ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan: Yeşil dönüşüm’le iş hayatı değişecek
ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, yeşil dönüşümün iş hayatına getireceği etkilerin şimdiden çalışılması gerektiğini söyledi.
Mehmet KAYA
ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, çalışma hayatının küresel ölçekte gündemine aldığı konuların Türkiye açısından da önemli olduğunu vurgulayarak, yeşil dönüşümün iş hayatına getireceği etkilerin şimdiden çalışılması gerektiğini, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da girişimleri olduğunu söyledi. Yeşil dönüşüm nedeniyle çok sayıda sektörde işgücünün etkileneceğini kaydeden Özcan, örneğin kömür kullanımının azaltılmasının hem madenciler, hem de termik santraller ve diğer sektörlerdeki işçilerin durumlarında önemli değişiklikler yaratacağını, bu işçilere yeni beceriler kazandırılması gibi önemli bir konunun gündemde olduğunu anlattı.
100. ülke Türkiye
Özcan, Türkiye’nin Denizcilik Çalışma Sözleşmesini onaylamasının hem ülkeye, hem de deniz taşımacılığı yapan şirketlere fayda sağlayacağını belirterek, Türkiye’nin bu sözleşmeyi yürürlüğe koyan 100. ülke olarak dikkatleri üzerine çekebileceğini kaydetti. Numan Özcan, Türk deniz taşımacılarının bu sözleşme nedeniyle yurt dışındaki limanlarda çalışma hayatı bakımından denetime tabi tutulabildiğini ancak Türkiye’nin yabancı gemilere aynı muameleyi yapamadığını vurguladı.
Adaletli bir dönüşüm
Numan Özcan, küresel olarak ekonomideki dönüşümün “Mega Trendler” başlığıyla incelendiğini vurgulayarak, sayısallaşma, robotik üretim, iklim değişikliği, tedarik zinciri, göç ve eşitsizliklerin her birinin çalışma hayatını derinden etkileyeceğini bildirdi. Türkiye’de Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi ve Avrupa Birliği’nin çevreye duyarlı üretim konusundaki planlarının etkisine de vurgu yapan Numan Özcan, “Yeşil dönüşüm, iklim değişikliğinde Paris anlaşmasının onaylanmasıyla birlikte, Adil Geçişin biraz göz ardı edildiğini, aslında çok önem vererek çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye, sıfır karbon hedefini belirledi. Şimdi hedefle ilgili uzun vadeli yol haritasını ortaya koyacak. Bunları yaparken, istihdama etkisi ne olacak bunu görüp, ilgili sektörlerdeki kişilerle birlikte çalışmaya başlamamız gerekiyor” dedi.
İstihdama etkisi araştırılıyor
ILO’nun, ülkelerin açıkladıkları sera gazı emisyonu azaltma programlarının (NDC-Nationally Determined Contributions) istihdama etkisini ölçmek için bir metodoloji geliştirdiğini, UNDP ile birlikte Türkiye’ye yönelik bu hesaplamanın yapılması için çalışma başlattıklarını kaydeden Özcan şöyle devam etti: “Önümüzdeki üç ay içinde tamamlamayı arzuluyoruz. Bu çalışma sonucunda Türkiye, öngördüğü eylemleri yaparsa istihdama etkisi ne olur bakılacak. Mesela kömür kullanımı azaltılacak. Bu kömür işçisi için ne anlama geliyor, şimdiden sendikaların, işverenin oturup konuşması gerekli. Petrol istasyonları için ne anlama geliyor. Olumsuz etkilenen sektörlerdeki işçilere yeni beceri nasıl kazandırılacak, hangi sektörlerde istihdam edilebilirler. Yeni beceriler hangileridir, nasıl karşılanabilir.. Bu konuda devletin, işçinin, işverenin rol nedir.. Adil geçiş konsepti içinde bunların hepsini şimdiden tartışmamız lazım. Türkiye’de bu tartışılmalı.”
Şiddet-taciz ‘hizmet’te yaygın
ILO’nun ve Türkiye’nin de gündemindeki konulardan birinin çalışma hayatındaki şiddet ve taciz olduğunu kaydeden Numan Özcan, sağlık ve eğitimde sorunun göze çarptığını ancak hizmet sektöründe yaygın olmakla birlikte bütün sektörlerde görüldüğünü söyledi. Özcan, “Her gün haberlerde şiddete maruz kalan bir çalışan görüyoruz. Sağlık sektöründe, eğitim sektöründe, pek çok sektörde var. Aslında hizmet sektörünün hepsinde olan bir şey. Dolayısıyla Türkiye için bu sözleşmenin onaylanmasının acil, önemli olduğunu düşünüyoruz. Pek çok, sendika, konfederasyon bu konuda kampanya başlattı. Kadın derneklerinin talepleri var” diye konuştu.
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi Türkiye açısından çok önemli
Türkiye’nin dünyanın önemli deniz ticaret ülkelerinden biri olduğunu belirten Özcan, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin Türkiye açısından önem taşıdığını kaydetti. Özel sektörün de bu konuda olumlu görüş içinde olduğunu bildiren Özcan, sözleşmeyi halen 99 ülkenin yürürlüğe koyduğunu, Türkiye’nin 100. ülke olarak gündeme gelmesinin anlamlı olacağını kaydetti. Özcan, ”Türk gemilerinin yurt dışı limanlarına gittikleri zaman orada çalışma şartları bakımından olumsuz olarak algılandıkları, teftişe maruz kaldıkları, gemilerin tutulduğunu görüyoruz. Sözleşmeyi onaylamadığımız için Türkiye limanlarına gelen yabancı gemilerle alakalı, çalışma şartlarıyla ilgili herhangi bir şey yapamıyoruz. Denizcilik sektörünün bu konuyla ilgili talepleri var çünkü gemileri yurt dışına gittiğinde ciddi sıkıntı yaşıyor. İşçi örgütlerinin de talepleri var. Dolayısıyla bu sözleşmenin de Türkiye tarafından onaylanmasının, hatta Türkiye’nin 100. ülke olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. Çalışma Bakanlığı ile görüştüklerini kaydeden Özcan, teftiş mekanizmasının nasıl işleyeceği, limanlarda teftiş sürecine ilişkin çalışmaların sürdüğünü bildirdi.