İşte 'Yeşil' için düğmeye basan şirketler

Yeşil Mutabakat öncesi küresel hazır giyim grupları, üretimde yeşil enerji kullanım şartlarını devreye almaya başladı. Indıtex, H&M, PVH, Hugo Boss, Tommy Hilfiger gibi devler, dünya alımları ile birlikte Türkiye’den tedariklerinde çevreci üretime yönelik beklentileri arasında enerjide fosil yakıtlardan uzaklaşılması, su kullanımının azaltılması şartları bulunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İşte 'Yeşil' için düğmeye basan şirketler

Yener KARADENİZ

Büyük hazır giyim grupları, 3 yıllık bir geçiş dönemi bulunan ve 2026’da fiili olarak vergi uygulaması başlayacak olan Yeşil Mutabakat öncesi harekete geçti. Aralarında Inditex, H&M, Tommy Hilfiger, Hugo Boss, Under Armour, PVH isimlerin de bulunduğu dev gruplar, alım yaptığı ülkelerdeki sanayicilerden sürdürülebilir üretime yönelik beklentilerini, çalışma koşulu olarak devreye almaya başladı. Global devlerin getirdiği fosil yakıtın bırakılması, suyun tasarruflu kullanılması gibi şartlarla birlikte Türkiye’deki üreticiler, yeni döneme adapte olabilme adına sistemlerinde değişimler yapıyor.

Inditex’in Türkiye’deki en büyük kumaş tedarikçilerinden Söktaş Tekstil, yeni yılla birlikte kömürle çalışan termik santralden enerji alımını bırakacağını açıkladı. Söktaş CEO’su Muzaffer Kayhan, “Dünyanın en büyük gruplarının tedarikçisiyiz. Yeşil üretime yönelik beklentilerini artırmaya başlayan müşterilerimizin isteği doğrultusunda örneğin yeni yılla birlikte kaynağı kömür olan termik santrallerden enerji alımını bırakıyoruz. Suyu en uygun şartlarda, en temiz ve en tasarruflu şekli ile kullanmak için yatırımlarımızı hızlandırdık” diyor.

Yeşim Tekstil de çevreci üretim için önemli kararları devreye alıyor. Bu aydan itibaren kömür kazanını kapattıklarını açıklayan Yeşim Grubu Co-CEO’su Selim Şankaya, “Doğalgaz kazanına geçtik. Buhar kazanı yatırımı yapıyoruz. Yeni yılla birlikte enerji kullanımımızda önemli kararlarımızı daha da devreye alacağız” diye konuşuyor.

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, H&M ve Inditex gibi firmaların 2023’te geçiş, 2026’dan itibaren ise fiili vergi uygulaması başlayacak olan Yeşil Mutabakat öncesi, tedarikte bulunduğu her ülkeden sürdürülebilir üretim noktasında standartlar istediğini söyledi. Fayat, “Karbon ayak izi vergisinde tekstil ve hazır giyim sektörleri öncelikli sektörler arasında değil. Ancak büyük alıcılar 2023’ten itibaren bunu talep etmeye başladılar. Artık hazır giyim Yeşil Mutabakat’a en hazır sektör diyebiliriz. Pandemi yokken biz 2019’un ikinci yarısından itibaren biz yenilenebilir enerji, daha az kimyasal, daha az su ve yüksek teknoloji ile üretim yapıp doğaya en az zarar verecek şekilde üretimlerimizi kurguladık. AB’nin sürdürülebilir üretim süreçleri ile ilgili son 4-5 yıldır yaptığı bir baskı bu. Büyük kapasiteli ihracatçılar da 5-6 yıldır buna hazırlanıyor. Biz zaten recycle ürün, iyi pamuk, organik pamuk kullanıyoruz. Bunlara da ciddi talep var ve biz de yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi.

“Rakiplerden öndeyiz”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, özellikle sektörü domine eden Inditex, H&M ve bünyesinde Calvin Klein ve Tommy Hilfiger gibi markaları da bulunduran PVH gibi alım gruplarının Türkiye’den alım yaparken bir takım manifestolar yayınladığını anlattı. Sadece Türkiye’den değil tedarik ile ilgili tüm ülkelerde söz konusu manifestonun yayınlandığını belirten Kaya, “Bu manifestolar sürdürülebilirlik ile ilgili. Hammadde, organik, recycle ürünler ile ilgili. Şu kadarı organik, şu kadarı recycle olacak, şu kadar da sertifikalı ürün kullanacağız diyorlar. Bir de bunların üretileceği yerler ile ilgili manifestolar var. Yenilenebilir enerji sistemi ile üretildiğini, çevre sularını koruma, çevreci üretim ile ilgili olan kısmı da var. Fabrikalarda yeşil enerji ile üretim istiyorlar. Bunlar için birkaç yıl süre verdiler. Bu bir eylem planı” dedi. Bunun bazı alım grupları tarafından sözlü olarak da iletildiğini anlatan Ramazan Kaya, sektörün bu anlamda yeterliliği konusunda ise şu ifadeleri kulandı: “Şu an portföyde dağılım yok ama çok büyük bir atılım, atak var. Bunu için fiziksel yeterlilik ve sermaye önemli ama her kurulan yeni tesisler bu green deal kapsamında kuruluyor. Özellikle ihracat yapan firmalar fiziksel şartları yeterliyse müşteri söylemeden bu şartları yerine getirmeye başladı.”

Kısa vadede 25 milyar dolar ihracat bekliyoruz

Türkiye bu konuda rakip ülkelere göre nasıl olduğu konusunda ise Kaya, Türkiye’nin rakip ülkelere göre daha avantajlı olduğunu, sistemlere daha rahat eriştiğini anlattı. Kaya, “AB’ye yakınız ve sermaye daha fazla burada. Vietnam, Bangladeş gibi ülkelere göre daha ilerideyiz. Bu standartları daha hızlı yerine getirdiğimiz için alımlar daha fazla buraya yöneldi. Bu nedenle bu yıl 20 milyar doları aşkın ihracat bekliyor, kısa vadede de 25 milyar dolara ulaşacağımızı öngörüyoruz” dedi.

Söktaş, kömürden elektrik kullanımını bıraktı

Söktaş Tekstil, Türkiye’nin en güçlü kumaş sanayicilerinden. Aralarında Stella McCartney, Hugo Boss, Paul& Shark, Massimo Dutti, Gucci ve Max Mara’nın bulunduğu lüks moda markalarına kumaş tasarlayan ve üreten Söktaş Tekstil, dünyanın en büyük markaları ile ortak sürdürülebilirlik projeleri yürütüyor. 1985’te sektörünün ilk arıtma tesisini devreye alan Söktaş’ın ana iş gündemleri arasında temiz üretim ilk sıralarda yer alıyor.

Çevreye saygılı üretime dönük planlarını uzun yıllar öncesinden oluşturduklarını kaydeden Söktaş CEO’su Muzaffer Yılmaz, “Biz SÖKTAŞ olarak karbon ayak izimizi küçültmeye yönelik çalışmalara yıllar öncesinden başladık. Global müşterilerimize kademeli olarak çevre dostu üretimde en üst noktaya çıkacağımızı taahhüt etmiştik. Bu yılki denetimde hazır olduğumuzu gördüler. Kömür santralinden elektrik kullanımını 2022 Ocak ayından itibaren istemediklerini ilettiler. Biz de kömür kaynaklı elektrik kullanmayı bıraktık. Doğalgaz ve prina kaynaklı elektrik kullanıyoruz. Yanı sıra kendi enerjimizi güneş enerjisi santrali (GES) ile kendimiz üretmek için proje geliştirdik. Kendi enerjimizi en temiz şekli ile üretip, kullanıma alacağız” diyor. Su tüketimini yüzde 75 azaltan, doğanın döngüsünden beslenen rejeneratif pamuk üretimi ile öne çıkan Söktaş, kullandığı suyu tekrar kullanıma alacak projeleri de artırıyor.

Yeşim, buhar kazanı ve kullanılan suyu geri kazandıracak tesis yatırımı

2005 yılında dünyanın en prestijli sosyal uygunluk standardı SA 8000 belgesini sektör adına Türkiye’de ilk alan firma olan Yeşim Tekstil, 2015 yılından bu yana OEKO-TEX STeP belgesinin de sahibi. Kuruldukları günden bu yana çevreci üretim konusunda hassasiyetle eğildiklerini kaydeden Yeşim Grubu CO-CEO’su Selim Şankaya, “Son dönemde çalıştığımız dünya markaları, çevreci üretim konusunda çeşitli şartlar ortaya koyuyor. Fosil yakıta ve su kullanımının azaltılmasına ve temiz sanayiye yönelik istenen koşullarına Yeşim olarak altyapı imkanlarımızla hızlı yanıt veriyoruz” diyor. Şankaya, “Kömür kazanımızı devreden çıkardık. Doğalgaz kazanı üzerinden ilerliyoruz. Buhar kazanı yatırımına başladık. Kasım’dan itibaren devrede olacak. Nike, su kullanımını azaltıcı tedbirler ortaya koyuyor. 2023’te kullandığımız suyun yarısını geri kazanacak bir tesis kuruyoruz. Son 5 yılda su kullanımını yüzde 30 azalttık” diyor. Türkiye’de Global Compact’ı (GC) 2006 yılında, WEPs’i 2015 yılında imzalayan ilk tekstil firması ünvanına da sahip olan Yeşim, 2014 yılından bu yana GC Yönetim Kurulunda yer alıyor.

“Hummalı çalışmalar devam ediyor”

Inditex ve Hugo Boss gibi dünya devlerine üretim yapan Zevigas Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Paşahan, sektörde konuyla alakalı hummalı bir çalışma başladığını anlattı. Aynı zamanda İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Paşahan, “Markalar yeşil dönüşüme önem veriyor. Zaten bir süre sonra bu şartları yerine getirmek zorunda kalacaklar. Biz kendi şirketimizde hammaddede sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalar yaptık. Yeşil enerji için de görüşmelerimiz var. Büyük üretim tesislerinde söz konusu yatırımın geri dönüşü çok daha kısa sürede gerçekleşiyor. Küçüklerde bu süre daha uzun ama çalışmalar hızla devam ediyor” dedi.

Dünyadan gelen telkinler artıyor

APS Tekstil, Türkiye’nin en önemli hazır giyim şirketlerinin başında yer alıyor. Müşterileri arasında Inditeks Grubu markalarından, Banana Republic’e, Hugo Boss’tan, Max&Co’ya kadar dünyanın sayılı şirketleri bulunuyor. Sürdürülebilir üretime sayalı sanayisinde, tasarım ve yüksek kalite odaklı, lojistik avantaj sunan model öne çıkıyor. APS Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Osman Benzeş, çevre dostu üretimin tüm etapları için çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerini söyledi. Müşterilerinin fosil enerji kaynaklarından uzaklaşmalarına dair telkinleri olduğunu kaydeden Benzeş, “Yeşil enerjiden, su kullanımına, karbon ayak izine kadar çok çeşitli alanlarda ifade ediliyor bu telkinler. Bu yöndeki talepler gün geçtikçe artıyor. Enerji yönetim sistemimizi oluşturduk ve müşterilerimizle mutabakat sağladık” diye konuştu.

Yeşil Mutabakat’a ilk adım enerjide yoğunlaştı

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Kurucu Direktörü Bengisu Özenç, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşması için sadece yenilenebilir enerji yatırımları yapmasının yeterli olmadığını belirterek, “Türkiye'nin 2030'a kadar kömürden çıkması gerek” dedi. Türkiye için kömürden çıkışın teknik olarak 2030'a kadar mümkün olduğunu dile getiren Özenç, büyük ölçekli işletmelerin yanı sıra KOBİ'lerde de çok boyutlu bir dönüşüm ihtiyacının ortaya çıktığını dile getirdi. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Kurucu Direktörü Güven Sak da enerji yoğun sektörlerin 3 noktada Yeşil Mutabakat ile intibak sağlayabileceğini anlattı. Sak, “Bunun ilk adımı emisyonların azaltılması, ikincisi daha fazla hurda ve geri dönüşümlü girdi kullanılması, üçüncüsü ise teknolojinin yenilenmesi. 2053 net sıfır emisyon yılıysa, ilk aşamada enerji sektöründeki karbon emisyonlarının azaltılması için hızlı hareket etmek gerekiyor ki bu da kömürden çıkış için strateji oluşturulması demek” dedi.

Alım devleri çevre etkisi nötr tedarike gidiyor

Salgın ile birlikte sürdürülebilirlik kavramı çok daha fazla önem kazandı. Daha önce söz konusu alanda taahhütleri bulunan markalar bu adımlarını genişleterek hızlandırdı. Bunlardan biri de H&M. Sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütte bulunan ilk ilk şirketlerden biri olan H&M, çevre etkisi nötr olacak bir tedarik zinciri oluşturmayı, kendi operasyonlarında yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi ve yalnızca geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen malzemeleri kullanmayı taahhüt etti. Bir diğer moda devi Inditex Grubu da tekstil ve konfeksiyon sektöründe çevresel sürdürülebilirliğin artırılması amacıyla hazırlanan "Moda Paktını" imzalayan 32 firmadan biri olmuştu. Indıtex, 2025 yılına kadar tüm ürünlerinin organik, sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş materyalden üretilmiş olacağı yönünde taahhütte bulundu. Söz konusu paktı imzalayan diğer markalar ise şunlar:

Adidas, Bestseller, Burberry, Capri Holdings Limited, Carrefour, Chanel, Ermenegildo Zegna, Everybody & Everyone, Fashion3, Fung Group, Galeries Lafayette, Gap Inc., Giorgio Armani, H&M Group, Hermes, Inditex, Karl Lagerfeld, Kering, La Redoute, Matchesfashion.com, Moncler, Nike, Nordstrom, Prada Group, Puma, Pvh Corp., Ralph Lauren, Ruy, Salvatore Ferragamo, Selfridges Group, Stella Mccartney, Tapestry…

Sürdürülebilir Ekonomi