Cinsiyete dayalı ücret farkı iş hayatından ayrılmaya sebep oluyor
Türkiye’de bin 400’den fazla üyesi bulunan LEAD Network, 15 alanda faaliyetlerine devam ediyor. Özellikle perakende ve tüketim ürünleri sektörlerinde kadın yönetici sayısını artırmak ve geliştirmek için çalışmalarını sürdüren dernek, LEAD to LEAD isimli mentörlük programı ile kadın liderlerin kişisel liderliklerini geliştirmeyi, farkındalık yaratmayı, yol göstermeyi ve ilham olmayı hedefliyor. Kadın liderlerin üst pozisyonlara çıkarken yaşadıkları zorlukları LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak’tan dinledik:
Merve YEDEKÇİ / İSTANBUL
“Türkiye’de TÜİK verilerine göre kadınların sadece yüzde 30,4 gibi bir oranı istihdamda yer alıyor. Bu oran erkeklerde ise iki katından fazla… Üst ve orta düzey yönetici pozisyonunda olan kadın oranının ise yaklaşık olarak yüzde 19,6. Dünya nüfusunda kadın - erkek oranları neredeyse eşit durumdayken, iş hayatına baktığımızda sektör ayırt etmeksizin eşitlik bozuluyor. Toplumda kadının üstlendiği rollerden biri, ülkemizde annelik ve yaşlı bakımı… Dolayısıyla kadın, bu sorumlulukları gereği iş dünyasındaki kariyerine ya uzun vadeli ya da kalıcı olarak ara vermek durumunda kalıyor. Değişen dünyayla birlikte yetkinlikler ve liderlik tanımları da değişiyor. Bundan 5 yıl önce hayatımızda hiç olmayan teknolojilerin bugün hayatımızın bir parçası olduğunu görüyor, hatta zaman zaman ‘yapay zekâ insanların yerini alacak mı’ endişesini taşıyoruz. Kuşak farklılıklarının yönetilme zorluğu, iş dünyamızda sıklıkla duyduğumuz bir konu. Oysa farklı kuşakların kazandırdıkları çok değerli. Dernek olarak önümüzdeki dönemde, bilinçsiz önyargıları kaldırmayı, bugünün liderlik anlayışına ve yetkinliklerine göre gelişim programlarıyla daha kapsayıcı, çeşitli ve hakkaniyetli bir kültür oluşturmayı hedefliyoruz. Ülkemizde çeşitlilik ve kapsayıcılık açısından gidilecek çok yolumuz var.”
Kadınlara yüzde 35 daha az ücret ödeniyor
“Yaşamış olduğumuz pandemi gibi öngörülemez süreçlerden, kadın erkek ayrımı olmadan herkes oldukça etkilendi. Ancak yapılan araştırmalarda; kültürümüz gereği bu süreçten kadınların daha fazla etkilendikleri ortaya çıkıyor. Bu sebepler göz önüne alınarak, şirketler kadın istihdamı konusunda henüz yeterli çalışmaları yapamıyor. OECD ülkelerinde her 100 kadından 59’u istihdama katılırken, Türkiye’de yalnız 29’u istihdama katılabiliyor. Oysa Cumhuriyet’in ilk 15 yılında, kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 46 seviyesindeydi. Yine UN Women’ın (Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi), ‘Covid 19’un Kadınlar Üzerindeki Etkisi’ adlı raporuna göre; kadınlar karşılıksız bakım ve ev işlerine, erkeklere oranla 3 kat daha fazla vakit ayırmakta. Kadınlar tarafından gerçekleştirilen karşılıksız bakım emeği ve ev işi, toplumların devamlılığı için çok önemli; muazzam ekonomik değere sahip ve politikalarla desteklenmeli. Ayrıca küresel ücret farkına baktığımızda, kadınlara erkeklere oranla yüzde 35 daha az ücret ödeniyor. Bu durum da iş hayatından kadınların daha çabuk ayrılmasına sebep olmakta. Bugün dünya çapında banka hesabı olan kadın oranı yüzde 65 iken, bu oran erkeklerde yüzde 72. 25-34 yaş grubundaki kadınlar, erkeklere oranla yüzde 25 daha fazla aşırı yoksulluk seviyesinde yaşamakta. Kadının istihdamda olmamasının hem kendisine hem de ülke gelişimine etkisi var. Bu sebeple; kadınların iş hayatına katılımını sağlamak için şirketlerin sürdürülebilir uygulamaları hayata geçirmesi gerekli.”
‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kılavuzu’ kadınların iş hayatına rehber oluyor
“Kadınların, verimli ve etkin olarak iş gücüne dâhil edilmesi ve bu yönde politikaların geliştirilerek uygulanması gerekli. Nielsen IQ ile işbirliği yaparak bir araştırma yaptık. Buradan çıkan bazı verilere dayanarak sadece kadın liderler değil, perakende sektörünün tüm kademelerindeki tüm temsili yüzde 50 – 50’ye çıkarmak için yola çıktık. Geliştirilen politikaları hayata geçirmek ve doğru vurgulamak için ’50-50 için el ele’ dedik. Üyelerimize yol gösterici Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kılavuzu hazırladık. Kılavuz, içerik olarak çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konularında firmaların stratejilerini geliştirmelerine destek sağlayacak, ayrıca kadınların iş hayatına devam etmelerine bir rehber olacak. Üyelerimiz ile düzenli kahvaltı ve workshop etkinlikleri yapıyoruz. Bunun yanı sıra 2018 yılından itibaren devam eden LEAD to LEAD isimli programımız ile her geçen yıl daha fazla mentör ve mentimize ulaştığımız mentörlük programımız bulunuyor. 6. döneme başladığımız bu program aracılığıyla 400’den fazla kadının gelişimine katkı sağladık. Ayrıca Koç Üniversitesi işbirliğiyle MINI MBA programımız ile de 3 dönemde toplam 48 mezun verdik.”
Next Gen takımı ortak kültürel yapıları, tecrübeleri ortaya koyuyor
Ulak derneğin gelecek hedeflerini ise, “LEAD Network Türkiye olarak, 8 stratejik önceliğimizi belirlerken global tarafı örnek alarak ilerledik ve bu kapsamda Next Gen takımımızı kurduk. Takım, Türkiye’de ve Global’de olan Gen Z analizlerini, ortak kültürel yapıları, tecrübeleri, paylaşımları çalışıyor. Ayrıca kurumlar özelinde yapılan iyi uygulamaların neler olduğunu araştırıyor ve bunların diğer şirketlerle paylaşımlarının organizasyonlarını yapıyor. Eğitim komitemizin de desteği ile yeni bir ‘mentoring’ programını hayata geçirmeye çalışıyoruz. L2L mentörlük programımızda, tüm paydaşlarımız ve üniversitelerle işbirliği yapıyor olacağız. Bu vesileyle 17 Eylül’de gerçekleştireceğimiz konferansımızı da okuyucularınızla paylaşmak isterim” şeklinde ifade etti.