KEMA, sektörü altyapı, talep ve siberdeki tehditlere karşı hazırlıyor

CESI S.p:A.’ya ait KEMA Labs Türkiye satış temsilcisi Faik Tursun, küresel transformatör sektörünün son süreçte eskiyen altyapı, artan talep, çevresel düzenlemeler ve siber tehditler gibi zorluklarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Faik Tursun, ürünlerin tip sertifikasyon ve varlık değerlendirmesini sağlayarak risklerin bertaraf edilmesine aktif katkı sağladıklarını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
KEMA, sektörü altyapı, talep ve siberdeki tehditlere karşı hazırlıyor

MEHMET NABİ BATUK /MİLANO

TRANSFORMATÖRLER, kablolar, şalt cihazları ve jeneratörler gibi alçak-orta ve yüksek gerilim ekipmanlarının bağımsız test, muayene ve sertifikasyonunda dünya lideri olarak faaliyet gösteren CESI grubuna ait KEMA Labs, İtalya, Hollanda, Almanya, Çek Cumhuriyeti ve ABD’de bulunan son teknoloji laboratuvarlıyla elektromekanik sektörünün ve elektrik şebekelerinin iyileştirilmesine ve sürdürülebilir çalışmasına katkı sağlamaktadır. KEMA Labs Türkiye Satış Temsilcisi Faik Tursun, uluslararası platformlarda varlıklarını artırmak için aralıksız faaliyet sürdürdüklerini söyledi. En önemlisi elektrikli ve elektronik ürünlerin güvenliğini, güvenilirliğini ve verimliliğini sağlayan uluslararası kılavuz olan IEC standartlarına uygun olmasını sağladıklarını ifade eden Faik Tursun, “Ekiplerimizi en son IEC standartları ve uygulamaları konusunda düzenli olarak eğitip, uluslararası seminerlere ve sertifika programlarına gönderiyoruz. Ayrıca, inovasyonu teşvik etmek ve bilgi paylaşımında bulunmak için uluslararası şirketler ve araştırma kurumlarıyla stratejik ortaklıklar kuruyoruz. Güç transformatörü sektörü, eskiyen altyapı, artan talep, çevresel düzenlemeler ve siber tehditler gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Müşterilerimizi desteklemek için, KEMA Labs tarafından sağlanan kapsamlı test ve muayene hizmetlerini kullanarak transformatörün yaşam döngüsü boyunca kalite güvencesine bütünsel bir yaklaşım öneriyoruz. KEMA Labs tarafından yürütülen bütün süreçlerde, uluslararası standartlara ve en iyi uygulamalara (ISO/IEC 17025, ISO/IEC 17020, ISO/IEC 17065, IEC, IEEE, STL Liaison) bağlı kalmak esastır. Ayrıca, transformatör performansını izlemek ve iyileştirmek için gelişmiş araçlar kullanıyoruz” dedi.

ENERJİ PİYASASININ YENİ İHTİYAÇLARI İÇİN ALTYAPISINI GELİŞTİRİYOR

Sahip oldukları tüm laboratuvarlarının zorlu kısa süreli akım testleri için kayda değer bir güce sahip olduğuna dikkat çeken Faik Tursun, kısa süreli akım testiyle elektrikli ekipmanın bir arıza sırasında kısa bir süre için yüksek akım seviyelerine dayanıp dayanamayacağını değerlendirdiklerini ifade etti. Dağıtım transformatörleri için 3 ila 5 saniyeye kadar uzatılmış kısa süreli testler yapabildiklerini dile getirdi. Arnhem tesisimiz güç transformatörleri için öne çıkmaktadır ve küresel ölçekte bu ürünleri test edebilen nadir altyapılardan birine sahiptir. Büyük güç transformatörleri Arnhem tesisine Rhine nehri üzerinden getirilmektedir ve gelen transformatörler mavna üzerinde test edilebilmektedir. Bu yaklaşım, trafo üreticilerinin maliyetlerinin azalmasına katkı sunmaktadır ve farklı bir lokasyonda geniş zaman aralıklarında test edilecek transformatörün hazırlanması için fırsat yaratmaktadır. Tesisimiz 800 kV ve üzerinde çalışan bileşenler için test kapasitesine sahip dünyadaki ilk tesis olarak da öne çıkmaktadır. En yüksek kapasiteye sahip yüksek güç tesislerimiz, 6 Yüksek Güç jeneratörü ile 15.000 MVA'ya kadar güç sunabiliyor. Ayrıca, son süreçte yüksek gerilim anahtarlama ekipmanları için yeşil gaz sağlayabilen yeni altyapı yatırımları yaptık. Yüksek Gerilim Doğru Akım Kablo test birimlerimizin yeteneklerini genişlettik ve enerji piyasasının ihtiyaçlarını öngörmeyi amaçlayan başka birçok yatırım yaptık” diye konuştu.

“ÜRETİCİLERİ SÜRDÜRÜLEBILİRLİK YOLUNU TAKİP ETMEYE ZORLUYORUZ”

İtalya'daki yatırımımız, bizi İtalyan enerji sektörünün yüksek standartları ve beklentileriyle tanıştırdığı için faaliyetlerimiz üzerinde olumlu bir etki yarattığını belirten Faik Tursun, “İtalya, iletim ve dağıtım şebekelerinde yenilik, şebeke esnekliği ve operasyonel verimlilik konularında ön saflarda yer alıyor.  Şebeke işletmecileri, Ulusal Kurtarma ve Dayanıklılık Planı (NRRP) ile ürün tedarikçilerini sürdürülebilirlik ve verimlilik yolunu takip etmeye zorlamaktadır. Bu da bizi test yeteneklerimizi geliştirmeye, yeni teknolojileri ve yöntemleri benimsemeye, kalitemizi ve güvenilirliğimizi artırmaya motive etmektedir” şeklinde konuştu.

Türk transformatörcüler kalifiye personel sorununu çözmeli

Türk transformatörlerin teknik özellikler bakımından önemli ilerlemeler gösterdiğini belirten Faik Tursun, şöyle devam etti: “Birçok Türkiyeli üretici modern mühendislik uygulamalarını ve gelişmiş malzemeleri kullanarak IEC, ANSI ve ISO gibi uluslararası standartları karşılayan ürünler ortaya çıkarmış ve bu ürünlerin küresel olarak rekabetçi olmasını sağlamıştır. Ancak, küresel ölçekte transformatör imalatında gerekli olan işçilik ve titiz çalışmayı bulmak ve sürdürmek, özellikle emekli olmuş bir iş gücüyle, giderek zorlaşmaktadır. Türkiye de nüfus görece gençtir ancak, Avrupa’nın transformatör üretim üssü olma yolunda ilerlerken kurulan birçok fabrika, insan kaynağı ihtiyacını daha da artırmaktadır ve bu durum Türk üreticilerin yaşadığı en önemli zorluklardan birisinin kalifiye insan kaynağının zor bulunabilir olmasını karşımıza çıkarmaktadır.”

Şirket Haberleri