Kilis mutfağı tanıtımında mânideki gibi “şıhılmahşe/yedik vallahi doyduk”

“Türkiye Yüzyılı’nda Kilis Mutfağı” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlikte şef Yunus Emre Akkor’un öncülüğünde Kilis yemekleri konukların beğenisine sunuldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kilis mutfağı tanıtımında mânideki gibi “şıhılmahşe/yedik vallahi doyduk”

Kilis Valiliği koordinasyonunda İpekyolu Kalkınma Ajansı desteği ve Kilis Belediyesi iş birliğinde Güneydoğu Anadolu bölgesinin kadim kentlerinden Kilis’in yöresel lezzetleri İstanbul’a taşındı. Hedef, Anadolu tarihinin, kültürünün ve mutfağının damga vurduğu Kilis’e “marka şehir” unvanını kazandırmak. Bunun için çalışmalar, yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Bu bağlamda “Türkiye Yüzyılı’nda Kilis Mutfağı” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlikte Kilisli şef Yunus Emre Akkor’un öncülüğünde Kilis yemekleri, konukların beğenisine sunuldu.

Hemen belirteyim, Kilis’in coğrafi işaretli dokuz ürünü bulunuyor: Kilis tava, şeyh-ul mahşi, katmer, ekşili kebap, kırk semseği, zeytinyağı, kübbülmüşviye, Kilis yorganı, cennet çamuru… Züngül ve kahvaltılık toz zahter için de coğrafi işaret başvurusu yapılmış… Biz bunlardan zeytinyağı, zahter, şeyh-ul mahşi ve Kilis tavayı dışarıda kurulan stantlarda ve yemekte tattık. Yunus Emre Akkor imzalı akşam yemeği menüsünde ise şunlar yer alıyordu: başlangıçta Kelle paça; mezelerde zeytinyağı ve zahter, kekikli salça, zahter salatası, muhammara, isli firik cacığı, zeytin piyazı, koruk sulu salata; ara sıcaklarda şeyh-ul mahşi, oruk kebabı; ana yemeklerde Kilis tava, pirinç pilava ve teşrube, tavuklu firik pilavı, yoğurtlu köfte ve tatlı olarak cennet çamuru…

Stantlarda sergilenen ürünler arasında Kilis organik zeytinyağının yanı sıra Kilis horoz karası üzümü, Kilis biberi, Kilis zeytinyağlı sabunu, Kilis kahvaltılık toz zahter, gerebiç, kahkeler ve el sanatlarından örnekler yer alıyordu.

Kilislilerin birbirlerine ve memleketlerine bağlılığına düzenlediğim Alaeddin Yavaşça’ya Saygı etkinliğinde tanık olmuştum. Kilisli olan Hoca’yı dinlemek için gelenler salonu doldurmuş, merdivenlerde bile boş yer kalmamıştı. CVK Park Bosphorus Hotel’de gerçekleştirilen etkinlikte de salon tıklım tıklımdı.

Tahir Sahin

Yemek öncesinde yaptığı konuşmaya Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayarak başlayan Kilis Valisi Tahir Sahin şunları söyledi:

"Kilis’imiz çok yönlü zenginliğiyle âdeta bir Türkiye kompozisyonudur. Lezzetini güneşten, topraktan ve emekten alan yüzlerce çeşit yemeğin mutfağı olan bir şehr-i gastronomidir. Gastronomi turizminin diğer söğütler ve kaynakları etkileyen kent, bölge deneyimini çekici hale getiren ve bunların gelişiminde itici güç olan sektör niteliğindedir. Her ne kadar Kilis zeytinyağı, Kilis horoz karası üzümü ve Kilis baharatlık biberi ilimizin önde gelen tarımsal ürünleri olsa da bunun dışında ilimize has birçok yöresel ürün bulunmaktadır. Kilis ayrıca gastronomi ile de sembol şehirlerimizden bir tanesidir. Kilis ilimizin gastronomi zenginliği bugün burada deneyimleyeceğimiz ve çoğu coğrafi işaret tescilline sahip olan Kilis mutfağına ait lezzet şahikası yemeklerle siz değerli gastronomi profesyonellerinin beğenisine sunulmuştur.”

Şef Yunus Emre mutfakta Kilis yemekleri hazırlıyor.

Burhan Akyılmaz

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz ise İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak kuruldukları 2010 yılından beri bölgenin tarımsal ve kırsal kalkınma katkı sağlayacak çok önemli projelere imza attıklarını belirterek şöyle devam etti:

“Organik tarımı ön plana çıkarmak ve zeytinyağı üretimini geliştirmek üzere bir zeytinyağı üretimi tesisi kurduk. Kilis zeytinyağının markalaşması, ulusal ve uluslararası pazarda yer bulması için çalışmalar yürüttük. Zeytinyağı ve salamura zeytin üretim tesisinin kurulması ve marka oluşturulması noktasında destek olduk. Kooperatiflerle iş birliği yaparak tamamen kadın köylülerin olduğu bir kooperatifin oluşmasını sağladık. Şu anda bu tesiste çalışan onlarca kadın var ve bu merkez atölyemiz, zeytinyağı ihracatı yapmaya başladı. İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak ulusal ve uluslararası platformlarda Kilis zeytinyağını tanıtacak çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

Kilis horoz karası olarak da bilinen üzüme yönelik desteğimiz de oldu. Kilis Üzüm Üreticileri Birliği’nin işlettiği üzüm işleme tesisi projesiyle üretim tesisinin kurulmasına imkân sağladık. Şu an iki vardiya olarak çoğunluğu kadınlardan oluşan toplamda 50 kişi istihdam ediliyor. Tesiste bir sezonda yaklaşık olarak 850 ton üzüm işleniyor. İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda Kilis’in kalkınma ivmesini hızlandıracak projeler hazırlamaya ve yapmaya devam edeceğiz.”

Gecenin menüsünde Kilis tava da vardı.

Müzede sergileniyor

Kilis, son yıllarda gastronomisi ile de adından söz ettiriyor. Son olarak Oylum höyükte yapılan kazılarda elde edilen bulgular bölge gastronomisinin çok eskiye dayandığını destekliyor. Oylum Höyük’teki son kazılarda dönemin ölü gömme gelenekleri ve öteki dünya inancı ile ilgili bilgi veren mezarlara genellikle birkaç kap ve çeşitli süs eşyaları ile birlikte yiyecek bırakıldığı tespit edildi.

Mezar içlerinde ele geçen karbonlaşmış zeytin ve üzüm çekirdekleri ile tahıl kalıntıları dışında, genellikle baş hizasına bırakılan bir çanak içinde ölü yemeği bırakıldığı görüldü. Çanaklar içinde ele geçen küçükbaş hayvanlara ait kafatası ve ayak kemiği parçaları bu ölü yemeğinin daha çok kelle-paça türünde olduğunu gösterdi. Bu kaplar halen Kilis Müzesi’nde sergileniyor.

Kilis etkinliğinde Yunus Şef’in hazırladığı yerel lezzetler her zamanki gibi harikaydı… Bu arada fırsat buldukça almaya çalıştığım, özellikle soğuk yemeklerde kullandığımız Kilis zeytinyağının meyvemsi, çimensi, roka acılığı içeren aroması bir kez daha beni çok etkiledi.

Siz de özgün ürünlerini tanımak ve tatmak, tarihi güzelliklerini keşfetmek için mutlaka Kilis’i ziyaret edin, pişman olmayacaksınız.

Son sözümüzde Elmalı’dan bir mâni var:

“Kabağı ince oyduk / İçine kıyma koyduk / Düğünde şıhılmahşe/ Yedik vallahi doyduk…”

 

Yaşam Keyfi