“E-ihracatçıya rekabet için lojistik desteği verilmeli”

ALİ ŞAHİN/BURSA
Çin'den tedarik edilen ürünlerin Amerika’da satışı ile başlayan operasyonel sürecin devamında 200’den fazla şirketin Türkiye’de ürettiği veya depoladığı onlarca farklı kategorideki ürünleri farklı ülkelerdeki pazar yerlerinde mevzuata uygun şekilde satışa hazır hale getirerek faaliyetlerine başladıklarını ve bu kapsamdaki çalışmalarını da Apmade çatısı altında topladıklarını belirten Apmade Kurucusu Emirhan Keleşoğlu, “Avrupa’da depo kurulumu ve yönetimi, uluslararası kargo şirketleri ile entegrasyon, gümrük mevzuatları, ülkelerin vergi sistemleri ve muhasebesel süreçlerde elde edilen birikim ve tecrübelerimiz ile firmalara danışmalık hizmeti veriyoruz” dedi.
Günümüzde Türkiye’nin çeşitli lokasyonlarında hizmet veren 50’den fazla firmanın toplam 1 milyon dolarlık e-ihracat sürecini yönettiklerini belirten Keleşoğlu, “Bursa otomotivde çok güçlü. Ama mücevherde, tekstilde ve birçok başka sektörde de ülke olarak güçlüyüz. Avrupa, İngiltere, Dubai ve Amerika pazarlarına yönelik e-ihracat konusunda önemli teşvikler var. Biz firmalarımızın bu teşvikleri kullanmasından tutun da o bölgelerdeki yasal süreçlere kadar anahtar teslim diyebileceğimiz bir danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Bir sektöre bağlı kalamamak adına sektörel çeşitliliğe önem veriyoruz” diye konuştu.
Keleşoğlu 2025 yılından itibaren ise danışmanlık faaliyetlerin yanı sıra belirledikleri birkaç ürün grubunda satış ve pazarlama faaliyetlerine başlayarak üretilen birçok değeri yurtdışındaki son kullanıcıyla buluşturmak istediklerini söyledi.

“Taşımada devlet desteği olmalı”

İç piyasada yaşanan daralma nedeniyle e-ihracat konusunda talebin arttığını söyleyen Keleşoğlu, bu konuda yapılan yatırımların meyvesini toplamak için bir süreç gerektiğini vurguladı.
Son dönemde e-ticaret tarafında da trendlerin değiştiğini ve özellikle teslimat süresinin büyük önem kazandığını belirten Keleşoğlu, “Ürünlerin topluca stoklanarak stoktan son kullanıcıya ulaşması durumu artan maliyetler ile kısmen ortadan kalkmaya başladı. Bununla birlikte teslimat süresi ve ücreti de oldukça önemli bir hal aldı. Rekabette çokça konuşulan Çin, ABD’ye sevkiyatlarda navlun ücretlerinde önemli bir süvansiyon uyguluyor ve bu sayede dampinge rağmen fiyatları halen rekabetçi. Bizim de ülkemizde hem uluslararası taşımacılık operasyonunu bireysel son kullanıcıya kadar yürütebilecek hem de bu sürecin maliyetini minimize edecek girişimlere ihtiyacımız var. Bunun devlet desteği olmadan da yapılması mümkün görünmüyor. Uçak kargo ve deniz taşımacılığı gibi süreçlerde sübvansiyonlar ile fiyat konusunda da önemli avantajlar yakalayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Artan maliyetlere rağmen fiyatta rekabetçi olabileceğimiz ürün gruplarının halen bulunduğunu söyleyen Emirhan Keleşoğlu, “Katma değerli birçok alan var ama bu kısımlara yatırım yapacak kişiler nakit değerli olduğu için temkinli davranıyor” dedi.