İç turizmi hareketlendirecek destekler sağlanmalı”

Salgınla birlikte yaşanan rezervasyon iptalleri nedeniyle zor bir süreçten geçen Mersin'deki konaklama sektörü, salgından sonrası için iç turizmi hareketlendirecek destekler istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İç turizmi hareketlendirecek destekler sağlanmalı”

MERSİN- Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇUKTOB) Mersin Temsilcisi ve Aldo Grup  Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan, Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülkelerin izolasyon politikalarını yıl sonuna kadar uzatmasının, turizmdeki toparlanmayı da yavaşlatacağını ve tam toparlanmanın eylül-ekim aylarını bulabileceğini söyledi. Sektörün salgın sonrası iç turizmi hareketlendirecek uygulamalar geliştirilmesi ile kurtarılabileceğini belirten Ali Doğan, “Türkiye ve Mersin olarak bugüne kadar pandemi sürecinden diğer ülkelere oranla daha az etkilendik. Antalya, Muğla ve Mersin gibi sahil kentlerimizde salgınla ilgili çok az etkileşim söz konusu. Bu durum doğru politikalarla bir avantaja çevrilebilir. Bunu başarılı ve geniş tanıtım çalışmaları ile hem ülke içinde hem de ülke dışında bir avantaja dönüştürebiliriz” dedi.

“İşletmelerin düşük faizli ve uzun vadeli işletme kredilerine ihtiyacı var”

Turizm sektörünün 52 sektörü tetiklediğini ve 2,1 milyon kişiye istihdam sağlayarak toplam istihdama yüzde 10 katkı yaptığına hatırlatan Ali Doğan, Kısa Çalışma Ödeneği’nin işletmelere can suyu olduğunu ancak sektör için yeterli olmadığını ve yeni desteklere ihtiyaç olduğunu kaydetti. Ayakta kalmaya çalışan işletmelerin finans kaynaklarına daha hızlı erişimi için de bankaların daha toleranslı adımlar atması gerektiğini belirten Doğan, şunları söyledi: “Mevcut borçlar firmalarımızın desteklenmesi için yapılacak düzenlemelerle 1-2 yıllığına ötelenebilir. Ancak acil olarak işletmelerimizin finansal açıdan güç kaybetmemesi için düşük faizli ve uzun vadeli işletme kredileri tüm firmalara eşit bir şekilde sağlanmalıdır.”

“2020 yılı hem ülkemizde hem de dünyada ağırlıklı olarak ‘iç turizm’ yılı olacaktır”

Ayrıca pandemi süreci bittikten turizmde gerekli güven ortamının sağlanması için sektör temsilcilerinin, valiliklerin, büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyelerinin ve ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek ortak bir akılda strateji oluşturması gerektiğini belirten Doğan,  “Alınması gereken önlemleri ben yaptım mantığı ile değil ortak akılda buluşarak hayata geçirmeliyiz. Yani yönetim yerine yönetişimde bulunarak strateji geliştirmeliyiz. Pandemi sırasında, çevresel atıkların virüsü bulaştırma olasılığının daha fazla olması, sahil ve plajlardaki atık yönetiminin önemini artırmaktadır. Tesislerdeki ortak kullanım alanlarındaki fiziki mesafenin, sıkı kurallara bağlı olarak uygulanması ve sertifikasyona bağlı tesis izinlerinin verilmesi gibi önlemler ile bu süreci en az riskle atlatacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

Turizm
Bu konularda ilginizi çekebilir