Bir zamanlar Boğaziçi: 19. yüzyıl Boğaziçi’sinden fotoğraflar
Şule Gazioğlu Art & Design “Sébah & Joaillier: Eye of the Bosphorus” sergisinde Joaillier ailesinin 5. kuşak temsilcisi koleksiyoner Fabrizio Casaretto’nun 15 yılı aşkın süredir bir araya getirdiği aile arşivinden fotoğrafları günümüzle buluşturuyor.
Şule Gazioğlu Art & Design, “Sébah & Joaillier: Boğaziçi’nin Gözü” 18 Haziran’a kadar sürüyor. Boğaz kültürüne dikkat çekmek adına, Sébah & Joaillier: Boğaziçi’nin Gözü sergisi, Boğaziçi’nin kült statüsünün 19. yüzyıldaki tarihi kökenine uzanıyor. Bu sergi Boğaz’ı konu almanın yanı sıra Osmanlı’nın önemli fotoğraf stüdyosunun fotoğraf arşivini de mercek altına alan sergi olma özelliğini taşıyor. Joaillier ailesinin 5. kuşak temsilcisi olan koleksiyoner Fabrizio Casaretto’nun 15 yılı aşkın süredir bir araya getirdiği aile arşivinden yapılacak bir fotoğraf seçkisinin yanı sıra, 19. yüzyıla ait görsel ve belgeler, fotoğraf makineleri ve stereoskop gibi döneme ait gereçlerin de yer aldığı sergide, ziyaretçiler âdeta zamanda bir yolculuğa çıkarılıyor.
Osmanlı’nın bilinmeyeni
Sébah & Joaillier, Boğaz yaşantısının kült statüsünü belki de ilk fark eden ve kayıt altına almanın önemini anlayan Osmanlı’nın ilk fotoğraf stüdyolarından. Bir stüdyo fotoğrafhanesi olarak kurulmasına rağmen, dış mekân fotoğrafçılığı da yapan Sébah & Joaillier’nin hedeflerinden biri Osmanlı'nın bilinmeyenini dış dünyaya göstermekti.
Stüdyonun temel amacı yurt dışına fotoğraf satmak, bu önemli gelir getiren ticari alana hâkim olmaktı. Zaten o yıllarda fotoğraf yalnızca yüksek gelirli ailelere has bir uğraşıydı. Bugün hâlâ dünyanın her tarafında Sébah & Joaillier fotoğrafı bulmak mümkün; örneğin Max Fruchterman gibi popüler editörlere de çok fotoğraf verdikleri belgelendi.
Fabrizio Casaretto’nun yüzlerce fotoğraftan oluşan aile arşivinde ön plana çıkan temalardan biri kuşkusuz Boğaziçi. Sébah & Joaillier için Boğaz’ın özel bir önemi olduğunu görülüyor, yalnızca Tarabya semtinden dahi onlarca kare mevcut. İkilinin bir kolunu oluşturan Polycarpe Joaillier, daha önceki yıllarda aile mesleği olan kuyumculuğun verdiği (Joaillier Fransızca’da mücevherci anlamına gelmektedir) kadirşinas duruşunu, İstanbul’un mücevheri sayılan Boğaziçi’ni kadraja alarak sürdürüyor âdeta.