Türkiye, Citizen’in Avrupa’daki en büyük ikinci pazarı oldu
Distribütörlüğü Arıkan Group bünyesine geçtikten sonra satış rekorları kıran Japon saat devi Citizen, 2024 yılında Türkiye’de yaklaşık 20 bin adet saat satışı gerçekleştirdi. Bu rakam Türkiye’yi markanın Avrupa’daki en büyük ikinci pazarı konumuna eriştirdi.
MURAT KÜÇÜK/İSTANBUL
Dünyanın en büyük saat üreticilerinden Citizen, 100’üncü yıl kutlamaları kapsamında düzenlediği “The Flow of Time” sergisinin üçüncüsünü Tokyo ve Paris’ten sonra İstanbul’da gerçekleştirdi. Geçtiğimiz hafta sonu boyunca, markanın Türkiye distribütörü Arıkan Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Arıkan ve Citizen Saat Avrupa Genel Müdürü Mr. Hiroyuki Ota’nın ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyon, saat severlerden ve koleksiyonerlerden yoğun ilgi gördü. Arıkan Group distribütörlüğünde, 5 yıldır Citizen’in Türkiye pazarında güçlü satış rakamlarına ulaştığını dile getiren Serdar Arıkan, “Bizden önceki dönemde Citizen, Türkiye pazarında istediği başarıyı yakalayamamıştı. Çalışmaya başladığımız 2019’dan beri Türkiye, markanın en güçlü pazarlarından bir tanesi oldu. 2024 yılında Türkiye’de 20 bin adet Citizen saat satıldı. Türkiye, markanın Avrupa’daki en güçlü ikinci pazarı konumunda. En hızlı büyüyen pazar olarak yakın zamanda Avrupa lideri olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. Başta Citizen olmak üzere, tüm ürün gruplarında yüzde 15 büyüme hedefi ile 2025 yılına girmeyi planladıklarını söyleyen Arıkan, 2024’ü yüzde 10 büyüme ile kapatacakları bilgisini paylaştı. Arıkan, 15 ile 40 bin TL arasındaki saatlerin pazarın büyük bölümünü kapsadığının da altını çizdi.
Everest Dağı kadar pil atığının oluşumu engellendi
Citizen’in dünyada birçok ilke imza attığına dikkat çeken Arıkan, “Japonya'nın ilk su geçirmez saati Parawater (1959), dünyanın ilk solar saati Crystron Solar Cell (1976), güneşe ihtiyaç duymayan Eco-Drive teknolojisi (1995), çok bantlı atomik saat (1993), bluetooth analog saat ve bin metrede çalışan dalgıç saatleri, markanın saat endüstrisine kazandırdığı devrimler olarak kayıtlara geçti” dedi. Arıkan, pil değişimi gerektirmeyen Eco-Drive teknolojisinin bugüne kadar Everest Dağı büyüklüğünde pil atığı oluşumunu engellediğinin de altını çizdi.
