“Çağdışı iş akışları ve güncel teknolojilerin çarpışması”
Datassist Müşteri Başarı Yöneticisi İlknur Çelik, “Şirketler yüksek maliyetler gerektiren teknolojik entegrasyonları sağlamış da olsa, iş akışlarındaki işlevsizlik ya dijitalleşme sürecini uzatıyor ya da başarısızlıkla sonuçlandırabiliyor.” dedi.
İş dünyasında yapay zekanı yanında iş süreçlerinin henüz daha dijital dönüşüme hazır olup olmadığı tartışılmaya devam ediyor. Son yıllarda iş dünyasında sıkça duyulan tabirlerden olan dijitalleşme konusunda açıklamalarda bulunan Datassist Müşteri Başarı Yöneticisi İlknur Çelik, dijitalleşmenin önündeki engellere dikkat çekti.
Kimi firmaların belli süreçlerini, kimilerinin de tüm süreçlerini dijitalleştirdiklerinden bahsettiklerini anlatan Çelik, “Büyük çabalar gerektiren dijitalleşme yolculuklarının başarıya ulaşmaları da tabi çeşitli faktörlere bağlı. Dijitalleşmenin önündeki en büyük engellerden başlıca faktörler:
- Yazılımların kullanıcı deneyiminin kötü olması,
- Tasarlanmış süreç ve akışların işlevsel olmaması,
- Çalışan alışkanlıklarını değiştirmenin zor olması,
- Şirketin karar mekanizmasının doğru kurgulanmamış olması.” şeklinde konuştu.
“Doğru kurgu ve optimizasyon gerekli”
Söz konusu etkenlerin dijitalleşme çabalarına rağmen süreci finalize etmeyi zorlaştırdığın anlatan Çelik, devamında şunları kaydetti: “Örneğin Şirket yüksek maliyetler gerektiren teknolojik entegrasyonları sağlamış da olsa, iş akışlarındaki işlevsizlik ya dijitalleşme sürecini uzatıyor ya da başarısızlıkla sonuçlandırabiliyor. Daha pratik bir örnek vermem gerekirse; yalnızca 2023’ün son çeyreğinde gerçekleştirdiğim iki büyük projede 10 binin üzerinde çalışanı olan iki şirketin bordro süreçlerini dijitale taşıdık. Ortak sorun, iş akışlarının doğru kurgulanamaması ve optimize edilememesi nedeniyle güncel teknolojilerin etkili bir şekilde kullanılamamasıydı. Şirketler, kendilerine güvendikleri ve kullandıklarını varsaydıkları süreçlerin detaylarına girerek gerçekten kullanışlı, işlevsel olacak yapılar kurgulamakta zorlanıyorlar. Üst yönetimin varsayımları ile uygulamacı kadroların gerçekleri birbirinden çok farklıydı!”