TOBB/ Şeref Fayat: İki yılda 300 bin istihdam kaybı oldu

TOBB Hazır Giyim ve Konfederasyonu Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, son yıllarda faiz ve kur nedeniyle sektörde yaşana zorluklara yönelik değerlendirmelerde bulunurken, son dönemde yaşanan gelişmelerin de etkilerine değindi. Fayat, sektördeki istihdama yönelik bilgiler de verdi.

Katıldığı Bloomberg HT yayınında Şeref Fayat, iş dünyasının yaşanan son gelişmelerden üzgün olduğunu belirtirken, finansman maliyetlerinin düşmesini bekledikleri bir sürece girerken, içine girilen süreçte kredilerin kapandığı, TL ve döviz kredilerinin birçok bankanın açık olmadığını söylediğini ifade etti. Finansman maliyetlerinin mevduat faizlerine yansımasa da kredi faizlerine yansımanın çok hızlı olduğunu söyleyen Fayat, Eximbank kredilerinin ihracatçılar için can suyu olduğu ve kapalı olduğunu, zaten teminatlarla boğuşan sektörün çok daha sıkı bir sürece girdiğini, daha da maliyetlerin artığını gördüklerini belirtti.

İhracat tarafında müşteri talebinin düşük olduğuna dikkat çeken Fayat, iki yılda tekstil ve hazır giyimle birlikte 300 bin istihdam kaybı olduğunu belirtti.

“Türk sanayisi kendi yaratmadığı krizleri çözmeye devam edecek”

Şeref Fayat, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Kredi maliyetleri zaten yatırım yapmaya imkân kılmazken, şu an yılın ikinci yarısında yatırım yapmayı düşünenlerin, herhâlde bu yıl yatırım yapmayız noktasına geldikleri bir süreç yaşıyoruz. Çok keyifli değil. Türk sanayisi, Türk halkı kendisinin yaratmadığı krizleri çözmeye yıllardır uğraştığı gibi tekrar uğraşmaya devam edecek galiba.”

“Toparlanıyoruz derken bunların olması çok keyifli olmadı”

Sektörün temsilcisi Fayat, yaşanan son yıllardaki durumu da şu şekilde özetledi:

“Bizim sektör üzerinde gerçekten çok büyük sıkıntılar yaşadığımız bir iki yıl geçirdik. Hep konuşuyoruz; rekabetçi olmayan döviz, haliyle bizim çok pahalı olduğumuz için enflasyonla devalüasyon korelasyonu bozulup biz çok pahalı olduğumuzda Türkiye’deki çok yerleşik fabrikalar başka ülkelerde yatırım kararı almak zorunda kaldılar. İşlerine devam etmek ve müşteriyi kaçırmamak adına. Avrupa’da PMI verileri, parite normale dönüyor derken, artık toparlanıyoruz derken bunların olması çok keyifli olmadı.”

“Çok fazla rejim yapıp, kaslarımız da kayboldu”

Bizde krizler olduğu zaman, hep olur siyasi krizler ama devalüasyon olur, iç piyasada işler duru, herkes bir fakirleşir ama ihracatla domine olur ve sektör bir şekilde ayakta dururdu. Ama şimdi o kadar pahalı bir hale geldik ki ihracattaki müşterimizin de talebi düşük orda da kapılar kapanınca bunu sürdürmek çok kolay olmadı. Çok fazla rejim yapıp, karbonhidrat almadığımız için kaslarımız da kayboldu. Sanayicinin çok zor bir dönemde olduğunu, Eximbank ve kamu bankalarının kredilerinin, mümkünse teminatları katı olmadan çok hızlı bir şekilde devreye alınması lazım.

“Dövizi tutan modelle biz ihracatçılar fiyat tutturamıyoruz”

TL maliyetler çok yüksek olduğu için uzun zamandır kullandırılmayan yabancı para reeskont kredilerinin açılması lazım. Biz o taahhüdü veriyoruz, o ihracatı getiriyoruz. Zaten bize o krediler kullandırılırken de TL veriliyor. Orda bir döviz riski olmadığı halde neden onlar açılmaz, neden TL faiz maliyetlerine katlanırız? Onu da anlamış değilim. Ekonomi yönetimi işin başında ve gerekli müdahaleyi yapıyor ama olay sadece para piyasaları değil. Türkiye’nin sadece dövizi tutarak geldiği bir modelle biz ihracatçılar fiyat tutturamıyoruz, çok pahalı kalmış, yatırımlarını yurt dışına götürür durumdayız.

“Baştan yanlış yapıldı”

Baştan yanlış yapıldığını düşünüyorum. Düşük faizle enflasyon yarattık. Ekonomist değilim ama anladığı kadarıyla onu düzeltmek için faiz artırım sürecini bence çok zamana yaydık. Orda sert tedbirler alınıp belki bu süreç çok daha kısa sürebilirdi. Sanayici iki yıl boyunca düşük döviz sıkıntısıyla değil yüksek faizle herkes belki silkelenip kendine gelip bu süreci hızlandırabilirdik. Bir de bu kriz eklenince sıkıntı büyüdü. Türkiye artık kendi markalarına da üretim yapmakta çok pahalı olduğu için kendi markalarımız da Mısır’da üretim yapıp Türkiye’ye getiriyor. Mısırla aramızda dış ticaret açığı onların lehine değişti. Kendi markalarımızı bile artık üretemeyen bir duruma düştük. Önemli katma değerin Türkiye’de kaldığı hazır giyim sektörü, tekstille birlikte 15 milyar dolar ülkesinde katma değer yaratan sektörlerden bahsediyorum. Bu dönemlerde ihracatçılara çok çabuk ulaşılması, pamuklara sarılması lazım.”

Hazır giyimde kriz kapıda mı? 280-300 bin kişi işsiz kalabilir...Ekonomi

Fayat Group bünyesine katılan Mecalac, Türkiye’de kapasite artıyorŞirket Haberleri

Borsada işlem gören Türkiye'nin dev tekstil şirketi konkordato talep etti!Şirket Haberleri