Bir yılda 30 milyon pantolon üretti, dört ülkede 14 bin kişi çalıştırıyor
Türkiye, Mısır, Cezayir ve Sırbistan’daki fabrikalarında geçen yıl yaklaşık 30 milyon adet denim pantolon üreten Taypa Tekstil, Türkiye’deki 11 milyon adetlik üretiminin yüzde 70’ini ihraç etti. 15 küresel marka için üretim yapan firmanın küresel üretim organizasyonunda yaklaşık 14 bin kişi çalışıyor.
Taypa Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Taypa Tekstil) geçen yıl, Türkiye, Mısır, Cezayir ve Sırbistan’daki fabrikalarında yaklaşık 30 milyon adet denim pantolon üretti. Türkiye’deki 11 milyon adetlik üretiminin yüzde 70’ini ihraç etti. 15 küresel marka için üretim yapan firmanın küresel üretim organizasyonunda yaklaşık 14 bin kişi çalışıyor.
Taypa Tekstil Genel Müdürü Burak Karaarslan, “2023 yılında Türkiye’deki üretimimiz, yüzde 70’i ihracat, yüzde 30’u iç piyasa olmak üzere toplamda 11 milyon adet oldu. Türkiye dışındaki konfeksiyon üretimlerimiz ise Sırbistan’da 2 milyon, Mısır’da 14 milyon ve hem konfeksiyon hem kumaş üretimi olmak üzere Cezayir’de 5 milyon adetlik üretim gerçekleştirdik. 2023 yıl sonu itibariyle Türkiye’de 2.817, Mısır’da 6.409, Sırbistan’da 1.019 ve Cezayir 3.715 kişi olmak üzere toplam 13.960 kişilik küresel istihdam sağladık” dedi.
Karaarslan 2024 için “Mevcut ekonomik koşullar çerçevesinde zorlandığımız bir sene yaşıyoruz. Bu nedenle öncelikli hedefimiz geçen yılki rakamlarımızı koruyabilmek” diye konuştu.
Taypa Terkstil’in gündeminde teknoloji, yapay zekâ ve otomasyon başlıklarının bulunduğunu ve bu konuda yeni yatırımlar yaptıklarını anlatan Kararaslan şöyle konuştu: “Özellikle tasarımda müşterilerimize yapay zekâ ile senkronize daha hızlı ve kaliteli hizmet vermeyi hedefliyoruz. Konfeksiyon ve yıkama tarafında ise otomasyon yatırımlarına ağırlık verdik. 50 ülkeye ihracat yapıyoruz ve tüm dünyanı yakından tanıdığı modaya ve sektöre yön veren 15 büyük markaya servis sağlıyoruz.”
Fiyat rekabetinin artmasıyla ve sektörde yeni oyuncuların yer almasıyla Türkiye’nin konfeksiyonda fiyat vermekte zorlandığını söyleyen Burak Karaarslan, bununla mücadele için daha inovatif, sürdürülebilir ve katma değerli ürünlere yönelmek gerektiğini vurguladı. Karaarslan, Türkiye’deki üreticilerin otomasyon ve teknoloji yatırımlarını arttırıp maliyetlerini düşürerek rakip ülkelere göre avantaj sağlaması gerektiğini anlattı.