Zorlu Tekstil Grubu Marka Direktörü Çiğdem Solak: Pet şişeden polyester iplik üretiyoruz

Zorlu Tekstil Grubu, kurmuş olduğu Polimer Geri Dönüşüm Tesisi ile Avrupa ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek yüzde 100 pet şişeden polyester iplik üretimini yapıyor. Grup, uzun ömürlü ve dayanıklı ürünler tasarlayarak; kaynak kullanımını azaltırken, tüketicilere ekonomik fayda ve sürdürülebilir ev tekstili modasına büyük katkı sağlıyor. Moda endüstrisinde büyüyen bir trend haline gelen sürdürülebilir tekstili Zorlu Tekstil Grubu Marka Direktörü Çiğdem Solak ile konuştuk:

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Zorlu Tekstil Grubu Marka Direktörü Çiğdem Solak: Pet şişeden polyester iplik üretiyoruz

Merve YEDEKÇİ / İSTANBUL

“Zorlu Tekstil Grubu olarak, bütün üretim aşamalarımızda çevreyi ve doğayı odağımıza alıyoruz. Sürdürülebilir ev tekstili modası ancak, çevreye duyarlı ve sorumlu üretim süreçlerinin benimsenmesiyle mümkün. Bu alanda ilerleme kaydetmek için hem üreticilerin hem de tüketicilerin ortak çabası gerektiğine inanıyorum. Bunun için ise doğru stratejilerin ve uygulamaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Örneğin, ev tekstili ürünlerinde geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, sürdürülebilirliğe giden yolda önemli bir adım. Tekstil atıkları, plastik şişeler gibi geri dönüştürülebilir materyallerden elde edilen iplikler ve kumaşlar, yeni ürünlerin üretiminde kullanılabilir. Bu hem atık miktarını azaltır hem de doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunur. Bu kapsamda grup şirketlerimizden Korteks’te 10 milyon dolar yatırımla devreye aldığımız Polimer Geri Dönüşüm Tesisimiz bizim için çok kıymetli. Bu tesis ile Avrupa ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek yüzde 100 pet şişeden polyester iplik üretimini gerçekleştiriyoruz. Bu yatırımımızla, 1 ton geri dönüştürülmüş iplik üretimi için doğada biyolojik olarak parçalanamayan, tüketici atığı olan yaklaşık 110 bin adet plastik şişenin azaltılmasını sağlıyoruz. Bu yöntemle elde ettiğimiz ipliklerden ürün üretiyoruz örneğin, TAÇ Reborn Perde Koleksiyonumuz da pet şişe ve polyester ipliklerin geri dönüştürülmesiyle üretiliyor. Bunun yanı sıra; yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, su tasarrufu sağlayan teknolojilerin benimsenmesi ve üretim süreçlerinin optimize edilmesi, çevre dostu, biyolojik olarak parçalanabilir ve zararlı kimyasallar içermeyen boyalar ve kimyasallar kullanılması da sürdürülebilir ev tekstili üretiminde önemli adımlar. Zorluteks fabrikamızda üretilen ürünlerin, üretim aşamalarında kullanılan yıkama sularını birçok işlemden geçirerek arıtıyoruz. Bu arıtılan suyu içerisinde yaşamı sürdürebilecek bir seviyeye getiriyoruz ve içinde de balıklar yetiştiriyoruz.”

Tohumdan çiçeğe uzanan, Eco-Design prensibiyle hazırlanan koleksiyon

Solak, sürdürülebilirlik ve sorumlu üretim konusuna dikkat çekerek sürdürülebilir nevresim koleksiyonu ise şöyle değerlendiriyor:  “Gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için var gücüyle çalışan Zorlu Tekstil Grubu’nun “Gelecek için bugün” mottosu ile bugünden başlayarak birçok konuda sektörümüzde sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarda öncü bir rol üstleniyoruz. Bu mottomuz kapsamında tasarladığımız Reborn nevresim koleksiyonumuzun hikâyesi, çevresel sürdürülebilirlik ve sorumlu üretim konusundaki kararlılığımızdan doğdu. Bu koleksiyonumuz bir endemik bitkinin tohumdan çiçeğe uzanan hikâyesini konu alıyor. Biyoçeşitliliği korumaya yönelik sorumlulukla hayata geçirdiğimiz bu koleksiyon; karbon ve su ayak izini azaltmak için, süreç optimizasyonlarıyla hazırlanan çevre dostu ev tekstilinde adeta fark yaratıyor. Zorlu Tekstil Grubu olarak, Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 stratejisi çerçevesinde tüm faaliyetlerimizde uzun vadeli değer yaratmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilirliği odağımıza alarak attığımız adımlarla hem müşterilerimize hem de markalarımıza bilinç kazandırıyoruz. Elbette bundan sonra da sürdürülebilirlik bilincini artırmak için çeşitli çalışmalar yapmaya, projeler hayata geçirmeye devam edeceğiz. Tüketicilerimizin bu konudaki bilgi ve farkındalıklarını artırmak için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz.”

Yeşil tüketim alışkanlıkları hala istenilen seviyede değil

“Burada üreticiye olduğu kadar tüketiciye de sorumluluklar düşüyor. Öncelikle, tüketicilerin satın aldığı ürünlerin çevresel ve sosyal etkilerini göz önünde bulundurması çok önemli. Tüketiciler arasında sürdürülebilir ev tekstili modası farkındalığının ise giderek arttığını düşünüyorum. Ancak hala istenilen seviyeye ulaşmış değil. Bu bağlamda, tüketiciler geri dönüştürülmüş veya organik malzemelerden üretilen ürünleri tercih ederek, çevreye olan olumsuz etkileri azaltabilirler. Ayrıca, uzun ömürlü ve dayanıklı ürünler seçerek, aşırı tüketimi ve dolayısıyla atık miktarının azaltılmasına destek olabilirler. Ürünlerimizin üretim süreçleri ve kullanılan malzemeler konusunda şeffaf olmayı ve tüketicilerimize bu bilgileri sunmayı önemsiyoruz. Grup olarak, STeP by OEKO-TEX sertifikası ile Made in Green etiketi kullanma hakkına sahip olduk. Bu sertifikalara sahip ürünlerimiz QR kod ile sürdürülebilirlik açısından izlenebiliyor. Sektörde karbon ve su ayak izini azaltma yolunda en hızlı adımları atan şirketlerden biriyiz. Su kullanımını azaltma ve çıkan atık suyu tekrar değerlendirme tekniklerini kullanarak Zorluteks olarak ürün başına su kullanımını yüzde 30 oranında azaltık. Elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan elde ettiğimizi belgelendirerek, karbon emisyonunu Zorluteks’te yüzde 85 oranında azaltmayı başardık.”

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile finansman imkânları artacak

“Uzun zamandır tekstil sektörünün gündeminde, karbon salımının azaltılması, mevcut en iyi tekniklerin kullanılması ve enerji tasarrufu projeleri gibi konular yer almakta. Biz de Zorlu Tekstil Grubu olarak, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'nı bir fırsat olarak görüyor ve bu dönüşüme Akıllı Hayat 2030 stratejimizle yanıt veriyoruz. Sürdürülebilirlik odaklı katma değerli ürün ve çözümlerimizin yanı sıra, Endüstri 4.0 ve teknolojiyle kendini her gün yenileyen, daha az karbon, daha az enerji ve su kullanımıyla sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan tesislerimizle bu değeri artırmaya odaklanıyoruz. Her ne kadar yenilikçi ve çevre dostu teknolojilere yatırım yapmak, finansmana erişim açısından zorluklar içerse de, günümüzde hem dünyada hem de ülkemizde yeşil finansman olanakları genişlemekte ve firmalar için yeni fırsatlar sunmakta. Örneğin, firmalar, Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) odaklı fonlara daha fazla ulaşabilme imkanına sahip olabiliyorlar. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile birlikte bu süreç daha da hızlanacak ve yeşil teknolojilere yönelik finansman imkânları daha da artacak.”

Sürdürülebilir Ekonomi