Türk KOBİ’ler e-ticaret ile ABD pazarında şans bulabilir

Amerikan Şirketler Derneği-AmCham Türkiye tarafından düzenlenen online seminerde, ABD pazarına e-ticaret kanallarıyla satış yapmak isteyen şirketlere yönelik bilgi verildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türk KOBİ’ler e-ticaret ile ABD pazarında şans bulabilir

Mehmet KAYA

AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve UPS Türkiye Ülke Müdürü Burak Kılıç moderatörlüğünde yapılan seminerde, ABD’ye gümrük formalitesi olmadan 800 dolarlık ürün girişinin mümkün olduğu hatırlatılarak, bunun KOBİ’lerin e-ticaret kanalından satış yapmasına imkan veren bir uygulama olduğu belirtildi. ABD pazarına girmek isteyen büyük şirketlerin de dikkat etmesi gereken unsurlar sıralandı.

Burak Kılıç açılışta yaptığı konuşmada, salgının tüketici davranşılarındaki değişikliği hızlandırdığı ve yeni fırsatlar doğduğnu kaydetti. Küresel e-ticaretin 6,4 trilyon dolara doğru hızlandığını belirten Kılıç, ABD özelinde ise 75 milyon tüketicinin yurt dışından internet aracılığıyla ürün aldığını belirtti. Kılıç, mağaza alışverişinin bitmeyeceğini ancak online alışverişin payını büyütmeyi sürdüreceğini kaydetti.

ABD’de sadece Amazon 12 milyon ürün satıyor: Ürün satabilmek için gerekli olanlar

TBWA Türkiye CEO’su Burcu Kayımtu ise ABD’de 259 milyon tüketicinin e-ticaret kanallarından ürün aldığını, bunların yüzde 38,7’sinin Amazon, yüzde 5,3’ünün Walmart, yüzde 4,7’sinin eBay, yüzde 3,7’sinin ise Apple tarafından satıldığını kaydetti. Kayımtu ABD’de Amazon’un 12 milyondan fazla ürünün online kanallarda satışa sunduğunu, Amazon’un pazaryerini kullanan satıcılar da dahil edildiğinde 350 milyon ürünün satışta olduğunu belirterek, “Bu ürünlerle yarışacaksınız. Bu nedenle önceden bilgi sahibi olmakta fayda var” dedi.

Burcu Kayımtu, ABD pazarında ürün satmak için, tüketiciye nasıl ulaşılacağı-tüketici davranışları, alışkanlıklarına dair performans pazarlama ajanslarından destek alınabileceğini, bu konuda online satış kanallarının data sunduğunu kaydetti. Kayımtu, küçük şirketler için ise google vb. kanalların ucuz veri sunduğunu anlattı. Şirketlerin “bir hikayesinin olması gerektiğini” belirten Kayımtu, “İnsanoğlu hikaye ile yaşıyor. Bu hikayenizi paylaşıp, çevremizde bu hikayeyi seven kişiler oluşturmanız gerekiyor. Hikaye gerçek olmalı” dedi. Burcu Kayımtu, güven veren, net bilgi aktaran, tesisleri gösteren bir web sitesinin yararlı olacağını; genel eğilim olarak da çevreci, doğaya daha az zarar veren ürün-firmalar ile, sosyal girişimle desteklenen satışların öne çıktığını anlattı. Kayımtu, firma içgörüsü, empati ve danışmanlık alma gibi unsurlara dikkat edilmesini önerdi.

E ticareti besleyen unsurlar, hızlandırıcılar

Nielsen’den Didem Şekerel Erdoğan da konuşmasında, COVİD-19 salgını sırasında online alışverişteki sıçramanın kalıcı olmasının beklendiğini vurgulayarak, salgın döneminde online yiyecek, içecek, ev bakım ürünleri alan tüketicilerin yüzde 49’unun online almayı sürdüreceğini beyan ettiğini anlattı. Erdoğan, bu grupta Türkiye satışlarının ise yüzde 250’lere varan artışlar gördüğünü ve yeni normalde yüksek seviyelerini koruduğunu bildirdi.

Didem Şekerel Erdoğan, “Perakende ekosistemine yön veren unsurlara baktığımızda, hayatı kolaylaştıran ürünler, çoklu kanal kullanımı, deneyim ekonomisi, kişiselleştirilmiş ürün/hizmetler, inovasyon ve sağlığın ön plana çıktığını görüyoruz. Özellikle Asya ve ABD’de ön plana çıkan abonelik servisleri, artırılmış gerçeklik, canlı yayın alışverişi, taze gıdanın yükselişi, sosyal medyayla e-ticaretin iç içe geçmesi, temassız ödeme, hızlı teslimat, yapay zeka kullanımı ve ses komutuyla alışveriş önümüzdeki dönemde küresel olarak e-ticareti etkileyeceğini öngördüğümüz trendleri oluşturuyor. KOBİ’lerin bu alanlarda yetkinliklerini geliştirmeleri başarıyı yakalamalarında önemli rol oynayacak” dedi.

Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Onay Afşar da firmaların siber güvenlik konusunda duyarlı olması gerektiğini ayrıca yapay zekanın sağladığı bilginin olağanüstü boyutlara ulaştığını vurguladı.

Modanisa Tedarik Zinciri Başkan Yardımcısı Burak Aktaş ise ABD gibi ülkelerde muhafazakar kadınların mağaza veya başka yakın noktalarda kıyafet bulamadığını fark etmelerinin ardından e-ticaretle satışa başladıklarını, kısa sayılabilecek bir sürede 139 ülkeye satış yapar hale geldiklerini kaydetti. Aktaş, “Buradaki esas değer o tüketiciye doğrudan ulaşabildiğiniz zaman yaratacağınız katma değer. E-ihracat gerçekten hem Türkiye’ye olan katkısı, hem de ürününüzün üzerine koyabileceğiniz katma değer anlamında çok daha doğru bir ihracat türü” diye konuştu.

 

R / MEH / 24.09

Şirket Haberleri