Sürdürülebilir yatırımlar Asya- Pasifik’te piyasa standardı oluyor
Sürdürülebilir yatırımlar Asya-Pasifik'te "piyasa standardı" haline geliyor. Bölgedeki yatırımların odak noktası iklim değişikliği ile mücadele ve karbon emisyonlarının azaltılması olarak ön plana çıkıyor.
Didem ERYAR ÜNLÜ
Asya ülkeleri, küresel nüfusun yarısından fazlasını oluşturuyor ve dünya ekonomisinin yaklaşık dörtte birine katkıda bulunuyor. Bu nedenle, bölgenin önümüzdeki on yıl içinde küresel enerji talebindeki büyümede aslan payına sahip olması kaçınılmaz. Fakat, Asya’nın güvenilir enerji erişimini sağlarken, aynı zamanda ekonomik kalkınma sürecini de karbondan arındırmaya odaklanması gerekiyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından gerçekleştirilen Enerji Dönüşümü Endeksi’ne göre, Asya, enerji dönüşümünde diğer bölgelere oranla daha hızlı bir iyileşme sergiliyor. Asya ülkeleri, enerji erişimi ve güvenliğindeki iyileştirmeler sayesinde on yıl öncesine göre puanını yüzde 6 artırmış durumda.
Londra Borsası bünyesindeki küresel endeks ve veri sağlayıcısı FTSE Russell tarafından gerçekleştirilen bir diğer endeks, sürdürülebilir yatırımların varlık sahipleri arasında ivme kazandığını ve Asya-Pasifik’te “piyasa standardı” haline geldiğini ortaya koyuyor. Endekse göre, bölgedeki yatırımların odak noktası iklim değişikliği ile mücadele ve karbon emisyonlarının azaltılması.
Karbon yoğun büyüme
Asya bölgesi genelinde kişi başı enerji kullanımında son on yılda yüzde 18 oranında artış izleniyor. Gelişmiş ekonomilerde ise kişi başına enerji tüketiminde yüzde 4.8 oranında bir düşüş söz konusu. Kömür, artan enerji talebinde hala önemli bir paya sahip ve kömür tüketiminde son on yıldır net bir artış yaşanıyor. Bu durum öncelikli olarak dünyanın üretim üssüne ve gelişen bir petrokimya endüstrisine ev sahipliği yapan Asya’daki talep artışından kaynaklanıyor. Asya ülkelerinin enerji tüketiminde kömür hala ilk sırada yer alıyor ve bu durum büyümenin “karbon yoğun” olmasına yol açıyor. Asya ekonomileri artan enerji talebini karşılamaya çalışırken, eş zamanlı olarak kömüre olan bağımlılıklarını da sona erdirmeye odaklanıyor.
Yeşil dönüşüm yatırımlarında lider konumda olan Çin, 2020’de 135 milyar dolarlık yeşil yatırımı hayata geçirmiş durumda. Çin, 2060 net sıfır karbon taahhüdü verirken, diğer Asya ekonomileri ise 2030 veya daha öncesinde sıfır karbona ulaşmayı hedefliyor.
Asya ülkelerinin yeşil dönüşümü için 3 tavsiye
Dünya genelinde fosil yatırımların sonlandırılmasına dair yatırımcı ve toplum kaynaklı baskılar hızlı bir şekilde artıyor.
Dünya Ekonomik Forumu ve Accenture tarafından gerçekleştirilen araştırma, paydaş ekonomisini temel alan şirketlerin, insan, toplum ve çevre için finansal değer ve kalıcı pozitif etki yaratmaya odaklandığını ortaya koyuyor. Bu noktada, Asya ekonomileri yeşil enerji dönüşümünde nasıl bir yol haritası izleyebilir noktasında WEF’e göre, Asya ekonomilerinin dikkate alması gereken üç tavsiye var:
Karar verme süreçlerinde sistemdeğer yaklaşımının benimsenmesi Bölgenin enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin büyük bir bölümü kamu şirketlerinden oluşuyor. Bu şirketlerin yeşil dönüşüm için, bir sistem değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu anlamaları gerekiyor. Bu dönüşüm, tüm işletme ve üretim sürecinin yeniden tasarlanması anlamına geliyor. Kamu şirketlerinin, yatırım kararlarını değerlendirirken, maliyetlerin ötesine bakmaları ve uçtan uca düşünmeleri gerekiyor. Enerji sistemi tasarımı ve yatırım kararları söz konusu olduğunda, entegre bir bakış açısının geliştirilmesi önem taşıyor.
Uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi
Asya, artan talebi karşılamak için enerji sistemini genişletip geliştirirken, Avrupa ve ABD’den en iyi uygulamaları benimseyerek geçiş yolculuğunda diğer bölgeleri geride bırakabilir. Birbirine bağlı şebekelerin yenilenebilir enerji üretimini artırması, rüzgar ve güneş enerjisi devre dışıyken hidroelektriğin devreye girmesi ve rüzgar ile güneş penetrasyonunun iyileştirilmesi iyi uygulama örneklerinden bazıları olarak ön plana çıkıyor. Asya ülkelerinin bu süreci hızlandırmak için, sınır ötesi teknoloji transferlerini desteklemesi, "know-how" paylaşımını artırması ve yerel pazarlarda kapasite oluşturmak için uluslararası iş birliğini önceliklendirmesi gerekir.
Yeşil dönüşümü finanse etmek için yenilikçi olmak
BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne göre, küresel ısınmayı 1,5 derece artışla sınırlamak için, temiz enerji ve enerji verimliliğine yapılan yıllık yatırımların 2015 seviyelerine kıyasla 2050 yılına kadar altı kat artması gerekiyor. Bu yatırımın çoğu Asya’da gerçekleşecek. Salgının devlet bütçeleri üzerinde yarattığı baskı nedeniyle, çeşitli ve dayanıklı sermaye çekebilmek açısından yenilikçi finansal çözümler geliştirmek kritik önem taşıyor. Örneğin, 2019 yılında uluslararası enerji grubu Enel, ABD ve Avrupa pazarlarında sürdürülebilirliğe bağlı tahvilleri piyasaya süren ilk şirket oldu. Avrupa Birliği, son on yıldır hayata geçirmekte olduğu dönüşüm kapsamında liberalleşmeyi, entegrasyonu, enerji verimliliğini ve enerji güvenliğini destekliyor. Bu öncelikler, daha güvenli, entegre ve çevre dostu bir enerji arzına yönelik önemli adımlar atılmasına yol açıyor.