Trans-El, orta güç ve ihtisas transformatörlerde hızlı büyüyor

Hayata geçirdiği yeni üretim altyapısı, dijitalleşme ve yıldırım darbe test laboratuvarı yatırımlarıyla üretim kapasitesini 66 kV – 31.5 MVA’ya çıkaran Trans-El, orta güç ve özel alanlarda kullanılan transformatörlerde hızlı büyüyor. Ar-Ge alanında projelerini sürdüren firma, GES’lerde oluşan kapastif reaktif yük dengesizliği sorunu çözen şönt reaktörün ardından ark ocağı transformatörünü de portföyüne ekledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Trans-El, orta güç ve ihtisas transformatörlerde hızlı büyüyor

MEHMET NABİ BATUK /ŞANLIURFA

URFA’DA 1988 yılında bölgesel yatırımlara yönelik transformatör üretimi yapmak üzere faaliyetlerine başlayarak bölgenin ilk transformatör firması olan Trans-El, yeni yatırımlarıyla büyümesini sürdürüyor.

Fabrikasında yıldırım darbe test laboratuvarının kurulumunu tamamlayan firma, orta güç bobin sarma ve tam otomasyonlu nüve hatlarıyla üretim kapasitesini 3 kat arttırdı. Aynı zamanda fabrikasını ERP ve qr kod sistemleriyle donatan firma, yüksek kalite standartlarıyla gözünü Avrupa kıtasına dikti.

Trans-El Yönetim Kurulu Üyesi Müslüm Kara, 2023 yılında yaptıkları altyapı yatırım tutarının milyon dolara ulaştığını söyledi. Yeni yatırımlarıyla orta güç transformatör üretim altyapılarını daha da geliştirdiklerini ifade eden Müslüm Kara, “Yeni altyapı yatırımlarımızla birlikte birlikte 66 kV - 31.5 MVA kapasiteye kadar transformatör üretebilir seviyeye geldik. Kaliteden ödün vermediğimiz için test laboratuvarlarımızın kapasitesini de üretim altyapımızla paralel olarak arttırdık. Üretimdeki yeni olanaklarımızla birlikte rakiplerimizden kalite anlamında farklılaşacak yeni bir döneme girdik. Önümüzdeki süreçte özel tip transformatörler ve orta güç transformatör projelerinde daha da genişleyeceğiz. Bu alanda aldığımız talepler yeni hedeflerimize kısa sürede ulaşacağımıza garanti veriyor.” dedi.

Yeni dijital sistemlerini devreye alıp üretim takip süreçlerini iyileştirdi

Yüksek kalite hedefiyle fabrikalarında makine, teçhizat yatırımlarının yanında yapay zeka destekli yeni nesil dijital sistemleri de devreye aldıklarını kaydeden Müslüm Kara, “ERP sistemini fabrikamıza entegre ettik. Bu sistem sayesinde hammadde aşamasından teslimata kadar olan tüm süreçleri izleyebiliyoruz. Üretimdeki riskleri kullandığımız yazılımlar sayesinde anlık olarak izleyebiliyoruz. Ayrıca finans yönetimimizi de daha sürdürülebilir hale getirdik. Kullandığımız qr kod sistemiyle de üretimin her aşaması kayıt altına alıyor. Sahada yaşanan sorunlara bu sayede daha hızlı müdahale edebiliyoruz. Yaşanan arızalarda geriye dönük izleme yaparak sorunun kaynağını buluyoruz. Üretimde gerekli önlemleri daha hızlı alıyoruz. Yeni dijital sistemlerimiz sayesinde şartnamelerden kaynaklı sorunların da önüne geçmeye başladık. Örneğin yağ kaçağına sebep olan bir aksesuarın kullanımıyla ilgili olarak tedarikçi firmalarımız ile iletişim halindeyiz. Bu sorunun giderilmesi noktasında görüşmelerimiz devam ediyor. Ar-Ge ekibimiz sorunun çözümü noktasında aktif sorumluluk alıyor” diye konuştu.

Şönt reaktör ile GES’lerdeki kayıp oranını düşürecek

Ar-Ge alanında son süreçte yenilenebilir enerji sistemlerinin gelişimi adına önemli projeleri tamamladıklarını ifade eden Müslüm Kara, son olarak çatı tipi ve arazi tipi GES’lerde oluşan kapastif reaktif yük dengesizliği sorununu çözecek şönt reaktörü de portföylerine eklediklerini söyledi. Kara, şöyle devam etti: “GES’lerde gün batımı ile birlikte üretimden tüketime geçiş aşamasında akım ve gerilim arasındaki faz farkının bozulmasından kaynaklı olarak kapastif reaktif güç sorunu oluşuyor. Bu sorun ciddi enerji kayıplarına ve sistem arızalarına neden olarak GES firmalarımızı zarara uğratıyor. Firmamız tarafından yüzde 100 yerli olarak geliştirilen şönt reaktör ile GES’lerde yaşanan kapastif reaktif yük dengesizliği sorununu çözmeyi başardık. TEDAŞ’ın bu ürünle ilgili çalışmasını yakından takip ediyoruz. Şartname tamamlandıktan sonra firmamız hızlıca seri üretime geçebilir.”

Avrupa’da ilk 10 tedarikçi arasına girmeyi hedefliyor

Üretimlerinin yüzde 65’ini yurt dışı pazarlarda değerlendirdiklerini ifade eden Müslüm Kara, son olarak KKTC’yi de pazarları arasına eklediklerini söyledi. Kara, “KKTC’den aldığımız talepler doğrultusunda bölgedeki şartnamelere uygun üretim yapmak üzere başladığımız çalışmaları başarı ile tamamladık. Bu pazara özel olarak hazırladığımız transformatörler, TÜV yetkililerinin denetiminde Boğaziçi Üniversitesi Sabih Tansal Yüksek Akım Laboratuvarı’nda gerçekleştirilen testlerden başarı ile geçti. Artık KKTC şartnamelerine uygun olarak üretimimizi tescilleyerek bu pazara da girmiş bulunuyoruz. KKTC ile birlikte toplam dış pazar sayımız 26’ya ulaştı. Orta Asya’da genişlememiz devam ediyor. Güney Asya’da Çin ve Hindistan gibi küresel üreticilere rağmen Bangladeş’e gönderdiğimiz ürün bizler için gurur kaynağı oldu. Asıl hedefimiz olan Avrupa pazarındaki en büyük 10 tedarikçi arasına girme hedefiyle çalışmalarımız devam ediyor. Bölgedeki müşterilerimizle iletişimimiz her geçen gün daha da gelişiyor. Bu alandaki personellerimizi yurt dışı gezilerine ve eğitim programlarına göndererek pazar araştırmalarımız aralıksız devam ediyor” şeklinde konuştu.

Özel tip transformatörlerdeki talepleri artıyor

Özel tip transformatörlerde de marka bilinirliklerinin hızla yükseldiğini ifade eden Müslüm Kara, şunları söyledi: “Hayata geçirdiğimiz Ar-Ge projeleriyle birlikte topraklama, ark ocağı transformatörlerini de portföyümüze ekledik. Hedefimiz katma değeri yüksek bu ürünlerdeki çeşit sayımızı daha da artırmak. Teslimatını tamamladığımız ark ocağı transformatörlerimiz Eti Maden İşletmeleri’nin ilk kez üretim yapacağı Balıkesir ili Bandırma lokasyonunda bulunan FERROBOR endüstriyel tesislerinde kullanılacak olması nedeniyle göğsümüzü kabarttı. Petrol sahalarında kullanılan özel voltaj kademelerine sahip transformatörlerle ilgili de teknik çalışmalarımız devam ediyor. Bu alanda uzun yıllardır bakım ve onarımlarını yaptığımız Türkiye Petrolleri A.Ş. ile önemli projelere imza atabiliriz. Özellikle Gabar’daki petrol sahalarında transformatörlerimizin kullanılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Bu alanda hem teknik, hem üretim hem de satış sonrası teknik destek anlamında tüm imkanlara sahibiz.”

 

 

Şirket Haberleri