TİPOR / Tiritoğlu: Türkiye’deki binaların yüzde 10’u yalıtımlı
TİPOR Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Mert Tiritoğlu, Türkiye’deki binaların yüzde 10’unun yalıtımlı olduğunu belirterek, bu alanda yapılacak yatırımlarda büyük bir tasarruf sağlanabileceğini söyledi.
ANKARA (EKONOMİ) – Yalıtım ve yalıtım yanında diğer işlevsel bina ürünleri üreten TİPOR Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Mert Tiritoğlu, Türkiye’nin yalıtımlı bina oranının yüzde 10 düzeyinde olduğunu, bu alanda yapılacak yatırımlarda büyük bir tasarruf sağlanabileceğini söyledi.
Firma olarak tasarruf sağlayan ürünler ürettiklerini kaydeden Tiritoğlu, hem enerji tasarruu hem de karbon salımının azaltılması yönünde yalıtım ürünlerinin büyük fayda sağladığını vurguladı.
2022 yılında sıfır enerjili bina standartlarının da belirlenerek yayınlandığını hatırlatan Tiritoğlu, “Şu an hiç yalıtımı olmayan bir binayla neredeyse sıfır enerjili bir standartla yalıtım yapılan bir bina arasında yüzde 80'e kadar bir enerji tasarrufu oluşuyor.” dedi.
Bina stoğunun yüzde 90’ı yasal düzenlemenin kapsamı dışında
Türkiye’de bina yalıtımında hızla ilerlemenin geniş anlamda fayda sağlayacağını kaydeden Tiritoğlu, “Ülkemizde enerjinin yaklaşık üçte biri binalarda tüketiliyor. Net ithalatçısı olduğumuz enerjinin önemli bir kısmını da binalarda kışın ısınmak, yazın da serinlemek için tüketiyoruz, ancak bina stoğunun yüzde 90’ı enerji verimliliği ile ilgili yasal düzenleme kapsamının dışında kalıyor. Ciddi enerji kayıpları yaşanıyor, çevreye daha fazla sera gazı salınıyor. Jeo-politik risklerin küresel ekonomik koşulların sertleştirdiği bir dönemdeyiz. Tüm kaynaklarımızı tasarruflu ve en verimli şekilde kullanmamız, özellikle böyle zamanlarda büyük önem taşıyor.” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin enerji ithalatçısı olması yanında, yeşil dönüşüm alanında da önemli gündemi olduğunu hatırlatan Tiritoğlu, “Enerji darboğazının Türkiye gibi enerji ithalatçısı ulusal ekonomiler üzerindeki yükü artarken, bir yandan da iklim krizi ile mücadelede yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş kadar enerjinin verimli bir şekilde kullanımı da kritik hale geliyor. Tüm bunlar günlük hayatlarımızla ve aslen hayata eş değer bir kimliğe sahip yalıtım sektörüyle doğrudan ilişkili konular” diye konuştu.