Büyük büyük annelerimizin dikiş makinelerinden yapay zekâ kullanılanlara

Sergide yer alan yurtdışından ve Anadolu’nun farklı bölgelerinden toplanan materyaller arasında en eski tarihli makine, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşı'nda dalgalanan Türk bayraklarının dikiminde önemli bir rol oynamış.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Büyük büyük annelerimizin dikiş makinelerinden yapay zekâ kullanılanlara

Bir dikiş makinesi ne kadar önemlidir hayatımızda? Doğrusu bunu düşünmemiştim. Ancak, bir süre sonra fark ettim ki benimle birlikte oturduğum her eve, annemden kalan hatıralardan belki de en ağırı olan Singer dikiş makinesi de geliyor daimi olarak sergileniyor. Hâlâ çalışıyor 70-80 senelik dikiş makinesi. Arada mekanizmasını yağlıyor, annemin dikiş diktiği bir dünyanın kokusunu da duyuyorum. Kolu çevirdiğimde gelen pürüzsüz tıkırtı da anılarımı daha gerçekçi kılıyor. Anne özlemim hiç azalmadı. Dantelli zarif bir eldiven, bir pudra kutusu ve daha birçok zarif obje bir rafta duruyor. Dikiş makinesi ise bir sinema sahnesi gibi annemin onu kullandığı ânları hatırlatıyor. Annemin ipliği delikten geçirmemi isteyen sesini duyar gibi oluyorum.

Geçtiğimiz günlerde Rahmi M. Koç Müzesi’nde açılan “Singer 170. Yıl Sergisi”ni gezerken dikiş makinesinin yalnız annem için, benim için değil bütün dünya için çok önemli olduğunu anladım: Son yüzyılların en önemli, en işe yarayan aletlerinden birisi, sanırım dikiş makinesi.

Bir sergiden dikiş makinesi manzaraları

“Singer 170. Yıl Sergisi”nde, yurtdışından ve Anadolu’nun farklı bölgelerinden toplanan, özel kişisel koleksiyonlardan temin edilen makineler, kıymetli belge ve materyaller ilk kez gün yüzüne çıkmış. Beni etkileyenlerden birisi, sergideki en eski tarihli makine olan, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşı'nda dalgalanan Türk bayraklarının dikiminde önemli bir rol oynayan 1890'lara ait bir makine. Koleksiyoner ve yazar Dr. R Sertaç Kayserilioğlu'nun şahsi koleksiyonundan. Hikâyesi olan şeyler her zaman ilgimi çekiyor. Bir yemek tarifinden tarihi bir objeye her şeyde bir hikâye bekliyor, öykü arıyorum. O dikiş makinesinin de bir hikâyesi vardı, onu Sertaç Bey anlattı:

Sıvaslı Dudu Hanım

"Savaş yıllarında cephede çatışan askerlere kendi isteğiyle içlik ve Türk bayrağı diken Sıvaslı Dudu Hanım, askerlerin kıyafetlerinin içine göğüs kısmına koyması için küçük Türk bayraklarını dikermiş. Singer ürünlerinin Türkiye'de satılmaya başlamasıyla eşi tarafından Dudu Hanım'a bu makine hediye edilmiş ve Dudu Hanım dikişlerine bu makineyle devam etmiş. 1915 yılında Sıvas Su Şehri’nden Çanakkale savaşına giden tüm askerlerin elbiseleri Dudu Hanım tarafından bu makine ile dikilmiş. Yaptığı işle duyulan Dudu Hanım'a Millî Mücadele dönemi ile birlikte Ankara Merkez Dikimhanesi’nden bir teklif gelmiş ve İstiklal Savaşı’nda kullanılacak kimi bayrakları da dikmesi istenmiş. İşte bugün burada sergilenen bu bayraklar, 1921 /1922 yıllarında Dudu Hanım’ın makinesinden çıkma ve onun eseri…"

Yine Dudu Hanım tarafından dikilmiş sancağın yanında, onu taşırken içine yerleştirmek için dikilmiş, çok güzel bir muhafaza bohçası (garçin) de sergileniyor. Sergide, eski dikiş makinelerinin yanı sıra tarihi değeri olan radyo, makas, kaşık, saat gibi Singer markalı birçok ürün, her biri bambaşka hayatlara dokunan nostaljik fotoğraflar, fatura ve belgeler de yer alıyor.

Ve en son camekâna geldiğimde en yeni makineler karşıma çıkıyor. Son modeller bilgisayar gibi. Meselâ 250 dekoratif değişik desen, 200 adet dahili nakış deseni işleyebilme özelliği, 6 farklı yazı karakteri kullanabilen, program düğmelerine bastığınızda bütün dikiş nakışı kendi kendine yapan, telefonunuzla bağlantı kurabildiğiniz makineler var.

170 yıllık bu yolculuk, belgesel haline getirilmiş ve Singer’in Youtube kanalında yayınlanmış.


Sinem Kınran Parlak

Singer Türkiye Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak sergi ile ilgili yaptığı açıklamada “Singer Türkiye olarak markamızın tarihinde bir ilke imza atarak her biri özel hayat hikâyelerine ve tarihte özel anlara dokunan makine ve materyalleri toplayarak benzersiz bir sergi hayata geçirdik. Kuruluşumuzdan bu yana markamızın dönüm noktası olan ve dünya tarihini de etkilemiş olayları, modacı dostlarımızı, sosyal sorumluluk faaliyetlerimizi, başarılarımızı anlattığımız bir belgesel de hazırladık. Sergi ve belgeselle aynı zamanda dikiş makinelerinin zamanda yolculuğunu ve gelişen teknolojileri de gözler önüne sermek istedik. Aylar süren meşakkatli araştırmalarımız, arşiv taramalarımız sonucunda, ulaşabildiğimiz en eski kaynaklarla geçmişten bugüne tanık olduğumuz hikayeleri ve dikiş anılarını bir araya topladık. Yurtdışından ve Türkiye’nin farlı birçok noktasından makine ve belgeler ile özel koleksiyonlardan materyaller temin ettik. Daha da önemlisi bizleri çok etkileyen insan hikayelerine, tarihi belgelere ulaştık. Koç Müzesi’nin kıymetli ev sahipliğinde, tarih severlerin, moda ve dikiş tutkunlarının ilgisini çekeceğine inandığımız, dikiş makinesinin kendi dilinden 170 yıllık bir moda, ekonomi tarihi anlatmaya çalıştık. Singer Türkiye ekibi olarak bu değerli markanın temsilcisi olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz” diyor.

Yaşam Keyfi