Kahve dükkanlarının yiyecek-içecek pazarındaki payı yüzde 15'e yükseldi
Türkiye'nin yiyecek- içecek sektörü, ekonomik dalgalanmalara rağmen hızla büyümeye devam ederken, Dealer’ın gerçekleştirdiği son araştırmaya göre kahve dükkanlarının sektördeki payı yüzde 15'e ulaştı.
Türkiye’de yiyecek ve içecek sektörünün büyüme ivmesi sürerken pazarın yıldızı kahve dükkanları oldu. Kiralama ve perakende hizmetleri danışmanlık şirketi Dealer’ın gerçekleştirdiği son araştırmaya göre Türkiye’de yiyecek, içecek ve turizm harcamaları 35 milyar doları aşarken, bunun 5,2 milyar dolarını kahve dükkanlarından elde ediliyor. Araştırmaya göre, kahve dükkanlarının pazar payı yüzde 15'e ulaştı.
Son dönemde tüketicilerin satın alma gücünün azalmasının etkisiyle birlikte restoran tercihlerinin değiştiğine ve kahve dükkanlarının popülaritesinin arttığına dikkat çeken Dealer Kurucusu Yahya Pulat, “Türkiye'nin yiyecek - içecek pazarı, ekonomik dalgalanmalara rağmen büyüme trendini sürdürüyor. Araştırmalarımız, sektörün kendini yeniden şekillendirerek kazançlı alanlara yönelmeye başladığını gösteriyor. Personel sayısından menü kısıtlamalarına kadar birçok alanda daralmalar yaşanmasına karşın sektör oyuncuları, bu zorlukları fırsata çevirmek için yeni stratejiler geliştiriyor." dedi.
“Gençlerin sosyalleşme alanı: Kahve dükkanları”
Gençler arasında kahve dükkanlarının popülaritesinin artmasının nedeninin bu mekanların sosyal ihtiyaçlara cevap vermesi olduğunu vurgulayan Yahya Pulat, "Kahve dükkanları, gençler için sosyalleşebilecekleri alanlara dönüşürken bu gelişmeler markalaşmış kahve dükkanlarının ve girişimcilerin çoğalmasını tetikledi. Öyle ki ülkemizde şu an 37 zincir marka, 2 bin 536 şube ile faaliyet gösteriyor. İlk 10 marka, pazarın yüzde 70'ini kontrol ederken sektörde binlerce butik marka da bulunuyor. Halihazırda 2 bin 500’e yakın kahve dükkanı girişimi olan yatırımcı var. Ancak bu girişimler sosyo-ekonomik baskılardan yarım kalabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Franchise ekosistemini verimli iş sahasına dönüştürüyoruz”
Kahve girişimlerinin birçoğunun başarısız olduğunu aktaran Pulat, büyük markaların franchising olanağının girişimciler için bir fırsat olduğunu kaydetti. Girişimciler için güvenli bir kazancın yolunun saygın markaların franchise ağına katılmaktan geçtiğini söyleyen Pulat, şöyle konuştu: “Ancak franchise çatısı altına girmek için de bazı kriterlere dikkat etmek gerekiyor. Kiralama, yönetme, denetleme, Ar-Ge süreçlerinde karşılaşabilecek riskler ve zorluklar için profesyonellerden destek almak şart. Biz de franchise ekosisteminde iki hedef gruba hizmet veriyoruz. 26 yıldır perakende sektörünün büyümesine tanık oluyoruz. Franchise sistemini, hem markalar hem de girişimciler için konforlu ve verimli iş sahalarına dönüştürüyoruz. Markaların ve girişimcilerin büyümesini desteklemek için doğru stratejiler geliştirmek amacıyla çalışıyoruz. Birinci hizmet grubumuz franchise verenler, diğeri ise marka sahibi olmak isteyenler. Danışanlarımızın talep ve hedeflerini göz önünde bulundurup iş modellerini optimize ederek başarılı olmalarını sağlıyoruz. Pazarda çalışmayacak bir iş modeli varsa, bunu tespit edip çalışabilir hale getiriyoruz.”
İçerik, B2Press tarafından hazırlanmıştır.