Sürdürülebilirliğe odaklanan Rabek Tekstil, su ayak izini küçültecek çözümler arıyor
Rabek Tekstil, çevre ve doğayı koruyan üretim felsefesi ile de karbon ayak izi ve su ayak izini küçültecek projelere odaklandı. Firma öte yandan yılsonuna kadar Tasarım Merkezi olmanın da planlarını yapıyor.
ZEHRA ORUÇ/BURSA
Yüzde 35’i direkt olmakla beraber yüzde 100 ihracata ürün veren Rabek Tekstil’in ağırlıklı ihracat pazarları Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda, Danimarka ve Amerika olarak öne çıkıyor. Rabek Tekstil, yüzde 30’u kadın olmak üzere toplamda 160 kişi istihdam ediyor.
Müşteri dağılımında payı yüzde 20 seviyesinde tutarak riski minimize eden bir yapıda ilerlediklerini anlatan Rabek Tekstil CEO’su Sarper Hamzagil, “Daha fazla noktaya hizmet götürüyor olmak bizi besliyor. 2020’de de bunun avantajını gördük. Ancak 2020’de düşünülen kötü senaryo 2021’in ilk çeyreğine sıçradı. Hammadde tedarik zincirinde artan fiyatlar bizi rekabetçi olmaktan uzaklaştırıyor. Özellikle İngiltere, İspanya, Fransa dibe vurdu diyebiliriz. İkinci yarı için de maalesef pandemiden kaynaklı öngörüde bulunamıyor, stratejik planlama yapamıyoruz. Ama açıldıktan sonra sektörde ciddi bir patlama yaşanacağını öngörüyorum. Türkiye coğrafi olarak çok avantajlı bir noktada. Yurtdışında müşterilerin stoklamadan mal satmak isteyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla hızlı terminli, kısa destinasyonlu noktalardan alışveriş yapmaya yönelecekler. Tekstil açısından en avantajlı ülkenin Türkiye olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Firma olarak stok ve hammadde ayarlamaları ve üretim planlamalarını pandemi sonrası yaşanacak yoğun talebe göre yaptıklarını bildiren Hamzagil, “Tam kadro hazırız” dedi.
Yıl sonuna kadar tasarım merkezi olmayı hedefliyor
Kadın giyimine yönelik moda kumaş ve desenlerde yüzde 95 baskılı, yüzde 5 düz boyalı kumaş üretimi gerçekleştirdiklerinden bahseden Hamzagil, Tasarım Merkezi olmak için hazırlıklara başladıklarını ve yılsonuna kadar Tasarım merkezi statüsü kazanmayı hedeflediklerini açıkladı. Sarper Hamzagil, tasarım alanına 18 kişi istihdam ettiklerinin de bilgisini verdi.
Su ayak izini küçültmeye odaklandı
Sürdürülebilirliğe de ayrıca önem verdiklerinin altını çizen Sarper Hamzagil, Yeşil Çevre Su Artırma Tesisi Derneğinin de üyesi olduklarını, üretim felsefelerini bu misyonla şekillendirdiklerini ifade etti. Hamzagil, daha az su ve enerji tüketerek üretim yapmayı amaçladıkları bir proses geliştirdiklerinden de bahsederek, bu proje ile hem karbon ayak izini hem de su ayak izini küçülteceklerini söyledi.
"DİİB kapsamındaki maddelerinin geliştirilerek ihracatçının önü açılmalı"
Ülkenin kurtuluşunun ihracat olduğuna vurgu yapan Sarper Hamzagil, tekstil sektöründe Dahilde İşleme izin Belgesi (DİİB) ile alakalı geliştirmelerin olması gerektiğinin de altını çizdi. Hamzagil, “İhracatçı firmaların hammaddeye veya yarı mamullere daha rekabetçi fiyatlarla erişimin sağlanması hedeflenirken, birtakım suiistimaller nedeniyle önyargılı yaklaşılmaya başlanmış. DİİB kapsamındaki maddelerinin genişletilerek ihracatçının biraz daha avantajlı kullanması sağlanabilir. Bu konuda beklentilerimiz var” şeklinde konuştu. Öte yandan ülkede, güvenilir devlet politikalarına ihtiyaç olduğunu ifade eden Hamzagil, “Dövizin yeri belli olsun, fiyat istikrarı sağlansın istiyoruz. Bu koşullarda rekabetçi olma planlamamızı yapamıyoruz” dedi. Sarper Hamzagil, ülkede elzem konulardan birinin de adil işçi ve işveren kanunun çıkarılması olduğunu sözlerine ekledi.
