Para politikalarını belirlerken iklim değişikliği dikkate alınmalı
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, “Avrupa Merkez Bankası olarak, iklim değişikliğini para politikalarını belirleyen unsurlar arasında değerlendiriyoruz. İklim değişikliğinin fiyat istikrarı üzerinde önemli bir etkisi var” diyor.
Didem ERYAR ÜNLÜ
Dünya Ekonomik Forumu Kurucusu ve Başkanı Klaus Schwab, geçtiğimiz günlerde TIME 100 Talks programı kapsamında Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ile sohbet etti. Sohbetin ana başlıkları COVID-19 sonrası ekonomik toparlanma, iklim krizi, kapsayıcılık ve eşitsizlikler oldu. Lagarde’ın öne çıkan bazı yorumları şöyle:
İklim değişiklinin fiyat istikrarı üzerinde etkisi var
“Merkez bankalarının iklim krizi ile mücadelede nasıl bir rol üstlenmesi gerektiği konusu, olukça tartışmalı bir konu. Geleneksel düşünce tarzına sahip olanlara göre, merkez bankalarının sadece kendi işlerine bakmaları; enflasyon ve fiyat istikrarı ile ilgilenmeleri gerekiyor. Ben kesinlikle böyle düşünmüyorum. Para politikalarını belirlerken, iklim değişikliği dikkate alınması gereken unsurlardan biri olmalı. Avrupa Merkez Bankası olarak, iklim değişikliğini para politikalarını belirleyen unsurlar arasında değerlendiriyoruz. Çünkü iklim değişikliğinin fiyat istikrarı üzerinde önemli bir etkisi var. İklim değişikliğinin neden olduğu etkilerden korunmak amacıyla, ekonomik aktörlerin çok daha yüksek sigortalar ödemeleri gerekecek. Sigorta primleri artacak. Kuraklık, tarım, yükselen deniz seviyeleri… Tüm bu gelişmeler tarımsal üretimi, dolayısıyla insan yaşamını yakından etkileyecek.”
Hisse değerleri riskler doğrultusunda yeniden belirlenmeli
“Bir diğer konu da, iklim değişikliğinin hisse değerleri, hatta ürün üzerindeki etkisi. Bu etki henüz ölçülmüş değil. Riskler konusunda şeffaf olduğumuz takdirde, çok sayıda hissenin değer kaybı yaşayacağını söylemek yanlış olmaz. Önümüzdeki dönemde, kâr kadar risklerin de doğru bir şekilde hesaplanması gerekecek. Tabii ki, iklim değişikliği ile mücadele ve biyoçeşitliliğin korunmasında tek aktör merkez bankaları değil. Kamuoyunun farkındalığını artırmak adına, parlamentolara, hükümetlere, düzenleyicilere de büyük görevler düşüyor. ”
Herkesin aşı olması şart
“COVID-19’un etkilerini yaşamaya devam edeceğiz. Artık eskisi gibi sık seyahat etmeyeceğiz. Eskisi gibi sosyalleşmeyeceğiz. Biyoçeşitliliği ve iklimi korumaya daha fazla özen göstereceğiz. Öte yandan, ekonomik toparlanmayı desteklemek için aşı olmamız gerekecek. Eğer tüm dünyayı aşılamayı başaramazsak, COVID-19 yine bizi esir alabilir. Bunun için dünyanın biraz daha cömert davranması ve aşılama oranının sadece yüzde 2’lerde olduğu düşük gelirli ülkelere yardım için 50 milyar dolar toplayabilmesi gerekiyor.”
BLACKROCK ARAŞTIRMASI
Avrupa bankaları sürdürülebilirlikte yavaş kalıyor
Dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock tarafından Avrupa Komisyonu için hazırlanan rapora göre, Avrupa bankaları sürdürülebilirlik konusunda yavaş hareket ediyor. Bunun yanı sıra, çevresel, sosyal ve yönetimle ilgili risklere karşı yeterince hazırlıklı değiller.
BlackRock tarafından hazırlanan raporun sürdürülebilirlik yaklaşımını bankacılık kurallarına entegre etmeye yardımcı olması planlanıyor. 273 sayfalık rapor, finans sektöründeki karar vericilerin hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerektiğine yer veriyor. Raporda şu yorumlar yer alıyor: “Her ne kadar bankalar
ESG kriterlerini risk yönetimi gibi alanlarda uygulamaya çaba gösterseler de, iş stratejilerinin ve yatırım politikalarının da hızlanması gerekiyor. ESG kriterleri her banka için aynı anlama gelmeyebiliyor. Dolayısıyla ESG kriterlerinin ölçülebilir hedefler doğrultusunda, doğru bir şekilde tanımlanması çok önem taşıyor.”