‘Yerelin İzinde’nin ilk ayağı Boğaz Lüferi

Yerli üreticilerin desteklenmesinden, coğrafi işaretli ürünlerin tesciline kadar yerelleşme projeleriyle sektörde öne çıkan Metro Türkiye, Coğrafi İşaretli ürün adayı Boğaz Lüferi ‘Yerelin İzinde Projesi’nin ilk ayağı oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘Yerelin İzinde’nin ilk ayağı Boğaz Lüferi

Mehmet Hanifi GÜLEL / İSTANBUL

‘Yerelin İzinde Projesi’ kapsamında Coğrafi İşaret Tescilli ve aday ürünler ön plana çıkarılarak bu ürünler ile hazırlanan, kaybolmaya yüz tutmuş yerel tariflerin geleneksel ve modern yorumlarıyla ürünlerin şefler nezdinde bilinirliğinin sağlanması ve böylece bu ürünlerin sofralara yeniden girmesi hedefleniyor. Türkiye’de 30 yıldan fazla bir süredir Türk mutfağını ve değerlerini koruyarak gelecek nesillere aktarma amacıyla çalışmaları yaptıklarını kaydeden Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Şef Şemsa Denizsel ile bir yıl sürecek Yerelin İzinde Projesi serisine başladık. Bu proje ile yerel ürünlerin sürdürülebilirliğine dikkat çekerken yerel değerlerimizin mutfaklarda daha fazla kullanılması için de farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz” dedi.

“Yerli ürün sürdürülebilir olmazsa Türk mutfağı söz konusu olamaz”

Amaçlarının dünyanın en iyi beş mutfağından biri olma potansiyeline sahip Türk mutfak kültürünün içinde barındırdığı lezzetleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu belirten Türüng, bu kültürün en önemli öğesinin ise yerel lezzetler olduğunu vurguladı. “Bu zenginliği yansıtabilmek ve geleceğe taşıyabilmek adına 2012 yılında başlatmış oldukları Coğrafi İşaretli Ürünler projeleri, yerel değerlerimizi korumak ve onları uluslararası arenada tanıtmak anlamında oldukça önemli bir proje” diyen Türüng, “Şimdi ise aynı hedefle ‘Yerelin İzinde’ projemizle yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Türkiye’nin farklı coğrafyalarında, yerel ürünlerin izini süreceğimiz bu anlamlı projenin ilk durağında ise Coğrafi İşaretli Ürün adayı Boğaz Lüferi’nin izini sürdük. Metro Türkiye olarak, uzun yıllardır sürdürülebilir balıkçılığa ilişkin pek çok çalışma yürütüyoruz. Örneğin; yasal limit 18 cm olmasına rağmen, 24 cm altındaki lüferleri reyonlarımıza getirmemeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Şef Şemsa Denizsel ile birlikte kurguladıkları ‘Yerelin İzinde’ projesi ile birlikte, yerel kıymetlerin şeflerin dokunuşuyla deneyimleme fırsatı bulduklarını dile getiren Türüng, bunun yanı sıra, yeme içme sektöründe ve tüketicilerde yerel ürün algısının artışını, kooperatifleşmenin önemini ve bu yerel ürünlerin sofralarda yeniden yer almasını sağlamayı amaçladıklarını bildirdi. Türüng, “Söz konusu proje hem yerelleşme hem de sürdürülebilir balıkçılığa ilişkin tüm çalışmalarımızın bir devamı niteliğinde. Çünkü biliyoruz ki; yerli ürün sürdürülebilir olmazsa, Türk mutfağının sürdürülebilirliği söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.

200’den fazla coğrafi işaretli ürüne raflarında yer veriyor

Boğaz Lüfer’in coğrafi işaret başvurusunu Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılmasını sağlayan Metro Türkiye, avlanan lüfer balığına coğrafi işaret verilmesini destekleyerek balığa katma değer kazandırmak, sürdürülebilir şekilde avcılığını devam ettirmek ve gelecek nesillere bırakılmasını sağlamayı hedefliyor. Günümüzde Finike portakalından, Zile pekmezine, Taşköprü sarımsağından Bursa bıçağına kadar sezonuna bağlı olarak 200’den fazla gıda ve gıda dışı Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünü raflarında sunan Metro Türkiye, 13 ülkeye son iki yılda 20 bin ton coğrafi işaretli ve yerel ürün ihraç ederek yerel ürünlerin dünya mutfağına taşıyor.

Şirket Haberleri