bir dizi eser üretmişti.”