"Benim için yap" üretim modeli, ivme kazanmaya başladı

OMRON olarak üreticilerin yüksek ölçekli değişkenlikten vazgeçmek yerine, operasyonel mükemmellik temelinde yeni bir üretim modeli benimseyebilecekleri inancında olduklarını dile getiren OMRON Türkiye Ülke Genel Müdürü Bengi Pekmezoğlu, geleceğin fabrikalarına doğru olan yolculuğun hep birlikte bugün yeniden düşünülebileceğini vurguladı.

Buradan hareketle üretimi yeniden düşünmeye davet ettiklerini belirten Pekmezoğlu, bunu "üretimde çevikliği yeniden düşün (benim için yap)", "fabrika intralojistiğinin geleceğini yeniden düşün", "tekrar yapılandırılabilirliği tam olarak sağlamak için gereken entegrasyonu yeniden düşün" ve "emniyeti her seviyede yeniden düşün" olmak üzere 4 konu başlığı altında ele aldıklarını aktardı. Bunlardan biri olan ve kısa bir süre önce uygulamaya başlanan "benim için yap" üretim modelinin ivme kazanmaya başladığını söyleyen Pekmezoğlu, "Çünkü bugünün tüketicileri, her konuda bilgi sahibi ve çevresine duyarlı birer 'seçici' olarak satın almalarını anında yapılandırıp gerçekleştirebilecekleri, cep boyutunda dijital cihazlara sahip. Bununla birlikte, günümüzün geleneksel seri üretim modeli, artan 'yüksek çeşitlilik ve düşük hacim' talebini karşılayamadığından bazı üreticilerin yüksek değişkenlik gerektiren üretim ihtiyaçlarını dışarıdan temin etmesine sebep oluyor. Sınırların dışına çıksa ve uzun çalışmalar gerektirse de, dikkatlice seçilmiş iş ortaklarıyla yüksek değişkenliğe sahip bu yeni üretim modeline erişmek tamamen mümkün. Şimdi üreticiler bu yolculuğunu planlamaya bugün başlayabilir ve bunu gerçekten başarabilir." şeklinde konuştu.

"Emniyetli üretim süreçleri yeniden düşünülmeye başlanmalı"

"Üretimde çevikliği yeniden düşün (benim için yap)" ile öncelikle, yüksek değişkenliğe sahip üretim taleplerini karşılama sürecindeki zorlukların tanımlanması, bu artan tüketici talebini karşılamak için hangi üretim modelinin en uygun olduğunun incelenmesi gerektiğini söyleyen Pekmezoğlu, şöyle konuştu: "Üreticiler, tamamen otonom, tekrar yapılandırılabilir ve en önemlisi kolaboratif bir yaklaşımla yüksek değişkenliğe sahip emniyetli üretim süreçlerini yeniden düşünmeye başlamalı. 'Fabrika intralojistiğinin geleceğini yeniden düşün' ile üreticiler, mobil robotların arabalar, forkliftler ve konveyörlerin yerini nasıl alabileceğini, bu araçları çalıştırmak için gereken insan gücünü nasıl karşılayabileceğini, hammaddelerin otomatik olarak nasıl teslim alınıp taşınabileceğini, nihai ürünlerin kalite denetimine ve depolara nasıl götürüleceğini ve tüm bunların maliyetleri azaltırken aynı zamanda kalite ve hızı nasıl artıracağını öğrenebilir."

Otonom mobil robotlar, bin 500 kg'ye kadar yük taşıyabiliyor

Pekmezoğlu, "tekrar yapılandırılabilirliği tam olarak sağlamak için gereken entegrasyonu yeniden düşün" ile de üreticilerin robot teknolojisi, lojik, hareket, HMI, görsel denetim, enformasyon ve emniyet uygulamaları da dahil olmak üzere tek bir entegre otomasyon platformunun tüm üretim modelini kolayca nasıl kontrol edilebileceğini ve bu entegre kontrolün tekrar yapılandırılabilirliğini keşfedebileceğini aktardı.

Bugün itibarıyla otonom mobil robotların kendi rotalarını belirlediğini ve bin 500 kilograma kadar yük taşıyabildiğini söyleyen Pekmezoğlu, "Günümüzün kolaboratif robotları da kafese gerek olmadan, insanlarla birlikte yüksek hızda çalışabiliyor. Ancak bu robotlar, yeni emniyet zorluklarını da beraberinde getiriyor. Şimdi üretticiler, ilgili yasal düzenlemelere nasıl uyabileceğini ve çalışanlarını, ürünlerini ve verimliliğini en iyi şekilde nasıl koruyabileceğini öğrenebilir." diye konuştu.