Türkiye’de yatırım, üretim ve istihdam politikası değişecek
BM Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Paris Anlaşması’nın Türkiye tarafından onaylanacağı mesajını vermesi, iklim değişikliği konusunda çalışma yapanları sevindirdi. Anlaşma ile Türkiye’de yatırım, üretim ve istihdam politikasında değişiklikler olması bekleniyor. Meclis onayının ardından Yeşil Mutabakat da özellikle üretici ve ihracatçıların ana gündem konusu olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler MGenel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Paris İklim Anlaşması’nın Türkiye tarafından onaylanacağını açıklaması, özellikle iklim değişikliği konusunda çalışma yapanları sevindirdi. Anlaşmanın onaylanmasının, yatırım, üretim ve istihdam politikasında da değişikliklere yol açması bekleniyor.
Ekonomi ve istihdama katkı
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, bu kararı ‘güzel bir gelişme’ olarak nitelendirirken, Türkiye’nin BM İklim Müzakerelerinde masada olmasını sağlayacağını söyledi. Bozoğlu, Türkiye’nin bu konuda kararlı adımlar atmasının, ekonomi ve istihdama katkı sağlayacağını, başta Yeşil Mutabakat olmak üzere bir çok konunun daha fazla gündeme geleceğini bildirdi.
Türkiye masada olacak
Onayla birlikte Türkiye’nin artık anlaşmaya taraf olacağını ve BM iklim müzakerelerinde masada bulunacağını söyleyen Bozoğlu, “Türkiye, İskoçya’da yapılacak taraflar konferansında dışarda kalmayacak. Aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadelede azaltım ve uyuma dair uluslararası ortak çalışma koşullarını da sağlayacak. Birçok olumlu sonucu olacak bu karar ile Ekim ayında Meclis’te önemli birçok konuyu da tartışma fırsatı doğacaktır” dedi.
Gündemde geniş yer alacak
Bu konuda atılacak kararlı adımların, ekonomi ve istihdamın gelişmesi açısından da önemli olduğuna işaret eden Baran Bozoğlu, “Yeşil Mutabakat, adil dönüşüm, yenilenebilir temiz enerji, enerji verimliliği sertifikalandırma gibi birçok konu gündemimizde geniş yer alacak. Bu gecikmiş ama olumlu kararın somutlaşması ve idari ve mevzuat yapımıza aktarılması için katkı vermeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması amacıyla 2015 yılında hazırlanan ve 2016 yılında imzaladığı Paris İklim Anlaşması’nı aradan 5 yıl geçtikten sonra yürürlüğe koymaya hazırlanıyor.
Taraf ülke olacağız
Bugüne kadar kendi özel koşulları dikkate alınmadan yükümlülükler belirlendiği gerekçesiyle anlaşmayı, TBMM gündemine getirmeyen Türkiye , Ekim ayında öncelikli düzenlemelerden birisi olarak düzenlemeyi gündeme alacak. Anlaşmaya ilişkin kanun TBMM’de kabul edildikten sonra Türkiye resmen anlaşmaya taraf ülke haline gelecek.
Ülkeye özel koşullar
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, anlaşmanın niçin yürürlüğe girmediğine ilişkin milletvekillerinden gelen soru önergelerine verdiği cevapta, anlaşmanın uygulanmasında sorunlarla karşılaşma konusunda derin endişeler olduğunu söylemişti. Türkiye’nin tüm çabalarına rağmen, ülkeye özel koşulların Paris Anlaşması’na yansımadığına değinen Kurum, buna rağmen anlaşmayı imzalayarak iyi niyet gösterildiğini aktarmıştı.
Sosyal medya açıklaması
Bakan Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise “Dünyanın geleceğini, insanlığın selametini ilgilendiren her konuda en ön sırada yer alan Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum politikaları noktasında da gerek ulusal, gerekse uluslararası arenada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmektedir” dedi.
Erdoğan: Glasgow Konferansı öncesinde ‘karbon nötr’ aşaması tamamlanacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM’nin 76’ncı Genel Kurulunda yaptığı konuşmanın önemli bölümünü iklim değişikliğine ayırırken, bu sorunların insanlığın geleceğini belirsizliğe atacak boyuta ulaştığını kaydetti. Bu noktada gelişmiş ülkelere yönelik eleştirilerde de bulunan Erdoğan, Paris İklim Anlaşması’na ilk imzayı atan ülkelerden birisi olan Türkiye’nin yükümlülüklerle ilgili adaletsizlikler sebebiyle anlaşmayı yürürlüğe koymadığını bildirdi. Paris İklim Anlaşması'nı, atılacak yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, Meclis onayına sunmayı planladıklarını dile getiren Erdoğan, kasım ayında Glasgow'da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansından önce, 'karbon nötr' hedefli anlaşmanın onay aşamasını tamamlanmasının düşünüldüğünü söyledi. Erdoğan; yatırım, üretim, istihdam politikalarında köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonunun ana unsurlarından birisi olarak kabul ettiklerine değindi.
İŞ DÜNYASI VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ TEMSİLCİLERİ KARARI OLUMLU BULDU
Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefiyle Aralık 2015'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 21. Taraflar Konferansı'nda kabul edilmişti. Türkiye'nin 22 Nisan 2016'da 175 ülkeyle birlikte imzaladığı anlaşma, 4 Kasım 2016'da yürürlüğe girdi. Hali hazırda BMİDÇS'e taraf 197 ülkenin imzası bulunan anlaşma, Eritre, Irak, İran, Libya, Yemen ve Türkiye olmak üzere 6 ülkenin meclisinde onaylanmamıştı. İş dünyası ve sivil toplum örgütü temsilcileri Erdoğan’ın açıklaması için şunları söylediler:
Serkan Valandova (Uluslararası Yatırımcılar Derneği Genel Sekreteri)
Paris İklim Anlaşması’nın Meclisimizin onayına sunulacağına dair açıklaması ülkemizin sürdürülebilir kalkınma gündemi açısından mutluluk verici. Anlaşmanın onaylanması ile ülkemiz sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi yolunda güçlü bir irade ortaya koyacak.
Baran Çelik (Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı)
Sınırda Karbon düzenlemelerinin konuşulduğu, Yeşil Mutabakat sürecinin başladığı bu dönemde bu karara sektör olarak sevindiğimizi ve desteklediğimizi belirtmek istiyorum.
Can Dinçer (Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı)
İklim değişikliğiyle mücadele çabaları önümüzdeki dönemde ihracatımızı artan oranda etkileyecek. Bu bakımdan TÜRKBESD olarak Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasının önemini sık sık dile getirmiştik. Anlaşmanın gelecek ay Meclis’imizin onayına sunulacağını öğrenmekten büyük memnuniyet duyuyoruz.
Haluk Erceber (Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı)
Paris İklim Anlaşması’nın meclis onayına sunulma haberi sektörümüz açısından çok olumlu karşılandı. Artık Avrupa Yeşil Mutabakatına katılma süreci başladı ve yakınlaştı. AB‘nin Uzakdoğu ülkeleri ile pandemi döneminde yaşadığı tedarik sorunları ve aşırı fiyat artışları ülkemiz için yeni bir sayfa açarak işbirliği yaratmıştır. Artık yeni teknolojik ürünler ve sürdürülebilirlik, çevre ve enerji projelerine yatırımlarına da başlanmalıdır.
Veysel Yayan (Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri)
Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanacak olmasını olumlu buluyoruz. Bu kapsamda atılacak adımlarla birlikte anlaşmaya uyumlu politikalar geliştirilmeli. Ülkelere uygulanacak yaptırımlar, herkesin karbon salımına göre belirlenmeli ve buna göre yol izlenmeli. Anlaşma, sektörlerin ihracatında pozitif etki yaratacak.
Ömer Karadeniz (Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı)
Bu kapsamda Paris İklim Anlaşmasının meclisimizin onayına sunulacak olması sevindirici bir gelişme. Öte yandan, bu noktada bir hayli geç kalmış durumdayız. Malum şu an OECD ve G-20 ülkeleri içinde anlaşmayı onaylamayan tek ülkeyiz. AB'nin, ABD'nin ve Çin'in karbon nötr olma hedeflerini açıkladığı bir dönemde ülkemizin de küresel iklim kriziyle mücadeleye yönelik olarak ortaya daha iddialı hedefler koymasını umut ediyoruz.
Özlem Katısöz (Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye Politika Koordinatörü)
Türkiye, yeni kömür yatırımlarını durduracağını duyurmalı. Mevcut kömür santrallerini kapatma tarihini belirlemeli ve diğer fosil yakıtlardan çıkış planlarına bir an önce başlamalı. Türkiye, iddialı bir iklim eylemiyle milli gelirini yüzde 7 artırabilir. Karbona dayalı bir ekonomiye göre daha fazla istihdam yaratabilir, sanayideki değer zincirini büyütebilir.
Bengisu Özenç (Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Kurucu Direktörü)
Türkiye, Paris Anlaşması'nın bilimsel hedefi doğrultusunda hareket edecekse 2050 itibarıyla net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflemeli. Resmi olarak Paris Anlaşması'nın bu doğrultuda getirdiği bir yükümlülük bulunmuyor fakat 2050'de sıfır emisyon hedefine ulaşmak için bunu destekleyecek politikalar ivedilikle devreye alınmalı...