E-ticareti şekillendirecek 3 yeni model
E-ticaretin tüm dünyada hızla büyümesi, sektöre ilişkin farklı dinamiklerin ortaya çıkmasına neden oldu. Son dönemde e-ticaret, hızlı ticaret (QCommerce), tüketiciden tüketiciye satış (C2C) ve doğrudan tüketiciye satış (DTC) olmak üzere 3 yeni modelin etkisi altına girdi. Önümüzdeki yıllarda sözünü ettiğimiz bu modellerin, e-ticaret dünyasını şekillendirmesi bekleniyor.
Selenay YAĞCI
1-Hızlı ticaret (Quick commerce)
Siparişte dakikalar önem kazandı
E-ticaret pazarında değişen tüketici beklentilerine yanıt verebilmek için hizmet ağının gelişmiş bir seviyesi olarak ortaya çıkan hızlı ticaret (Quick Commerce, Q-Commerce), küreselde ve Türkiye pazarında giderek yaygınlık kazanıyor. Hızlı ticaret, kaliteli ürünün en hızlı şekilde müşteriye teslim edilmesini amaçlıyor. Sipariş edilen bir ürünün müşteriye ulaşması için geçen süre geleneksel e-ticaret modelinde günler, haftalar olarak tanımlanırken; hızlı ticaret modeli ile saatler, dakikalar olarak tanımlanıyor. Hızlı ticaret, tüketici perspektifinden çevrimiçi alışveriş ile gıda ürünlerine veya acil ihtiyaç duyulan bir malzemeye hızlı ulaşım imkanı sağlıyor. Rapora göre tüketicilerin yüzde 50’den fazlası ihtiyaç duyduğu bir malzemeye kolaylıkla ulaşmak için daha fazla para ödemeye meyilli olduğunu gösteriyor. Bahsedilen kolaylık ise temassız alışveriş, talep edildiği anda sipariş karşılama ve envanter bulunurluğu olarak tanımlanıyor. Bu öne çıkan müşteri segmentinin hızlı ticaretin yükselmesinde önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Küresel ve Türkiye pazarında hızlı ticaretin yükselişe geçmesi ile birlikte birçok yeni oyuncunun bu modelde hizmet vermeye başladığı da görülüyor. Ayrıca hızlı ticaret ile kısalan teslimat süreleri gıda ürünü satışı yapan yeni oyuncuların da e-ticaret pazarına giriş yapmasına olanak sağladı. Yeni oyuncuların pazara girmesiyle pazarda rekabet artmakta ve oyuncular sundukları kısa teslimat süreleri ile rakiplerinden farklılaşmakta. Hızlı ticaret modelinin merkezinde yer alan karanlık mağazalar, sipariş karşılama merkezleri, e-ticaret depoları veya mikro dağıtım noktaları olarak kullanılan, 7/24 çalışabilir, müşteriye kapalı mağazalardır. Karanlık mağazalar, çevrimiçi gelen siparişlerin olabilecek en hızlı şekilde müşteriye teslim edilebilmesi için hazırlanıp paketlendiği otomatize edilmiş dağıtım noktalarıdır. İşletmenin hızlı teslimatı sağlayabilmesi için karanlık mağazalar, müşteri tabanına yakın noktalarda konumlandırılıyor.
2-Tüketiciden tüketiciye satış modeli
Tüketicinin alım iştahı, satışa yansıdı
Tüketiciden tüketiciye satış (C2C) ise Türkiye'de telefon, tablet, ayakkabı ve kıyafet kategorilerinde öne çıkıyor. Ülkemizde bu trendin daha da yaygınlaşacağı öngörülüyor. Tüketicilerin e-ticaret kanalları üzerinden alışveriş yapmadaki temel motivasyonları, son yıllarda Türkiye pazarında Tüketiciden tüketiciye (Consumer-to-Consumer) iş modelinin yaygınlaşmasını da sağladı. Tüketicilerin birbiriyle ticari ilişki kurarak alışveriş aktivitesini gerçekleştirmesi olarak tanımlanan Tüketiciden tüketiciye iş modeli, Türkiye pazarında Dolap, Gardrops, GittiGidiyor, Letgo ve ModaCruz e-pazaryerleri üzerinden telefon, tablet, ayakkabı, kıyafet gibi birçok farklı kategoriden ürünün tüketiciler tarafından doğrudan satışa sunulması ile gerçekleştiriliyor. C2C pazarının Avrupa’da, 2020'de ikiye katlanarak, 6 milyar euro büyüklükte olduğu tahmin ediliyor. Temel tüketici motivasyonları olarak değerlendirildiğinde uygun fiyat, zaman tasarrufu ve ürün çeşitliliği özelliklerinin Tüketiciden tüketiciye pazaryerleri tarafından karşılandığı görülüyor. Alım gücünün düştüğü Türkiye’de tüketiciden tüketiciye pazaryerlerinin artış trendinin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği ve kullanımının tüketiciler arasında yaygınlaşacağı öngörülüyor.
3-Doğrudan tüketiciye satış modeli
Aracıları ortadan kaldırıyor
Doğrudan tüketiciye satış modeli (DTC-Direct-to-Consumer) şirketlerin distribütör, bayi, toptancı gibi aracılar olmadan, ürünlerini doğrudan müşterilerine satmalarını hedefl eyen bir satış modeli olarak tanımlanıyor. Şirketlerin müşteri ile doğrudan etkileşime geçebilmesini, müşteri deneyimlerini tasarlayabilmesini ve bu sayede müşteri sadakatini kazanarak müşterinin yaşamı süresince yapacağı tüm satın alımların değerini artırmayı hedefliyor.
Pandemi döneminde tüketicilerin de dijital yetkinliklerinin artması ile birlikte düşen müşteri kazanım maliyetleri sayesinde DTC kanalı hız kazandı. Tüketicilerin, daha fazla ve doğrudan etkileşim halinde olabildikleri için, markaların kendi internet sitesinden alışveriş yapma eğiliminde olduğu görülüyor. Tüketicilerin doğrudan markalara ulaşma isteğinin artarak devam edeceği ve önümüzdeki 5 yıl içinde tüketicilerin yüzde 40'ının harcamalarının DTC kanalı üzerinden gerçekleştireceği bekleniyor. DTC, yani doğrudan tüketiciye satış modelinde özellikle yurt içinde gıda alanında faaliyet gösteren firmalar ile kişisel bakım ürünleri ve kozmetik alanında faaliyet gösteren oyuncular tarafından yatırımların olduğunu görüyoruz. 2023 yılında Amerika'da e-ticaret kanalı üzerinden gerçekleşen DTC ticaret hacminin 175 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. DTC pazarı 2019 ve 2020 yılları arasında yüzde 45,5 büyüdü. eMarketer tarafından yapılan araştırmaya göre DTC e-ticaret satışlarının 2022 yılında 151 milyar dolara erişmesi bekleniyor. Diğer yandan 2022’de, canlı yayın satışları, doğa dostu ürünler, kişiselleştirilmiş paketleme ve omnichannel pazarlamanın da etkisini daha çok artırması öngörülüyor.