Atakaş'ın dev yatırımını 2. nesil devreye alacak
Demir çelik sektörünün önemli oyuncularından Atakaş Şirketler Grubu’nda üretim, ailenin ikinci kuşak temsilcisi Mustafa Atakaş’a emanet edildi. Vizyoner bir bakış açısıyla işin başında olan Atakaş, 3 vardiya tam kapasite çalışan Atakaş Çelik’e, 100 milyon dolarlık yatırımla ilave 400 bin ton kapasite daha kazandıracak.
Selçuk ALTUN
Demir çelik sektörünün duayen isimlerinden Recep Atakaş'ın sıfırdan yarattığı Atakaş Şirketler Grubu, bugün itibariyle çelik üretimi, kömür ticareti ve liman hizmetleri alanında faaliyetlerini sürdürüyor. Grup şirketlerinden Atakaş Çelik, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) açıklamış olduğu "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020" listesinde 77'nci sırada yer aldı. Kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin en büyük 100 şirketi içinde bulunan grubun üretim ayağı, ailenin ikinci nesil üyesi Mustafa Atakaş tarafından yönetiliyor. Atakaş, çelik sektörüne yaklaşık yarım asır hizmet veren, ‘İki hayalim vardı, bunlardan biri üniversite bitirmek, diğeri de sanayici olmaktı’ diyen baba Recep Atakaş'ın tam da ikinci hayalini gerçekleştirdiği 1990 yılında dünyaya geldi. ‘Çocukluğum, babamı daha çok görmek, onunla daha fazla vakit geçirebilmek için fabrikada geçti’ diyen Mustafa Atakaş, bu sözlerle bir yandan işin içinde büyüdüğünü anlatırken, diğer taraftan da babası Recep Atakaş'ın nasıl bir hayat geçirdiğine dair bir anekdot paylaşıyordu.
Pandemi, yatırımı sekteye uğrattı
Payas'ta bulunan fabrikada ziyaret ettiğimiz Mustafa Atakaş ile Atakaş Çelik'i, yurt içi ve global çelik sektörünü konuştuk. Yıllık üretimi 700 bin ton olan ve soğuk sac, galvanizli sac ve boyalı sac üreten Atakaş Çelik'in 400 bin tonluk kapasite artışı yatırımını sorduğumuz Mustafa Atakaş, 100 milyon dolara mal olacak yatırımın 2023'ün ilk çeyreğinde devreye gireceğini söyledi. Yatırım sonrasında kapasitenin 1.1 milyon tona çıkaracağını kaydeden Atakaş, "Aslında bu yatırımı daha erken devreye almak istiyorduk. Fakat pandemi pek çok şeyde olduğu gibi bizim yatırımımızı da sekteye uğrattı. Ülkemizde imalatı yapılamayan bütün makineleri Avrupa’dan alıyoruz. Bu süreçte gidiş gelişler olamadı ve yatırımın devreye alınma süresi uzadı” dedi. Şu anda 3 vardiya, tam kapasite çalıştıklarının altını çizerek bu yatırıma odaklandığını kaydeden Atakaş, yatırım sonrasında fabrikadaki 550 olan istihdam sayısını yaklaşık iki katına çıkaracaklarını aktardı.
‘Sektör iyi bir dönem geçiriyor’
Çelik sektörünün pandemi döneminde hem yurt içinde hem de yurt dışında önemli bir gelişim gösterdiğine işaret eden Atakaş, şöyle devam etti: “Sektör iyi bir dönem geçiriyor. Uzakdoğu tarafında tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar ve Avrupa'da COVID-19 nedeniyle kapanan üreticiler sayesinde ihracat pazarlarına satışlar çok güçlü oldu. Bu dönemde AB’den ciddi talep geldi ve Türkiye önemli miktarda ihracat yaparak AB'nin açığını kapattı.” Yurt içinde ise beyaz eşya ve otomotiv sektörlerinin sürükleyici olduğunu aktaran Atakaş, “Bu sektörler çeyreksel bazda alım yaparlar. Beyaz eşya ve otomotiv tarafından gelen güçlü talep ile yassı sac sektörü tam kapasite üretime devam etti. Bu iki sektör, 2021’in ilk çeyreğinde normal alımlarının iki katını yaptılar. İkinci çeyrekte ilk çeyrekte yaşandığı kadar olmasa da yine yüksek seyretti. Şu anda hafif düşüşler olsa da yüksek talep devam ediyor" bilgisini verdi.
‘Eski fiyatları beklememek lazım’
Çelik sektöründe yaşanan fiyat artışlarına da değinen Mustafa Atakaş, 2020 Nisan ayında 400 dolar olan sıcak sac ton fiyatının bir sene sonra mayıs ayında bin 200 dolara çıktığını hatırlattı. Şu anda fiyatların bin dolar civarında seyrettiğini belirten Atakaş, fiyat artışlarının arkasındaki sebepleri şu şekilde anlattı: "Dünya pandemiye hazırlıksız yakalandı, pandemide çok ciddi durmalar oldu. Bir anda piyasa çok hızlı toparlayınca arz, talebe yetişemedi. Kısacası, fiyat artışlarının en önemli sebebi COVID-19 sonrası üretimlerin hızlı bir şekilde toparlanması ve toparlanma başlangıcında stokların yetersiz olması diyebilirim. Stokların az olması çok kuvvetli bir talep yarattı ve arz bu talebe karşılık veremedi. Bu yüzden karşılanamayan talep, fiyatları hızlı bir şekilde yukarı doğru ivmelendirdi.” Çelik fiyatlarının artışında hammadde fiyat artışları ve tedarik zincirindeki sıkıntıların da etkili olduğunu belirten Atakaş, "Konteyner bazında fiyatlar Uzakdoğu’da iki katına yükseldi. Bu parayı verseniz de çoğu zaman konteyner bulamıyorsunuz. Tedarik zincirlerindeki sıkıntılar devam ettiği sürece fiyatlar yüksek kalmaya devam edecek. Ancak, arz – talep dengelenmeye başlayınca fiyatlar bir miktar geriye gelebilir. Ama eski fiyatları beklememek lazım" dedi.
‘Yeşil Mutabakat kısıtlamalarına maruz kalabiliriz’
AB'nin Yeşil Mutabakat (Green Deal) eylem planı çerçevesinde çelik sektöründe yaşanabilecek olası gelişmelerle ilgili de değerlendirmede bulunan Mustafa Atakaş, şunları söyledi: "Karbon vergisi daha netleşmemekle birlikte yakın gelecekte sektörümüzü büyük ölçüde etkileyeceği aşikar. Asıl etkiyi yüksek fırın ve ark ocağı teknolojileri ile üretim yapan sıcak sac üreticileri tarafında göreceğiz. Biz de bu ürünlerin en büyük kullanıcısı olarak AB’ye ihracat yaparken kullanacağımız hammadde konusunda bazı kısıtlama ya da vergilere maruz kalabiliriz. Konu üzerinde halen tartışmalar devam ediyor."