Vodafone CEO'su Engin Aksoy: Resmi ihale daveti henüz gelmedi ama biz 5 değil, 5,5G’ye hazırız

Vodafone CEO’su Engin Aksoy, 5G ihalesi ile ilgili soruları yanıtlayarak, ihale koşullarının yatırımı teşvik edecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Aksoy, fiber altyapının yetersizliğine dikkat çekerek rekabetin sağlanması için üç öneride bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Vodafone CEO'su Engin Aksoy: Resmi ihale daveti henüz gelmedi ama biz 5 değil, 5,5G’ye hazırız

HANDAN SEMA CEYLAN

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun, “Türkiye’de bilişim tarihini yeniden yazacak 5G için yakında ilana çıkacağız” açıklamasının ardından Vodafone CEO’su Engin Aksoy, 5G ihalesine hazır olduklarını ve geliştirdikleri “5G Advanced” teknolojisiyle 2026’da 5.5G’ye geçiş yapabileceklerini belirtti. Aksoy, Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ile düzenlenen toplantıda, 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 hedeflerini paylaştı. 5G ihalesiyle ilgili resmi davetiye alıp almadıklarının sorulması üzerine “Henüz resmi davetiye gelmedi. İhaleye biz hazırız. Sayın bakan 2025’te ihaleye çıkılıp, 2026’da 5G’nin hayata geçirileceğini açıkladı. 2026’yı düşünürsek, Vodafone önemli bir teknoloji geliştiriyor. Lansmanını yapmaya hazırlandığımız teknoloji; 5G Advanced. Bu aslında 5,5G demek. Yani aslında 5 değil 5,5G’ye hazırız” cevabını verdi.

Aksoy’dan satır başları şöyle:

Dünyada 130’u aşkın ülke, 5G kullanılıyor

5G'yi isteme sebebimiz Türkiye'deki internet kapasitesini artırmak. Devletin elinde kullanılmayan frekanslar var. Trafiği rahatlatmak için bunların açılmasını istiyorduk. Diyelim ki İstanbul, Ankara arasında 4 şeritli yol var. İkisi kullanıma açık değil. Hali hazırda dünyada 130'dan fazla ülke 5G kullanıyor. Vodafone Grubu da zaten 5G lansmanını pek çok ülkede yaptı. Dolayısıyla bu konuda çok tecrübeliyiz.

İhale bedeline değil, yatırıma para ayıralım

5G ihalesinin koşulları yatırımı teşvik edecek şekilde tasarlanmalı. İhalelerde dünyada son trend; ihale bedelini düşük tutup yatırımı teşvik etmek. Türkiye’deki her operatör kazandığı 100 TL’nin 16’sını ihale bedeli olarak vermiş. Bu Avrupa’da yüzde 5’lerde, hatta Finlandiya’da yüzde 1,5. Ayrıca yüzde 15 Hazine payımız da var. Bunun dışında diğer vergiler var. Operatörlere yatırım yapmak için bir kaynak kalması gerekiyor. İhaleye verilen paralar ile baz istasyonu yapılabilseydi, örnek veriyorum bugün 100 baz istasyonu varsa 250 baz istasyonu yapılabilirdi.

Türkiye’de tüm hanelere fiber internet getirmek hayalimiz. Bunun yavaş ilerlemesinin birkaç nedeni var. Birincisi yapısal bir sorun. Fiberi tek bir firma yapabiliyor. Dolayısıyla bir şirketin kapasitesi de belli. Hanelerin yüzde 50’sine fiber ulaştığı söyleniyor. Türkiye'de 26 milyon hane var ama 40 milyon yaşam birimi var. Yazlıklar, ikinci evler, iş yerleri, dükkanlar… Bunların 3’te birine fiber ulaşabiliyor. Önemli olan binalara fiber ulaştırmak. Şöyle düşünün bir otoyol var ama hiçbir bağlantısı ve çıkışı yok. Her yıl yüzde 15-16 fiber ağımızı artırmamız gerekiyor. Bunun GSYH’ye katkısı 2,2 milyar dolar. İkinci önemli sorun aynı firma hem alt yapıyı yapıyor hem de üst yapıda benim rakibim. Dolayısıyla rekabet oluşmuyor.

Rekabet için 3 öneri

Rekabetin düzgün olması için üç önerimiz var. İlki, burası devlete ait ise biz de ortak olalım, yatırımcı olarak bu şirkete girelim, ülkenin tüm hanelerine fiber götürelim. Devlet derse ki ben istemiyorum ortaklığı. İkinci önerimiz, hepimize eşit mesafede tek şirket olsun. Bunu pratikte zor buluyorum. Çünkü ciddi bir yatırım sermayesi koyulması gerekecek. Üçüncüsü de devlet, ‘ben kendim yapmayacağım, operatörlerin de ortak olmasını ve yapmalarını istemiyorum’ derse, dışardan yatırımcı getirebilir. Şu anda dünyada büyük fonlar için çok trend bir konu. 2026’da imtiyaz bitiyor. “20 yıllık bir imtiyazım olsun. Hem alt yapıdan yapayım hem de üst yapıdan ben satayım. Böyle bir şeyin örneği dünyada yok”. Reform yapmak için imtiyaz süresinin bitmesi bir fırsat. Rekabet açısından şöyle düşünün; numara taşımadan önceki fi yatlar numara taşıma çıktığında düştü. Bunu da en çok isteyen bizdik.

Komite kurduk, yerlilik oranımız % 45’i aştı

Türkiye'de yerlilik oranı en yüksek olan operatör biziz. Yerlilik oranımız yüzde 45'leri aştı yüzde 50’ye gidiyoruz. Yerlilikle ilgili pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Şirket içinde Yerlilik Komitemiz var. Şebekemizde uyumlu çalışabilecek sürdürülebilir yerli ürün ve hizmetlere öncelik veriyoruz. Talebimiz var ama azın da olması önemli. Sektörümüzün ihtiyaçlarını üreten KOBİ’lere 2021 yılında resmi davet yaptık. Hatta bir konferans düzenledik. ‘Şu standartlarda üretirseniz biz alacağız’ dedik. Ama bu da zor bir şey. Şöyle örnek vereyim. Türkiye’nin ürettiği elektrikli araçla Çin'de üretilen elektrikli araç sayısı nasıl aynı değil, baz istasyonu için de aynı şey geçerli. Müşteri deneyimini iyileştirecek ne kadar arz varsa alma konusunda niyetliyiz.

Makineler ve insanlar için özel 5G ağ

Şirketlere, fabrikalara özel altyapı kuruyoruz. Kimsenin giremeyeceği bir mobil altyapı olduğunu düşünün. Sadece sizin fabrikalarınızdaki makinelerle insanlar bağlanabiliyor. İsmi ‘Özelleştirilmiş Mobile Ağ’. Sanayi özellikle bunu istiyor. Şu anda özel izinle bu ağı kurduğumuz yerler var. Bu 5G’nin iyi bir kullanım alanı. Tesiste binlerce makina, binlerce insan birbirine çok hızlı bir internetle eş zamanlı olarak bağlanabiliyor.

 

 

 

Şirket Haberleri