Beberotti, hem ürün gamını hem de ihracatını artırıyor
Müslin kumaş ve ürünleri ile bebe giyim sektöründe birçok ilke imza atan Beberotti Tekstil, Ar-Ge ve tasarım çalışmalarıyla ürün gamını geliştirirken ihracatını da 4 kıtada 47 ülkeye çıkardı.
ALİ ŞAHİN/BURSA
Bebe giyim sektöründe müslin kumaş ve müslin kumaştan üretilen bebek ihtiyaç ürünleri üreterek ilklere imza atan Beberotti, üretimdeki 10. yılında hem desen çeşitliliğini hem de ürün gamını genişleterek yoluna devam ediyor. Müslin kumaşı Türkiye’ye ilk tanıtan firma olduklarını belirten Beberotti Tekstil Kurucusu Yasin Yaran, “2014’ten bu yana nitelikli ve katma değerli ürün imalatı, yüksek ürün kalitesi ve zengin ürün yelpazesi ile sektörde öne çıkıyoruz. Kumaş üretimi ve üç çeşit ürünle başladığımız imalat serüvenimizde bugün elbiseden tuluma, badi çeşitlerinden örtü ve battaniyeye kadar 50’den fazla ürün çeşidini müşterilerimize sunuyoruz. Ayrıca 2500’ü aşan desen koleksiyonumuzla müslin kumaş ve bebek ürünleri ihracatında yeni pazarlarla büyüyoruz. Ürün gamımızı zenginleştirirken ihtisas alanımız olan müslin kumaştan vazgeçmiyoruz. Nihai tüketiciye yönelik ürün imal ediyoruz. Üretimimizin yüzde 80’i direkt ya da dolaylı olarak ihracat pazarlarında alıcı buluyor. İngiltere, Avusturya, Almanya, Kazakistan, Yunanistan, Umman, Uruguay, Amerika, İsviçre, Rusya, Avustralya ve Balkan ülkeleri başta olmak üzere direk ve dolaylı olarak ürün gönderdiğimiz ülke sayısını 47’ye çıkardık” dedi.
Yaran ayrıca Bizi işimizin en mutlu eden yanı Türkiye üretimi olan ve Türk markası olan Beberotti’yi dünyanın birçok ülkesine ihraç ederken ülkemizi tanıtmak” diyerek milli üretim vurgusu da yaptı. Tekstil sektöründe Beberotti ile birlikte 50 yıla dayanan aile geçmişleri olduğunu söyleyen Yaran, 2014 yılında Beberotti markasının tescil edilmesinin ardından müslin kumaşı Türkiye’ye tanıtan ilk firma olduklarını da kaydetti.
“Sürekli kendimizi geliştiriyoruz”
Ar-Ge ve tasarım faaliyetleri konusunda sürekli olarak çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Yaran, “Müslin örtü, bez ve önlük ile başladığımız üretimlerimizi önce yorgan ve battaniye ardından da tulum, elbise gibi giyim grubu ile çeşitlendirdik. Tam manasıyla butik bir koleksiyon firması olduk. Kuruluşumuzdan bugüne büyümemizi sürdürürken halihazırda fason tedarikçilerimizle birlikte ülke istihdamına katkı sunan ve sürekli kendisini geliştiren bir marka haline geldik” diye konuştu.
Ülkedeki ve dünyadaki ekonomik sorunların sektördeki yatırım ve gelişimi de olumsuz etkilediğinin altını çizen Yasin Yaran, “Mevcut faizler nedeniyle yatırıma girecek önemli miktarlar ne yazık ki mevduatlara yöneldi. Bununla birlikte dünyadaki ekonomik iklim sebebiyle ihracat müşterilerindeki devamlılık olgusu da kayboldu. Müşterilerden sürekli bir sipariş akışının olmadığı bir dönemden geçerken ürünlerimizin ihracattaki satış fiyatlarına zam yapamadık. Buna karşın üretimdeki TL bazlı maliyetlerimizde ciddi artışlar oldu. Sektörel olarak özellikle Avrupa müşterisini kaybetmeye başladığımızı söyleyebilirim” ifadelerini kullandı. Yaran, kalifiye eleman bulmakta da çok zorlandıklarını ve istihdam edilecek nitelikli personel bulamamaktan sektörün olumsuz etkilendiğini de sözlerine eklerken, “Son olarak ülke olarak çalışmaktan ve üretmekten başka çıkış yolumuzun bulunmuyor. Üreterek ve çok çalışarak bu günleri atlatabiliriz” dedi.