Özak, turizme 600 milyon dolar yatırım yapacak

İMAM GÜNEŞ

Temelleri, Akbalık Ailesi’nin 1985 yılında Özak Tekstil’i kurmasıyla birlikte atılan Özak Global Holding, bugün tekstil, inşaat, gayrimenkul yatırım ortaklığı, turizm ve tesis yönetimi gibi farklı sektörlerdeki yatırımlarıyla faaliyetlerini sürdürürken yeni yatırımlara da devam ediyor. Şirketler bünyesinde kurumsallaşma, dijitalleşme, insan kaynağını geliştirme, verimliliği artırma gibi çalışmalara 15 milyon dolar civarında yatırım yapan Özak Global Holding, aynı zamanda turizm ve gayrimenkul alanlarında da yatırımlarını hızlandırdı. Holding, turizmde Bodrum, Kemer ve Didim’de yapacağı projeler için arazi ve inşaata 600 milyon dolar ayırırken, gayrimenkulde de Halkalı, Beşiktaş, Maltepe, Mahmutbey, Göktürk’te yeni konut yapımına başladı.

Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, holdingin faaliyetleri ve bulunduğu sektörlerin son durumu hakkında önemli açıklamalar yaptı. Holding olarak son iki yılda dijitalleşme ve verimlilik çalışmaları yaptıklarını, risk modelini güncellediklerini söyleyen Akbalık, “Eğitim odaklı, kariyer planlaması üzerine çalışmalar yapıyoruz. Yatırımlarımız bu noktada oldu. Süreç, verimlilik, insan kaynağı olmak üzere üç adımlı kurumsal yatırım yapıyoruz. Sadece sistem 5-6 milyon dolarlık yatırımı oluştururken, toplamda 15 milyon dolara yakın yatırım yaptık” dedi.

Mevcut koşullar, ev alma oranını düşürecek

“Faizin yükseldiği bir ortamda konutların satılması mümkün değil” diyen Akbalık, şirket olarak bu ortamda geleceğe dönük hazırlık yaptıklarını söyledi. Gelecek döneme konutun talebi ve arzını hesaplayarak hazırlandıklarını kaydeden Akbalık, şöyle devam etti: “Talep ve arz meselesi enflasyon ve faizle ilintili. Bu koşullarla 2 yıl içinde insanların ev alma oranı düşecek. 2 yıl sonrasında ise sıkışmış talep, enflasyonist ortamın azalması ile ciddi bir talebe dönüşecek. Arz talep dengesi düştüğünde emtialar da dengeye oturacak. Bizim devam eden projelerimiz var. Halkalı’da 1200 konutun üzerinde yatırımımız olacak. Bu projenin yanı sıra, Beşiktaş, Maltepe, Topkapı, Mahmutbey, Göktürk’teki projelerimiz devam ediyor. 4 yıllık projeksiyonda tüm bu projeleri tamamlamayı planlıyoruz. Toplamda 3 bin konut yapacağız. Devletin yeni yatırımlar için konutun nerede yapılacağının adresini vermesi lazım. Altyapı yatırımlarının yapılması ya da teşvik edilmesi gerekiyor. Devlet yatırımcıları yönlendirirse başarılı projeler yapılır.”

İngiliz turistlerden yoğun ilgi

Turizmde Bodrum, Kemer ve Didim için proje süreçlerine başladıklarına değinen Akbalık, “Didim şu an öncelikli projemiz. 3 tesisin maliyeti yaklaşık 600 milyon dolar tutarında. Bu sadece inşaat yatırımı. Projeler, markamız Ela Excellence olarak devam edecek. Mevcut yatırımlarla toplam yatak kapasitemiz 3 bin olacak. Ela Excellence markamızı, sadece bir otel markası olmanın ötesine taşımayı, ulusal ve uluslararası alanda tanınmış bir zincir otel markası yapmayı hedefliyoruz. Ağustos sonrası kapasite yüzde 70 civarındaydı. Bir aksilik olmazsa 2024 çok daha iyi geçecek. Gelecek yıl için şu anda İngiltere’den çok fazla talep geliyor” ifadelerini kullandı.

Ruslar ev almaya başlayınca yatak kapasitesi düştü

Turizm sektöründe yatak doluluğunun Avrupa ortalaması olan yüzde 55 olması gerekirken, yüzde 38’de kaldığına dikkat çeken Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, “Kapasite ve talep aynı oranda gitmeyince fiyatlar artıyor. Bu yüzden nitelikli turist getiremiyoruz. Rus geliyor evi alıyor, kiraya veriyor. Bu da yatak kapasitesinin dolmasını etkiliyor. Döviz bazında tesisine göre yüzde 20-40 arasında artış var. Rekabette avantaj sağlamamız için kültürel ve tarihi zenginliklerle dolu deneyim turizmin de işin içine dâhil etmemiz lazım.”

“Tekstilciler, kendi ayağına kurşun sıkıyor”

Hem tekstilde hem de hazır giyimde dünyada daralma yaşandığını belirten Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, sektörle ilgili şu açıklamaları yaptı: “O yüzden markalar arayış içinde. Hazır giyim kapasiteleri düştü. Ancak şu an Türkiye’de haksız rekabet koşulları var. Bu ülkede üretilmeyen mallara antidamping uygulanıyor. Tekstilciler kendi ayağına kurşun sıkarak gümrük duvarlarına sığınıyorlar, yükü hazır giyimcilere yüklüyorlar. Tunuslu, İtalyan firmalar bir ürünü 3 dolara alırken, ben 4 dolara alıyorsam bir problem vardır. Çin veya Özbekistan’dan hazır giyim için gelen ürüne antidamping uygulanmasını destekliyorum ama hammaddede bu olmamalı. Hazır giyim kg değerinde 18 dolar iken, değerin yüzde 80’ini yurtta bırakıyor. Tekstil sektörü ile etle tırnak gibiyiz. Onların da desteklenmesi lazım ama desteğin teknik tekstil gibi katma değer yaratan alanlarda olması gerekir .”