Yıldız Demir Çelik, kapasiteyi 900 bin tona çıkaracak
Yıldız Demir Çelik, bu yılın son çeyreğinde devreye almayı planladığı ikinci galvanizleme hattıyla üretim kapasitesini 900 bin tona çıkarmayı hedefliyor.
Yatırımlarına yeni dönemde de devam eden Yıldız Demir Çelik, çalışmalarına geçen yıl başladığı ikinci galvanizleme hattını bu yılın son çeyreğinde devreye almayı planlanıyor. Söz konusu hat ile şirket, 600 bin ton olan mevcut üretim kapasitesini 900 bin tona çıkarmayı hedefliyor.
Türkiye ve dünya demir çelik piyasasındaki mevcut durum ve güncel gelişmeleri değerlendiren Yıldız Demir Çelik Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir, Yıldız Demir Çelik’in yeni dönem yatırım planlarına ilişkin hedeflerini de paylaştı.
Yıldız Demir Çelik’in 2,5 yılda toplam 200 milyon doların üzerinde bir ihracat rakamına ulaştığına dikkat çeken Özdemir, “Kısa zamanda sektörde önemli bir konum edindik. Yatırımlarımıza yeni dönemde de hız kesmeden devam ediyoruz. Geçen yıl plana alınan ikinci galvaniz hattı yatırımının 2021’in son çeyreğinde devreye girmesini bekliyoruz. Bu hattın devreye girmesiyle 600 bin tonluk mevcut üretim kapasitesini 900 bin tona taşımayı hedefliyoruz. Bununla beraber üçüncü galvaniz hattının da hazırlıklarını yapıyoruz.” diye konuştu.
“Türk çelik sektörü, normalleşme ile ihracatta atağa geçecek”
Bu yılın ikinci yarısında normalleşme adımlarının atılması ve koruma tedbirlerinin gevşemesiyle yurt içi tüketim ve üretimdeki artışın, kayıpları telafi ederek, nihai ürün fiyatlarında yeni dengelerin oluşabileceğini belirten Erhan Özdemir, ikinci yarıda da canlı bir pazar öngördüklerine dikkat çekti.
Özdemir, yeni dengeler çerçevesinde, üretim ve tüketim faaliyetlerinin istikrarlı bir şekilde devam edeceği yönünde değerlendirmelerde bulundu.
Üretim ve tüketimde artış sürerken uluslararası piyasalarda yaşanan arz sıkıntısının halen sürdüğünü belirten Özdemir, şunları kaydetti: “Salgın nedeniyle 2020 yılının özellikle ikinci çeyreğinde çelik sektöründe ciddi bir daralma yaşandı. Fakat dördüncü çeyrek itibariyle talep tekrar geri geldi. Ancak bu seferde çelik üretiminde kullanılan hammadde fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı. Öyle ki 2021 yılının Ocak ayında hurda ve cevher gibi başlıca sıvı çelik üretim girdilerinin fiyatları bir önceki yıla göre neredeyse 2 katına yaklaştı. Şu an artış trendi hala devam etse de pandemi sürecinin etkilerinin yavaşlaması ile kapasitelerin geri dönmesi ile piyasanın önümüzdeki süreçte dengeleneceğini düşünüyorum. Lojistik tarafındaki problemler halen devam ediyor. Proaktif yaklaşıp yaratıcı çözümler üretmeye çalışıyoruz.”
“Çin ve Rusya’nın hamlesi yeni pazarların önünü açacak”
Çin’in ihracatta çelik ürünlerine uyguladığı yüzde 13’lük vergi desteğini kaldırmasının Türk çelik sektörü açısından orta ve uzun vadede olumlu etkiler yaratacağını ifade eden Özdemir, “Çin’in bazı pazarlardan çekilerek iç piyasaya dönmesi, Türk çelik sektörünün rekabette zorluk çektiği Güney Doğu Asya, Uzak Doğu, Güney Amerika, Ortadoğu ve Afrika gibi pazarlarda daha aktif ve güçlü olmasının önünü açtı. Yine Rusya’nın demir ve demir dışı metal ihracatına getirdiği ihracat vergisi, Türk demir çelik sektörünün pazar boşluğunu doldurması açısından yine önemli bir fırsat. Hammadde açısından ise bu durumun sıkıntılar yaratmamasını ümit ediyoruz. Öte yandan, önümüzdeki dönemde yurt içi üretim kapasitesindeki kademeli artışın piyasaya üretim hacmi vereceğini söyleyebiliriz. Atıl kapasitelerin devreye girmesi ve yeni yatırımlarla iç piyasa talebi daha hızlı karşılanacak.” diye konuştu.
Sektör ihracatta üçüncülüğe yükseldi
Türkiye’nin çelik üretiminde dünyada yedinci sırada bulunduğunu hatırlatan Özdemir, şöyle konuştu: “Türkiye, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi konumuna gelmiş durumda. Aynı zamanda Türk Çelik sektörü dışa bağımlılığı azaltma çalışmalarının yanında, ihracatı güçlendirerek ülke ekonomisine büyük katkı sağladı. Ocak-Haziran dönemine baktığımızda, ihracatta geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 54’lik bir artış yakaladığımızı görüyoruz. Çelik fiyatlarında yaşanan artışın etkisiyle sektör ihracatta, Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79’luk bir artış ile 2 milyar 25 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve dış ticarette ülke ekonomisine en fazla katkı veren üçüncü sanayi kolu oldu. Bu rakamla birlikte demir çelik sektörü, tarihin en yüksek aylık ihracatına ulaştı. Sektör oyuncuları olarak, yaşanan bu gelişmeler bizi mutlu ediyor. Aynı ivmeyi yılın kalan döneminde de yukarı doğru artarak devam ettireceğimize yürekten inanıyorum.”
“Büyüme ivmesi devam edecek”
AB’nin yasal süresi dolduğu için kaldırılması beklenen kota uygulamasını son dakika kararı ile 3 yıl daha uzattığına vurgu yapan Özdemir, “AB’nin Galvanizli ürünlerde süregelen antidamping soruşturması, Uzak Doğu’nun pandemi sebebi ile gücünü kaybettiği Avrupa pazarında Türk üreticilerinin de etkinliğini zayıflatıyor. Bu noktada bakanlık, birlikler ve dernekler nezdinde ortak hareket ederek gerekli önlemleri almamız gerekiyor. Hukuki altyapısı olmayan koruma önlemleri, büyüyen Türk çelik sektörü için bir tehdit ve engel oluştursa da bizler uzun dönemde Türk çelik sektörünü büyütmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.