“Gençlere marinacılığı öğretmeye hazırız”

Türkiye’nin önde gelen marinalarından Ataköy Marina, yeni yatırımlarla büyümeye devam ederken, sektördeki kalifiye eleman sorununun çözümüne katkı sunmak için de önemli bir misyon üstleniyor.

Ataköy Marina Genel Müdürü Artun Ertem, “Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörde de kalifiye personel sıkıntısı yaşanıyor. Ataköy Marina olarak bu alanda hiç tecrübesi olmayan gençleri yetiştirerek, onları sektöre kazandırmaya hazırız.” dedi.

Sektörde uzun yıllara dayanan tecrübesi bulunan Artun Ertem, Türkiye’de denizcilik ve marinacılık sektörünün gelişimine katkı sunmaya gönül vermiş bir isim. Aynı zamanda Deniz Turizm Birliği Derneği (DTB) Başkan Yardımcısı olan Ertem, Türkiye’nin bu alanda küresel rekabet gücünü artırmak için önemli çalışmalar yürütüyor.

Artun Ertem, marinaların birer okul gibi olduğunu ifade ederek, “Bizler yani yetişmiş profesyoneller olarak bu konuda hiç tecrübesi olmayan gençleri yetiştirmek üzere burada hazırız. Gelsinler onları yetiştirelim, sektöre birer profesyonel olarak kazandıralım. Bugün Ataköy Marina İşletme Müdürü olarak görev yapan yöneticimiz burada alt kademede işe başlamıştı. Yıllar içerisinde çeşitli kademelerde çalışıp işletme müdürlüğüne kadar yükseldi. Üniversite eğitimini de burada çalıştığı süreçte tamamladı.” diye konuştu.

232 mega yata aynı anda hizmet verebiliyor

İstanbul’un Avrupa kıyısında, Marmara Denizi’ne açıldığı noktada yer alan Ataköy Marina, 25 metreden 100 metreye kadar uzunluktaki 232 mega yata aynı anda ev sahipliği yapabiliyor.

Gerçek anlamda ilk mega yat limanı olduklarını ifade eden Artun Ertem, tesise yönelik şu bilgileri verdi: “Turizmin kalbinin attığı İstanbul’daki marinaların ilk 5 çıpalısı olan Ataköy Marina olarak pek çok özel yapım ve seçkin tekneyi rahatlıkla İstanbul’da ağırlayabiliyoruz. Liman sayesinde bu özel tekneler kış aylarını da İstanbul’da geçirme imkânına kavuşurken, her türlü bakım ve onarım işlerini de burada yaptırabiliyor. 63 ton kapasiteli travel lifti ve 20 yılı aşkın tecrübeli teknik ekibi ile hizmet veren marina, denizde emniyetli bağlama imkânı sağlıyor.”

Bir yat sahibi helikopterle yatına gelmek istediğinde gerekli çalışmalar yürütülerek buna imkân tanınabildiğine dikkat çeken Ertem, şöyle devam etti: “Mega yatların lojistik ihtiyaçlarını sağlayan acentelerle tam koordinasyon içinde hareket ediliyor. Kısıtlı zaman dilimlerinde talep edilen yüksek standartlı hizmetler, eksiksiz olarak sağlanabiliyor. Mega yatların personellerine yönelik olarak özel paketler sunuluyor. Örneğin; Ataköy Marina ile kışlama sözleşmesi yapan mega yatların tüm personeline Sheraton İstanbul Ataköy Otel’in sağlık ve spor kulübünden faydalanma imkanı tanınıyor, özellikle yabancı ekiplere şehir turu hediye ediliyor."

“Karadeniz’de kesinlikle bir marina olmalı”

Artun Ertem, kruvaziyer ve marinacılık sektörünü kapsayan deniz turizminin toplam turizmden yaklaşık yüzde 25 pay alan önemli bir sektör olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de bu alanın geliştirilmesi için kültürel varlıkların tanıtımının da büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. 

Türkiye’de toplamda kayıtlı 34 marina olduğu ve bu marinaların toplamta 21 bin tekne bağlama kapasitesine sahip olduğu bilgisini veren Ertem, bu alandaki önemli bir eksikliğe de dikkat çekti: “Marmara, Güney ve Ege’de marinalarımız var. Ancak maalesef Karadeniz’de bir marinamız yok. Oysaki Karadeniz’e yapılacak bir marina ile tam bir bağlantı ağı kurulabilir. Karadeniz’de denizcilik kültürü yüksek. Bu kadar güzel bir bölge olmasına rağmen bir marinaya sahip olmaması çok üzücü.”

Avrupa’da marinacılık sektöründe Fransa, İtalya ve İspanya’nın ilk üçte yer aldığını Türkiye’nin ise 10 ila 11. Sıra arasında gidip geldiği bilgisini veren Ertem, “İspanya’da 160 tesis ile en fazla marinaya sahip olan ülke konumunda. Yat bağlama kapasitesi en yüksek ülke Fransa. Biz de üç tarafı denizlerle kaplı bir ülke olarak mevcut potansiyelimizi iyi değerlendirebilirsek, çok daha üst sıralara çıkabiliriz.” dedi.