Elexus Hotel, yeşil turizm ruhunu adaya yaymayı hedefliyor
Elexus Hotel, KKTC’de ilk ‘Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’ alan konaklama tesisi. Otel yapmış olduğu çalışmalar ile sürdürülebilir turizmin öncüsü olmayı ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlıyor.
Merve YEDEKÇİ / GİRNE
Doğu Akdeniz'in kıyısında yer alan Kuzey Kıbrıs, doğal güzellikleri, kültürel mirası ve ekolojik bilinçli girişimleriyle dikkat çeken sürdürülebilir bir destinasyon örneği olarak öne çıkıyor. Eko-turizm noktalarından biri olan bölgenin ise turizm tesislerinin çevreye uyumu olması son derece önemli. Yerel kültür ve sürdürülebilir turizmi konuştuğumuz Elexus Hotel Genel Müdürü Görkem Aydıner; “Girne Elexus Hotel Resort and Spa olarak, doğaya saygılı, sürdürülebilir ve topluma duyarlı bir turizm anlayışıyla misafirlerimize hizmet sunuyoruz. ‘Doğayı korur, geleceğe yatırım yaparız’ mottosuyla hareket ediyor ve çevreyi koruyarak yerel toplulukları desteklemek için yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Amacımız, sürdürülebilir turizmin öncüsü olarak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak” diyor.
KKTC’nin ilk sürdürülebilir turizm sertifikası
Turizmde sürdürülebilirlik ilişkisini Aydıner şöyle anlatıyor: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırlarında ilk sürdürülebilirlik raporu alan konaklama tesisiyiz. Bir buçuk yıllık çalışma sonucu; İngiltere’den almış olduğumuz ‘Sürdürülebilir Turizm Travel Life Altın Sertifikası’ ile bölgemizdeki diğer işletmeleri teşvik etmeyi ve sürdürülebilir turizmde öncü olmayı hedefliyoruz. Tüketiciler artık, çevre dostu işletmeleri tercih etmeye başladı. Rapor kapsamında 268 maddeye tabi tutulduk. Bulunduğumuz bölgenin ada olmasından kaynaklı diğer ülkelere göre bazı farklılıklar ile karşılaşsak da genel itibari ile tüm beklentiler aynı… İlk etapta iki yıl geçerliliği olan bu sertifika bir sonraki yenilenme dönemi 420 madde olarak karşınıza çıkıyor. Bu alanda istikrarlı olmak çok önemli. 2025 planlarımız arasında yapacağımız GES yatırımı ile enerjimizin yüzde yüzünü yenilebilir enerjiden karşılamayı planlıyoruz. Tesis olarak, doğal kaynakların sürdürülebilirliğini güvence altına alıyor, yöre halkının ekonomik açıdan gelişimini sağlıyoruz. Sosyo-kültürel değerlerin korunması için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İşletme olarak kendi iç ve aylık denetimlerimizle bu raporu korumaya ve aynı zamanda çalışmalarımızı genişletmeye devam edeceğiz.”
Çevre dostu işletmeler tercih ediliyor
“Hızla gelişen trend tatil anlayışları arasında, giderek daha çevre korumaya duyarlı destinasyonların öncelikli olduğu görülüyor. Görsel olarak lüks ve çevreyi aynı planda tutmak zor olsa da artık ikisini beraber kullanabiliyorsunuz. Örneğin; eskiden müşteriye LED tabelalar şık gelirken, ahşap-eskitilmiş bir tabela rahatsız ederdi. Şimdi ise geri dönüşüm ile yeniden kullanıma kazandırılmış tabela zenginlik olarak benimseniyor. Farklı tatil anlayışları gelişse de çocuklu ailelerin tercihi her zaman otel hizmeti oluyor. Tüm misafirlerimizin çocuklarına hassasiyetle yaklaşıyoruz. Kurumumuzda bulunan özel psikolog ile çocuk koruma politikamızı tüm çalışanlara aktarmak amacıyla belirli periyotlarla ihmal ve istismar eğitimi düzenliyoruz. ‘Plajda engelsiz tatil’ anlayışı ile havuz içi engelli asansörü ve plajda engelli şezlongu kullanılıyoruz. Tüm bunlarla beraber plajımıza yumurtalarını bırakan Caretta Caretta kaplumbağalarını Spot Derneği ile işbirliği yaparak koruma altına aldık. Cankurtaran ve tüm kalite departmanımıza sahilde Caretta Caretta ayak izi tespit eğitimi verildi. Sahil ışıklandırma sistemimiz tamamen onların yaşamlarına uygun şekilde dizayn edildi. Deniz suyunun kirlenmemesi için gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Ayrıca, bizler için çok önemli olan, doğal habitata duyarlılık çerçevesinde plajımızda tespit edilen kum zambaklarını da koruma altına altık. Kimyasal tüketimi yakından takip ediyoruz. Tüm alanlarda geri dönüşüm ünitelerimiz bulunuyor. Kış sezonu sahile vuran yosunları ise kompost olarak değerlendiriyoruz.”
Konferans atıkları seraya dönüştü
“Her türlü atığın, kaynağında en aza indirgenebilmesi, ayrıştırılması, geri kazanımını sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Geliştirdiğimiz rehber dijital platform sayesinde otelde kullanılacak tüm kâğıt israflarının önüne geçtik. Otelin içerisinde yer alan kongre merkezinde gerçekleştirilen toplantılardan kalan atıklar ile sera alanı oluşturduk. Geri dönüştürülebilir malzemeler ile inşa edilen bu seraların içerisinde domates, fesleğen, patlıcan, salatalık üretiyor ve misafirlerimize sunuyoruz. Önümüzdeki günlerde ise karpuz kavun üretimine geçeceğiz. Turizm aynı zamanda yerel ekonomik kalkınmada da önemli bir araç. Kıbrıs’ta tüm alışverişlerimizin yüzde 30’unu bölgenin yerel halkından yapmak zorundasınız. Biz burada daha fazla yerelden daha fazla alışveriş yapıyoruz. Özellikle kadın kalkınma kooperatiflerini destekleyerek kadın girişimcilerden alışveriş yaparak onların güçlenmesinde katkı sağlıyoruz.”
“Kıbrıs hükümetinin kalkınma planlarına yaklaşımı bizim içinde avantaj olacak”
“KKTC’nin özellikle turizmde uluslararası ölçekteki rekabet gücünü, pazar payını ve marka değerini artırmaya yönelik çalışmalara hız verilmeli. Kıbrıs hükümetinin kalkınma planlarına yaklaşımı bizim içinde avantaj olacak. Plajlarımız ve denizlerimiz mavi bayrak kriterlerine uygun standartlarda. Sürdürülebilir kültürel turizm faaliyetlerinin olumlu bir gelişim içerisinde devam edebilmesi için hükümetin desteği şart. Sektörün tüm aktörleri; devletimiz, akademik unsurlar, sivil toplum örgütleri, oteller birlikte hareket etmeliyiz. Bir an önce ülkeyi yöneten siyasi mekanizmalar, ‘KKTC Turizm Strateji ve Orta Vadeli Eylem Planı’ yürürlüğe almalı.”
Aydıner ulaştırma ve ulaşılabilirlikteki sorunlara yönelik ise şunları söyledi: “Bölgenin en büyük sıkıntısı yetersiz uçak frekansı. Maalesef adaya tek ulaşım imkânı havayolları ve belli sayıda uçuş seferi bulunuyor. İşletme olarak yılsonunda yüzde 65 oranında kapanış bekliyoruz ancak, bölgenin daha fazla turist alabilmesi uçak frekansı ve uçuş maliyetleri ile doğru orantılı olmuş durumda.
