TTI Pharma, ihracatla büyüyecek
Takviye edici gıda sektöründe 2020 yılında kurulan ve mevcut üretiminin yüzde 20’sini ihraç eden TTI Pharma, ihracatta hedef büyüttü. TTI Pharma kurucu ortağı ve genel müdürü Lale Yıldız, “Yıl sonunda ihracatımızı üretimimizin yüzde 35’ine çıkarmayı, 2025 yılı içerisinde de kendi markamıza sahip ürünleri Avrupa pazarına ihraç etmeyi planlıyoruz” dedi.
ALİ ŞAHİN/BURSA
Tamamı yerli sermaye ile Bursa’da 2020 yılında kurulan TTI Pharma, gerek yurt içi gerekse yurt dışı firmalara ürettiği takviye edici gıda ürünleri ile ihracat pazarlarında da yerini güçlendirmeye başladı. İç piyasadaki bilinirliklerinin her geçen gün arttığını ve pazaryerleri aracılığıyla e-ticaret tarafında da ivmelendiklerini belirten TTI Pharma Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Lale Yıldız, “Yurtiçi ve yurtdışı pazarlara üretim yapıyoruz. Bununla birlikte yurt içinde kendi markamız olan ‘Dulylife’ markamızla 10 farklı ürünümüzü tüm online platformlarda pazara sunmuş durumdayız. Yurtdışı tarafında ise birçok marka adına üretim yapıyoruz. Halihazırda Kosova, Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’a ihracatımız devam ederken, İspanya, Almanya ve Polonya’nın da aralarında bulunduğu 15 Avrupa ülkesini potansiyel Pazar olarak değerlendiriyoruz. Bu pazarlara yönelik çalışmalarımız önemli mesafe katetmiş durumda. Hedefimiz şu an yüzde 20 olan üretimdeki ihracat payını yıl sonunda yüzde 35 seviyelerine çıkarmak. Ayrıca, bugüne kadar ürettiğimiz ürünlerin ihracat pazarlarında kendini kanıtlamış olması, kendi markamızın gıda takviyelerinin de Avrupa pazarına açılması yönündeki motivasyonumuzu artırmış durumda. Dolayısıyla Dulylife markalı ürünlerimizin de hem Avrupa’ ya ihracatı hem de iç pazarda eczane raflarında yer alması 2025 yılı için en önemli odağımız olacak.” dedi.
“Bilime ve teknolojiye önem veriyoruz”
Üretimlerini 1000 metrekarelik tesislerinde ve otomasyon sistemleri ile mümkün olduğunca insan unsurundan uzak üretim yaptıklarını belirten Yıldız, “Biz bilimi ve teknolojiyi kullanmaya özen gösteriyoruz. Bir yanda üretim hatlarımızdaki personel bağımlılığını azaltıp otomasyon gücümüzü artırmaya çalışırken diğer yanda geliştirdiğimiz ürünler konusunda Akademik destek alıyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi ile iş birliği protokolümüz çerçevesinde, doğru içeriğe ve en yüksek biyoyararlanıma sahip ürünler üretiyoruz. Ürünlerimizde çoğunlukla DRcaps® kapsüller kullanıyoruz. %100 bitkisel ve vegan kullanıma da uygun olan bu patentli kapsüller sayesinde, ürün içeriği mide asidinden etkilenmeden ince bağırsakta tam salınıma uğrar ve emilim orada gerçekleşir. Bu da üründen sağlanan biyoyararlanımı en yüksek seviyeye taşır. Türkiye’ de ürünlerinde bu kapsülü kullanan sayılı üreticilerdeniz. Tablet, kapsül, sıvı ve toz formda ürünler ile şişe, blister, saşe gibi tüm üretim ve ambalajlama süreçlerini bünyemizde yapıyoruz. Takviye gıda sektörü hammadde konusunda ne yazık ki dışa bağımlı, dolayısıyla tüm alımlarımız döviz bazlı. Bu da sürekli maliyet güncellemesi yapmamıza sebep oluyor.” diye konuştu. Sektörde yetişmiş personel bulmakta da zorlandıklarını belirten Yıldız “Bu sektörde kullanılan makineler hassas ve özel makineler. Firmalar kendi bünyesinde yetiştirdiği personel dışında işgücüne erişemiyor. Sektör büyüyor ama kalifiye teknik personel bulmak noktasında sıkıntı devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye büyük bir pazar haline geldi”
Takviye edici gıdaların ilaç değil gıda olduğunun ve tamamlayıcı beslenmede yeri olduğunun altını çizen ve sektördeki pazarın dünyada her geçen gün büyüdüğünü söyleyen Yıldız, “Özellikle pandemi sonrasında dünya çapında büyük bir sıçrama yaşayan takviye gıda sektörü için son dönemde Türkiye büyük bir pazar haline geldi. Artan talepler, lojistik erişim kolaylığı, coğrafi konum ve yeni yatırımlar nedeniyle dünya pazarındaki denge şu an Türkiye’deki üreticilerin lehine dönüyor. Otoriteler Türkiye’nin çok yakın gelecekte üretim üssü haline geleceğini söylüyor” dedi.
Sektörde işini çok iyi yapan üreticilerin yanı sıra ne yazık ki kötü oyuncuların da var olduğuna değinen Yıldız, “Maalesef mevzuatta onay verilmemiş yasaklı ürünleri ya da ilaç etken maddelerini ürünlerinde kullanan firmaları, dönem dönem Bakanlığın yaptığı denetimlerde görüyoruz. Bu ürünleri kullanan tüketici tarafında oluşan mağduriyetler sektörün genelini etkiliyor. Özellikle zayıflama amaçlı diye lanse edilen ürünlerde bu durumu çokça yaşıyoruz. Tüketicilerin üreticiyi ve markayı araştırmaları, güvendikleri markaları tercih etmeleri ve sağlık okur yazarlığını edinmeleri oldukça önemli. Küresel olarak geçirdiğimiz bu zor günlerde, odağı insan sağlığı olan takviye edici gıda sektöründe bizlere çok büyük görev düşüyor. Biz TTI Pharma olarak daha sağlıklı bir toplum ve daha yaşanılabilir bir dünyaya katkı için kendimizi sorumlu hissediyoruz” dedi.