Destek mekanizması belirlensin” çağrısı: RES’te yerli şartı olmazsa Türkiye “açık pazar” olur
Geçmiş yıllarda yapılan YEKA ve YEKDEM modelli projeler sonrası lisansları tahsis edilen 'depolamalı lisanslı RES Projeleri'nde yerlilik desteğinin azaltılması ve uygulamadaki belirsizlikler sektörün Çin ya da diğer ülkelerden gelecek ithal türbinlerin açık pazarı olmasına yol açabilir.
BARIŞ SEDEF
Nordex Enerji AŞ Türkiye, Orta Doğu Bölge Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ender Özatay rüzgar sanayisinde kullanılan birçok ürünün rekabetçi biçimde yurt dışından temin edilebileceğini ancak bunun ülkemizde gelişen rüzgar sanayisinin ilerlemesine engel olabileceğini savundu. Özatay, 10 yılı aşkın süredir başarıyla uygulanmış olan YEKDEM ve YEKA modellerinin sektörün büyümesinde ve sanayinin gelişmesinde büyük etkisi olduğunu vurguladı. Dengeli ve rekabetçi yerli aksam tedarik mekanizmasının kurgulanmamasının önemine işaret eden Özatay, “Önceki YEKDEM ve YEKA uygulamalarında güçlü yerlilik teşviki ya da yerlilik şartı vardı. Ancak proje portföyü inşası tamamlanırken yeni projelerin yapımı gecikiyor ve bu nedenle yerli sanayimiz tedarik sürecinde yer alamıyor. Üretim kapasitesi kullanılmayan fabrikalar maalesef kapanma riski taşıyor” dedi.
“RES'lerde yerlilik şartı bulunmalı”
Özellikle Çin'den ithal edilen ürünlerin yerli ürünlere nazaran maliyet avantajı sağladığını kaydeden Özatay sözlerine şöyle devam etti: "Yerli ürün desteğinin üretici ve yatırımcı açısından rekabetçi ve dengeli şekilde kurgulanmasının gecikmesi sektörümüz için risk oluşturuyor. Türkiye'de üç önemli kanat fabrikasından biri maalesef geçtiğimiz haftalarda kapandı. Bunun tekil bir karar olarak kalması için depolamalı RES'ler için yerli aksam desteğinin netleştirilmesi, kapasite artışlarında mevcut yerlilik oranlarının korunması durumunda yatırımcıya ek avantajlar sağlanması ve yeni dönem YEKA projelerinin hızla ihale edilmesi, uluslararası anlaşmalar kapsamında tahsis edilecek RES'lerde yerlilik şartı bulunması gibi makul uygulamalar bekliyoruz."
2023 yılında gerçekleştirdikleri ihracatın 600 milyon Euro dolayında olduğunun altını çizen Özatay, “Sektördeki ihracatın üçte birini gerçekleştirdik. Bu yıl ise 700 milyon Euro’nun üzerine çıkacağını öngörüyoruz” açıklamalarında bulundu.
Kısa vadede 10 bin megavatlık bir hacme ulaşmayı öngörüyor
Türkiye’de halihazırda 3 bin 676 kurulu rüzgar türbinin bulunduğunu ve bunlardan bin 119’unda Nordex imzasının bulunduğunun altını çizen Özatay, “Elimizde kurulum aşamasında olan projelerin toplam hacmi 1569 megavat. Kısa vadede 10 bin megavatlık bir hacme ulaşmayı öngörüyoruz” dedi. Nordex olarak yaptıkları üretimlerde yerlilik oranının yüzde 55 olduğunun altını çizen Özatay, “Bu oran bizim için değerli ve sektörde öncü bir rol oynamamızda etkili” açıklamalarında bulundu. Yan sanayide yerli üreticilerden yaklaşık 1 milyar Euro’luk alım yaptıklarını kaydeden Özatay, “Sadece ekipman olarak bu alımı gerçekleştirdik. Boyadan bağlantı elemanlarına kadar geniş kapsamda alımlar yaptık” diye konuştu.